Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/426
KARAR NO : 2022/963
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde … ppoliçe nolu, …. abonman numaralı Nakliyat Emtea Poliçesi ile sigortalı bulunan …. Sanayi Tic. Ltd. Şti. tarafından ihraç edilen 63 koli / 7056 adet muhtelif tekstil ürününün, davalılardan … A.Ş. organizasyonunda, diğer davalı fiili taşıyıcı ….. tarafından parsiyel yük şeklinde İstanbul’dan İngiltere’ye sevk edildiğini, Ürünlerin İngiltere’ye varmasından sonra gerekli gümrük işlemlerinin tamamlandığını, davalı ….. A.Ş. tarafından temin edilen yerel nakliye firması …. Ltd. tarafından tesliminin yapıldığını, ancak teslim aşamasında ürünlerin ıslanmış olduğunun tespit edildiğini, ürünlerin ıslak olarak teslim edildiğinin, teslim evrakı üzerine derç edilmiş ayrıca ürünlerin fotoğrafları çekilmek suretiyle de bu durumun kayıt altına alındığını, ürünlerde meydana gelen hasar ile ilgili davalı forwarder … Taşımacılık A.Ş. ile irtibata geçildiğini ve davalı tarafından da ürünlerin nakliye sırasında ıslandığının kabul edildiğini, emtiada meydana gelen bu hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından, sigortalısına 6.495,55 GBP (İngiliz Sterlini) ödeme yapıldığını, Sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tazmini için davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, Davalıların takibe, borca, ferilerine ayrıca davalı …. Uluslararası Taşımacılık A.Ş.’nin İcra takibinin yetkisine de itiraz ettiğini, öncelikle davalı … Uluslararası Taşımacılık A.Ş.’nin İcra takibinin Bakırköy İcra Dairesi’nin yetkisine yaptığı itirazın haksız olduğunu, HMK.’nın 7. maddesinde, davalıların birden fazla olması halinde davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğinin belirtildiğini, dava konusu uyuşmazlıkta diğer davalının yerleşim yerinin, Bağcılar ilçesinde olup uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davalı … Loj. Uluslararası Taşımacılık A.Ş.’nin icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın iptalinin gerektiğini, Davalıların borca itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, CMR Konvansiyonunun 17. Maddesine göre davalıların yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını, uyuşmazlığın çözümü için İstanbul Arabuluculuk Merkezi’nin … başvuru nolu, … numaralı arabuluculuk dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıların, icra takibine yaptıkları tüm itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ….. Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile İş bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, TTK md. 1472 kapsamında davacı sigortacının halefiyetinden bahsedebilmek için; “Sigortalının zarara uğradığının, sigortalıya yapılan tazminat ödemesinin, geçerli bir sigorta poliçesinin varlığının davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğini, bunlardan birinin bile yokluğunun davacının halefiyetinin varlığını geçersiz kılacağını, ancak davacı tarafın geçerli bir sigorta sözleşmesini dosyaya sunmadığı gibi sigortalısının zarara uğradığını da ispat edemediğini, davacı tarafın, riziko gerçekleştikten sonra geçmişe etkili olarak sigorta poliçesi tanzim ettiğini ve riziko gerçekleştikten sonra geçmişe etkili poliçe tanzim edilemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, hal böyle iken; açık kanun hükmü uyarınca, Davacı tarafça dayanak olarak sunulan poliçenin geçersiz olduğunun, geçersiz poliçeye binaen yapılan ödemenin hatır ödemesi niteliğinde olduğunun ve sigortalıya TTK m. 1472 hükmü uyarınca halefiyet hakkı tanımadığının sabit olduğunu, açıkladıkları bu itirazları saklı kalmak üzere, Davacının sigortalısı tarafından verilen bilgilere dayalı olarak düzenlenen gümrük beyannamesinin 20. Maddesinde teslim şekli olarak CIF teslim şeklinin belirlendiğini, hiçbir şekilde davacının dosyaya sunmuş olduğu “Hasar Dosyası”ndaki Ekspertiz Raporunu kabul anlamına gelmemekle birlikte ekspertiz raporunun 13. ekinde yer alan “Credit Note”dan da anlaşılacağı üzere dava dışı satıcının nihai alıcısına 7.785-EUR tutarında 02.05.2019 tarihli borç dekontu düzenlediğini, bu halde davacının sigortalısının alıcı firmadan malın bedelini tahsil ettiğinin ve bu durumda zarara uğramadığının sabit olduğunu, meydana geldiği iddia olunan hasar sonucu meydana gelen zarara katlanma yükümlülüğü dava dışı sigortalıda olmadığı için, davacının sigortalısının zarara uğramadığı sabit olduğundan davacı tarafın ex-gratia niteliğinde yapmış olduğu ödeme sonucu aktif husumet ehliyetine sahip olmadığının ortada olduğunu, bu halde Sayın Mahkemece huzurdaki davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin huzurdaki davaya konu taşımada davacının dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket ettiğini, hiçbir şekilde meydana gelen hasarı ve bundan dolayı Müvekkili Şirketin sorumluluğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için taşıma sırasında davacının sigortalısına ait olmayan, mal bedeli ödendiğinden mülkiyet hakkı alıcı firmaya geçen emtiada hasar meydana geldiği kabul edilse dahi bu zarardan dolayı tüm sorumluluğun, fiili taşıyan diğer davalı “….. ve Tic. A.Ş.” şirketinin üzerinde olduğunu, müvekkili şirket, dava konusu taşımada emtiayı uhdesinde bulundurmadığından ve taşıyıcı sıfatını haiz olmamasından dolayı sorumluluk da atfedilemeyeceğinden, Müvekkili Şirkete karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının talep ettiği alacağın muayyen ve likit olmadığını, belirterek, müvekkili tarafça arz ve izah ettikleri sebepler muvacehesinde öncelikle, davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ….. Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile Davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, Dava konusu taşımanın İstanbul’dan İngiltere’ye karayolu ile yapıldığını, bu nedenle dava konusu olaya CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, hasar miktarının yüksek olduğunu ve ispatlanmasının gerektiğini, davacının öncelikle taşınan ve hasar gören malın bedelini ispatlamasının gerektiğini, hasarlanan mala ilişkin gerçek bir tespit yapılmadığını, şayet var ise ne kadar malın hasarlandığı ve ne kadarının kurtarıldığı konusunda bir tespit bulunmadığını, Süresinde yapılmış bir hasar ihbarının olmadığını, dava konusu olayda malların hasarlı olduğunun ne malların teslimi esnasında ne de 7 gün içinde TTK 889’a aykırı olarak müvekkillere bildirilmediğini, müvekkili tarafça savunmalarının tamamının TTK ve CMR hükümlerine dayanmakta olup davacının kime neye dayanarak ödeme yaptıklarını ispatlayamadıklarını, bu nedenle davacı yanın önce kendi iddialarını ispatlamalarının gerektiğini, davacı yanın yaptırdığı ekspertiz raporunun 5. Sf’sindeki tespit ile hasarın fiili taşıma sırasında meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasarın müvekkili malları sağlam teslim ettikten sonra İngiltere’de iç taşıma sırasında meydana geldiğini, bu nedenle hasarın oluşumunda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkili tarafça hasara ve kusura itiraz ettiklerini, Müvekkili şirketin malları İstanbul’dan İngiltere’ye sorunsuz taşıdığını ve sağlam olarak İngiltere’deki antrepoya indirdiğini, malların antrepodan nihai alıcıya tesliminin … Ltd. isimli şirket tarafından yapıldığını, … Ltd.’in sigortacısının ise …. isimli sigorta şirketi olup müvekkili tarafça hem … Ltd.’e hem de taşıyıcı sorumluluk poliçesi düzenleyen sigortacısı … isimli Sigorta Şirketi’ne davanın ihbarını talep ettiklerini, …. Ltd.’in Fiili taşıyıcı olup ıslaklık hasarına da neden olduğunu, CMR 36. Md.’ye göre hasardan fiili taşıyıcı ve akdi taşıyıcının sorumlu olduğunu, davacının davasını fiili taşıyıcı ve onun sigorta şirketine açması gerekirken müvekkili şirkete açtığını, bu nedenle itiraz ettiklerini, CMR Konvansiyonu 17. Madde 4/b’ya göre kötü ambalajdan, istifleme ve mal kalitesinden doğacak hasarlardan taşıyıcının sorumlu olmadığını, bu durumda müvekkili şirkte ithaf edilebilecek herhangi bir kusur olmadığı gibi CMR 17. md.’ye göre müvekkili şirketin bu hasar nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun da olmadığını, Karayolu ile taşımalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda TTK 882. md. hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, taşıyıcının azami sorumluluğunun TTK 882 1-2 md.’de düzenlendiğini, müvekkillerin kusurlu olmamakla birlikte, eğer aksi kanaat hasıl olursa da TTK 882 md.’nin uygulanmasının gerektiğini, bu da TTK’da belirtilen hesap biriminin SDR olduğunu, buna göre tazminatın 8.33 hesap birimini aşamayacağını, davacı yanın kaç kg malının ıslandığını, ıslanan malların faturasını, fiyatlarını, ağırlığını dosyaya sunmakla yükümlü olduğunu, davacının davasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, müvekkili tarafça sorumluluğa, hasar miktarına, kusura itiraz ettiklerini, faiz talebinin yasa ve usule aykırı olup fahiş ve mesnetsiz olduğunu, haksız ve mesnetsiz inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, sovtaj bedelinin düşülmediğini, belirterek, müvekkili tarafça açıklanan nedenlerle, davacı tarafın delillerini asılları ile birlikte sunmasına müvekkili tarafa tebliğine ve karşı delil ve ek cevap haklarının saklı tutulmasına, husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulüne, haksız, yasal dayanağı olmayan ve müvekkilinin kusuru bulunmayan fahiş talep ve faiz tutarını havi davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 13/04/2021 tarihli Bilirkişiler … ve …. tarafından düzenlenen raporda Davacının sigortalısına halef sıfatı ile, ödeme miktarından azami 6.466,47 GBP kısmını davalılara rücu edebileceği, tutulan tutanak gözetildiğinde ayrıca hasar ihbarı şartı aranmayacağı, taşıma sonunda tespit edilen ıslaklık hasarı kaynaklı zararın davalıların müteselsilen sorumlulukları kapsamında olduğu, ancak davalı … firmasının nihai sorumluluğu taşıyacağı, davalı … firmasının da aleyhine hükmedilecek tazminatı CMR sorumluluk sigortacısı varsa ona yansıtabileceği, bu hususun işbu dava konusu olmadığı, davacı lehine hükmeditecek tazminata CMR m.27 gereği VS faiz uygulanabileceği, ancak bunun başlangıcının takip tarihi olabileceği, dava konusu alacağın tazminat alacağı olduğu, takip ödeme dekontu miktarı bakımından sorumluluk ve tazminat hususlarında yargılamayı gerektirdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 17/12/2021 tarihli ek raporda dava konusu taşımada ıslanma hasarı nedeniyle 6.446,92 GBP hasar oluştuğu, dava konusu hasarda CMR 23/3 gereği sorumluluk sınırının 6.466,47 GBP olduğu bu durumda, 6.495,55 GBP davacı ödeme tutarından hesaplanan 6.446,92 GBP tazminatın tamamını sınırlı sorumluluk limitlerinde kalmakla davalılara rücu konusu edebileceği, Davacı lehine hükmedilecek tazminata CMR m.27 gereği yıllık 965 – faiz hesaplanabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık Davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu davacının sigortalısının emitanın taşınması sırasında uğradığı hasar nedeniyle ödediği bedel nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların husumet ve zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı hususunda toplanmakta olup davacının iddiası davalının cevap dilekçesindeki itirazları da dikkate alındığında ispat yükü davacı üzerindedir. Her ne kadar davalı aktif pasif husumet itirazında bulunmuş ise de davacının sigortalısına halef sıfatı ile, ödeme miktarından azami 6.466,47 GBP kısmını davalılara rücu edebileceği, tutulan tutanak gözetildiğinde de hasar ihbarı şartı aranmasına gerek bulunmamaktadı, taşıma sonunda tespit edilen hasar zararından davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekmekte olup bu kapsamda alanında uzman bilirkişi marifeti ile yapılan inceleme sonucunda dava konusu taşımada ıslanma hasarı nedeniyle 6.446,92 GBP hasar oluştuğu, dava konusu hasarda CMR 23/3 gereği sorumluluk sınırının 6.466,47 GBP olduğu bu durumda, 6.495,55 GBP davacı ödeme tutarından hesaplanan 6.446,92 GBP tazminatın tamamını sınırlı sorumluluk limitlerinde kalmakla davalılara rücu konusu edebileceği, Davacı lehine hükmedilecek tazminata CMR m.27 gereği yıllık 965 – faiz hesaplanabileceğinin tespiti de dikkate alındığında davacının davasını ispatladığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 6.466,47-GBP asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere CMR 27.maddesi uyarınca işletilecek yıllık %5 oranında faizi ile takibin devamına, alacağın likit olmaması nedeni ile icra-inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 6.466,47-GBP asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere CMR 27.maddesi uyarınca işletilecek yıllık %5 oranında faizi ile TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olmaması nedeni ile icra-inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3.156,78 TL harçtan peşin alınan 570,34 TL peşin harcın mahsubu ile 2.586,44 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 570,34-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 632,54- TL harcın davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 775,11- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 92,50 TL tebligat müzekkere gideri, 2.600 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.692,50- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 2.638,65 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 53,85-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.293,60-TL’nin davalılardan, 26,40-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2022
Katip …
¸
Hakim …
¸
“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”