Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/46 E. 2021/935 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/46 Esas
KARAR NO : 2021/935

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilince verilen 17.01.2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Holding bünyesi altında ve “…” markası ile üretilen her türlü halı, zemin kaplama, dekorasyon ve sair ürünlerin Toptan ticareti ve yurt içi pazarlaması konularında faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde olduğunu, Müvekkili şirket ile davalı/borçlu gerçek kişi tacir olan … – … Halı arasında özetle çeşitli halı, mobilya ve tekstil ürünlerinin satın alınan ilişkin cari hesap şeklinde süregelen bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, anılan ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin, davalı/borçlu …’a ürün satışı yaptığını, satılan ürünlerin faturalarını düzenlemekte, ticari defterlerine kaydetmekte ve … da biriken borcuna karşılık ödemeler yaptığını, Müvekkili şirket tarafından faturası kesilen ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesine ve bu doğrultuda düzenlenen faturaların, ürünlerin ve irsaliyelerin davalı/borçlu … tarafından tebellüğ edilmesine rağmen davalı tarafın söz konusu borcunu ödememekte ısrar ettiğini bununla birlikte, davalının, ürünlerin teslimine dair tebellüğ ettiği faturalara hiçbir itirazda bulunmamak suretiyle Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca faturaları ve içeriklerini de kabul etmiş durumda olduklarını, * Davalı ile yapılan görüşmelerden de sonuç alınamayınca cari hesap alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalı tarafın 9020’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın Sefaköy bölgesinde senelerdir tanınan, babası ile birlikte 40 seneyi aşkın süredir Sefaköy bölgesinde tacirlik yapan ve gerek Sefaköy bölgesindeki tanışlarıyla, gerekse ticari ilişki içerisinde bulunduğu tacirlerle güven ilişkisini aktif bir şekilde sürdüren bir tacir olduğunu, Davacı taraf olan … ile müvekkili …’a ait … Halı birbirleriyle eskiden beri ticaret ilişkisinde bulunan şirketler olup, aralarında pek çok kez para ve senet alışverişinin olduğunu, 10 seneyi aşkın süredir, müvekkiline ait şirketin, davacı …’tan ürün aldığını ve sıkıntısız bir şekilde ödemelerini gerçekleştirdiğini, davacı tarafın ürünleri teslim aldıktan sonra kendilerine ödeme yapılmadığı iddiasının kötü niyetli ve aldatmaya dayanan iddialar olduğunu, bahse konu taraf olan … ile müvekkili …’a ait … Halı’nın, birbirleriyle eskiden beri ticaret ilişkisinde bulunan şirketler olduğunu, bu nedenle aralarında pek çok kez para ve senet alışverişi olduğunu, Davacı tarafın, müvekkile yönelik ürünleri teslim aldıktan sonra ödeme yapmadığı iddiasının kotu niyetli ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bunun nedeninin müvekkilinin dava konusu ürünleri teslim aldıktan sonra ürünlerin talep edilen ürünler olmaması yani hatalı olması sebebiyle müvekkilinin söz konusu ürünleri iade etmiş olmasından kaynaklandığını, Davacı taraf ile müvekkili arasında dava konusu bu vaka dışında 10 yılı aşkın suredir hiçbir sorun olmadığını, Belirterek; davanın reddine, davacı aleyhinde alacak miktarının 9620’sinden az olamayacak şekilde kötü niyet tazminatına, 4610 oranında idari para cezasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 240.023,31 TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 20/08/2019 tarihinde süresi içinde vekili aracılığıyla borçlu olmadığı gerekçesiyle takibe, borca, ferilerine, işlemiş ve işleyecek olan faize ve faiz oranına itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 13/09/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafında kabulünde olduğu, Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2017, 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi olan yevmiye ve kebir defterlerinin E-Defter Beratlarının yasal süresinde verildiği, sadece açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, Davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinden herhangi bir tespit yapılamadığı, Davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve alacak dayanağı fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiğinin hem davalı beyanlarından hem de davacı tarafça incelemeye sunulan fatura üzerindeki teslim belgelerinden anlaşıldığı, Davalı tarafça davacı adına düzenlenen ve davalının kabulünde olan iade faturalarının dava konusu alacaktan tenzilinin yapıldığı, ancak davacı yasal defter kayıtlarında yer almayan iade faturaları ve muhteviyatlarının ise davalı tarafça davacıya tebliğ/teslimi ile ilgili dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, bu nedenle söz konusu iade faturaları yönünden davalının iade iddialarının bu aşamada ispata muhtaç kaldığı, Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde davacı tarafça icra takibine konu edilen alacak dayanağı fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiği kanaatine varılmış olup davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 240.023,33 TL olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmesine karşın davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış; davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 240.023,33 TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir. Dava dosyasında mübrez belgeler ile davalının beyanları doğrultusunda faturaya konu malların davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafından davacı tarafından teslim edilen bir kısım ürünlerin yanlış ürün olduğu gerekçesi ile davacıya iade edildiği belirtilmiş ise de dosyaya sunulan iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmaması; iade faturalarının teslim alan kısmının boş olması; davalı tarafından söz konusu faturaların davacıya teslim edildiğine yönelik herhangi bir belge ibraz edilmemesi ve cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamış olması nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi de dikkate alınarak bu yöndeki davalı savunmasına itibar edilmemiştir. Mahkememizce tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile alacağın likit olması gözetilerek icra inkar tazminatı talebinin kabulüne; davalının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 240.023,31 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 48.004,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı ve idari para cezasına hükmedilmesi taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 16.395,99 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.898,88 TL nispi harçtan mahsubu bakiye 13.497,11 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 149 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret) 1.149,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 2.898,88 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince takdir olunan 25.251,63 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı