Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2021/901 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/441 Esas
KARAR NO : 2021/901

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … 21.11.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak müvekkili bankadan kredi kullandığını, söz konusu sözleşmeyi …..’nin ise müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, Söz konusu kredilerin taksitlerinin vadesinde ödenmemesi üzerine, davalılara birikmiş borçlarını ödemesi, aksi halde yasal takip işlemlerinin başlatılacağı uyarılı Ankara … Noterliği’nin 26.04.2019 tarih ve .. sayılı ihtarnamesi tebliğe çıkarıldığını ve söz konusu ihtarname … ve kefili ….ye 03.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamelere rağmen davalılar tarafından borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların tebliğ cdilen ödeme emrine karşı itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı ….’nin borca itirazlarında, takip ve dayanak işlemlere yönelik esaslı bir itiraz nedeni bildirmediğini, kefil …’nin de borca itirazlarında, takip ve dayanak işlemlere yönclik esaslı bir itiraz nedeni bildirmediğini, davalı ile yapılan kefalet sözleşmesi kanunun aradığı şart ve koşullarla yapılmış geçerli bir kefalet sözleşmesi olduğunu, kefalet sözleşmesinin davalı tarafından kendi el yazısı ile sorumlu olduğunu ve imzalandığı tarihin açıkça belirtildiğini, Dosya borçlusunun itirazlarının taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle itirazın iptaline Davalı borçlunun itirazı borcun tamamına yönelik olmakla birlikte, yapılan itirazın takip miktarı olan 104. 355.95 TL üzerinden iptali ile takibe kaldığı yerden devamı edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan 20/05/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı banka ile davalı asıl borçlu …. arasında dava dosyasına fotokopisi sunulu 23.11.2017 tanzim tarihli 250.000.060 TL limitli Genel Sözleşmesi imzalandığı, davalı-borçlu ….’ nin de belirtilen sözleşmede müteselsil kefil olarak 250,000,00 TL. kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzasının bulunduğu, Söz konusu sözleşme kapsamında davalı aşıl borçluya Taksitli krediler ve Mevduat hesabına kredi tanımlanarak kullandırıldığı, kullandırılan bu kredilerden kaynaklanan borcun ödenmemesi sonucu davaya konu banka alacağının oluştuğu. sözleşmenin geçerli olduğu dikkate alındığında, davacı bankanın davalıları takip ve dava hakkının mevcut olduğu, 24.10.2019 takip tarihi itibariyle; Davacı bankanın davalıdan 89.102.02 TL asıl alacak, 694,01 TL. İşlemiş Akdi Faiz, 11.592,04 TL. Temerrüt Faizi ve 614.30 TL. Faizlerin % 5 Gider Vergisi olmak üzere toplam 102.002.37 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Davacı banka ise tespitlerimizden daha fazla olmak üzere 90.517,13 TL asıl alacak, 11.939,59 TL. İşlemiş Faiz, 1.149,33 TL BSMV, 123,90 TL Yargılama gideri ve 606.00 TL İhtiyati Haciz Vekalet ücreti olmak üzere toplam 104.355,95 TL alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitlerimizi aşan 2.353,58 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, davacı bankanın 24/10/2019 takip tarihinden borç tamamen ödeninceyc kadar 58.667.48 TL taksitli Kredilerin toplam asıl alacağı (matrah) üzerinden %29.35 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisini isteyebileceği, sözleşme şartlarına göre 48375061-1012 no.lu 31.526,38 TL tutarlı Taksitli kredi için %32.70 ve … nolu 24.500,00 TL tutarlı Taksitli kredi için “% 48.00 oranında temerrüt faizi talep etme hakkı olmasına karşın takip talebinde her iki kredi için a 29,25 oranında faiz talebinde bulunduğu görülmüş olup, davaçı banka talebi uygun bulunmuştur. Davacı Bankanın 24/10/2019 takip tarihinden itibaren, borç tamamen tahsil oluncaya kadar 26.401,01 TL KMH asıl alacağı (matrah) üzerinden % 24,00 oranını aşmamak ve TCMB tarafından üç ayda bir açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranını geçmemek şartıyla doğişen oranlarda belirlediği nispette temerrüt faizi ve faiz üzerinden hesaplanacak % 5 oranındaki BSMV” mi talep edebileceği TCMB ilanına göre takip tarihi itibarıyle % 24.00 oranında temerrüt faizi talep etme hakkı olan davacı bankanın takip talebinde %29,25 oranında faiz talebinde bulunduğu görülmüş olup, davacı banka talebi uygun bulunmadığı hususları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 06/07/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi ek raporunda; TCMB ilanına göre takip tarihi itibarıyle % 24,00 oranında temerrüt faizi talep etme hakkı olan davacı bankanın takip talebinde %29,25 oranında faiz talebinde bulunduğu görülmüş olup, davacı banka talebinin uygun bulunmadığı hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı davalılar aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nden gelen yazı ile davalıların huzurda görülen dava açıldıktan sonra 29/09/2021 tarihinde icra müdürlüğüne yapmış oldukları borca itirazlarından vazgeçtiklerinin bildirildiği görülmüştür. Davalılarca icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarından vazgeçildiğinden huzurda görülen dava konusuz kalmıştır. HMK’nın 331. maddesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği düzenlenmiştir. Davalılar tarafından itirazlarından vazgeçilerek icra takibinin devamı sağlandığından davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu dikkate alınarak davacının icra inkar tazminatının kabulü ile davalıların yargılama giderlerinden sorumlu olacağı kanaati ile (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2020/2469, Karar No: 2020/4940 numaralı kararı aynı yönde olup) aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın konusuz kalması nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 20.871,19 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.260,36 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.205,96 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 194,50 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 994,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6 ve 13/1-2 maddeleri gereğince takdir olunan 13.863,82 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı