Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/460 E. 2022/33 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/460 Esas
KARAR NO : 2022/33

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirket …. San. Tic. Ltd, Şti ile girdiği ticari ilişki neticesinde davalı şirketten 23.547,07-TL. bakiye alacağının bulunduğunu, işbu bakiye alacak borçluya düzenlenmiş olan satış faturaları, irsaliye ve cari hesap ekstresinden de görüleceğini, dava konusu alacağın, borçlu/davalı firmadan defalarca talep edildiğini, müvekkil şirketin alacağının ödenmediğini, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile örnek 7 ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının icra takibine yapmış oldukları yalnızca yetki itirazı tarafımızca tüm yasal haklarının saklı kalması koşuluyla kabul edilmesini, dosyanın ye Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi talep ettiklerini, bu talep uyarınca, dosya gönderildiğini ve Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyası kaydedildiğini, borçlunun haksız ve dayanaksız olarak takibe, borca, işlemiş faiz miktarına kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkil şirketin davalı borçlu şirkete …. numaralı faturalar kapsamında mal satıp teslim ettiğini, belirtilen faturalar her iki şirketin kayıtlarına işlendiğini, bu husus borçlu şirketin bağlı olduğu Beylikdüzü Vergi dairesine beyan ettiği BA/BS formlar celbi ile birlikte müşahede edilebileceğini, hem müvekkili şirketin hem de davalı borçlu şirketin ticari defterleri bilirkişi marifeti ile incelendiğinde de müvekkilin alacaklı olduğu gün yüzüne çıkacağını, borçlu şirketin sanki ticari alış veriş yapılmamışçasına borca itiraz etmesinin kötü niyetin açık göstergesi olduğunu, borçlu şirket takip talebinde gösterilen faize de itiraz ettiğini, taraflarınca edilen faiz oranı takip tarihinde yasal faiz oranı olan 969 olduğunu, borçlunun yasal faiz oranına itirazının mesnetsiz olduğunu, esasa, usule ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalması üzere; Büyükçekmece …. icra … sayılı icra dosyasına, İstanbul ….. icra Müdür … E. Sayılı dosyası vaki tüm itirazlarının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamını, davalı/borçlunun asgari 94620 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Davacı tarafça açılan davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle hak düşürücü ve zamanaşımı itirazlarının mevcut olduğunu, davacı tarafın haklı yetki itirazı sonrası Büyükçekmeçe …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takibe geçmiş ve müvekkile ödeme emri gönderildiğini, süresinde olacak şekilde 13.05.2019 tarihinde bu takibe itiraz edildiğini, davacı tarafça itirazlarına karşılık 08.07.2019 tarihli arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşmama şeklinde son tutanak düzenlenmesi ile arabuluculuk sürecinin tamamlandığını, itirazın iptali davalarında hak düşürücü sürenin 1 yıl olduğunu, 13.05.2019 tarihinde itiraz yapıldığını ancak davanın 16.07.2020 tarihinde açıldığını, dolayısıyla hak düşürücü sürenin geçtiğini, itiraz dilekçelerinde de daha önce müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davadaki iddiaların hiçbirini kabul etmedikleri, bunun yanında davacı tarafın dava dilekçesi eki olarak göstermiş olduğu deliller taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarınca davacının davada fatura ve irsaliyelere dayanıldığını beyan edildiğini, bunları UYAP ortamına taranmamış veya sunulmadığını, bu aşamadan sonra sunulacak delillere de muvafakatlerinin bulunmadığını, içeriğini inceleme şanslarının olmadığı delillere karşı delil sunmalarının ve cevap dilekçesi vermelerinin beklenemeyeceğini, takibin haksız itirazlarının ise yerinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Dava; İK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine toplam 24.673,46 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun 13/05/2019 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurul- masına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu fatura ve cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının tespiti ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizce atanan S.M Mali Müşavir ….tarafından düzenlenen ve itibara layık bulunan rapora göre ; ”Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK, Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediği, dava dosyasına celp edilen davalı şirkete ait 2016/09 dönemi Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formunun (BS) incelenmesi neticesinde; Davalı şirket her ne kadar inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmemiş olsa da dava konusu olan cari hesap ektresi içeriğindeki iade faturasını bağlı bulunduğu Beylikdüzü Vergi Dairesine 2016/09 dönemine ait BS Formunda bildirmesinden dolayı davacı yana düzenlediği iade Faturasını ticari defterlerinde kayıt altına aldığına dair görüş kanaate varıldığı, davalı şirketin 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran Temmuz, Ağustos, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait BA/BS Formlarının dava dosyasına celp edilmediği, davacı …. San, ve Tic. A.Ş. ile davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılma ait olduğu, davacı….. San, ve Tic, A.Ş.’nin 2016 yılında düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 11.04.2019 tarihi itibariyle davalı ….. San. Tic. Ltd. Şti’den 23.547,07 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin icra takip tarihi olan 11.04.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 23.547,07 TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 11.04.2019 tarihinden itibaren yıllık 49 aranında yasal faiz talep edebileceği,” hususu belirtilmiştir.
Davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerindeki kayıtlar ile davalının ba kayıtlarının örtüşmesi ve davalının defter ibraz etmemesi karşısında davacı kayıtlarında davalı adına düzenlenen faturaların davalıya teslim edildiği ve davalının itiraz etmediği kabul edilmiş bu durumda davalının fatura konusu malları teslim almadığını veya borcu ödediğini ispat etmesi gerektiği davalının bu hususlarda bir ispatının olmadığı ve davacının davalı tarafın yemin teklifi üzerine yemin ettiği gözetilerek davacının davasını kanıtladığı kabul edilmiş ve davacı kayıtlarına göre hazırlanan rapora itibarla davanın kabulüne karar verilmiş davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne yönelik delil elde edilemediğinden işlemiş faiz talebi kabul edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 23.547,07 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 4.709,41 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE dair,
4- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.680,50 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 298,00 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.382,50‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı + 298,00 TL peşin nispi harç + 7,80 TL vekalet harcından ibaret toplam 360,20 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 101,20 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 1.101,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.050,87 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgilisine iadesine,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.259,67 TL’sinin davalıdan, 60,33 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
8-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.126,39 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2022
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪