Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2021/734 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/423
KARAR NO : 2021/734

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile tarafların ticaret yaptığını, ticaretten doğan borcun tamamının ödenmiş olduğunu, davalı firmaya borçlu olmadıklarını, davalının Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, icra takibinde borcun sebebinin bildirilmediğini, davacı şirketin taşınma aşamasında olması nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, tebligatın muhtara bırakıldığını, süresinde tebellüğ edilemediğinden itiraz edemediklerini, bu nedenle takibin kesinleştiğini ve davacı şirketin …bankası ile …. bankasındaki hesaplarına bloke konulduğunu, bu nedenle Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında başlatılan takibin durdurulmasını ve iptalini, bankadaki hacizlerin kaldırılmasını, icra dosyasına giren paranın davalıya ödenmemesini, %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü aleyhe hususları kabul etmediklerini, huzurdaki davanın icra takibini geciktirmeye amaçladığını, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, öncelikle iş yeri adresine normal tebligat yapıldığını, dönmesi ile T.T.K nın 35.maddesine göre davacı şirkete tebligat yapıldığını, davacının kötü niyetli olarak usulüne uygun yapılan tebligattan takibi iptal etmek için, takip tarihinden ve tebligattan sonra 29/04/2020 tarihinde şirketi nakil yaptığını, Davacının borcu olmadığı iddiasının ispat yükü davacıya ait olduğunu ve davacı bu ispatını miktar bakımından ancak ve ancak yazılı bir belge ile ispat edebileceğini, davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davasının usul ve esas bakımından reddine, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKEÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece .. İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 15/04/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının sunduğu tediye makbuzlarının davacı tarafından ödeme yapıldığına dair yeterli ispat vesikasına haiz olmadığı görülmekle davacı alacağı olarak değerlendirilmeyerek ve hesaplamalardan tenzil edilmesi gerektiği, 31.12.2019 tarihi itibarı ile … Giyim San. Tic. ve Ltd. Şti’nin …. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’ne 8.866,50 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalıdan alacaklı olduğundan bahisle icra takibi yapmış, davalının itirazı ile icra takibinin durması neticesinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacının alacak iddiasını ispat yükü altında olduğu ancak ticari defter incelemesinde davacının alacaklı olmadığı aksine borçlu olduğunun ticari kayıt ve belgelerden anlaşıldığı, davacının alacağına dair bunun dışında herhangi bir belge sunmadığı bu nedenle davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan yemin delili hatırlatılmakla, davacının sunduğu yemin metni davalıya tebliğ edilmiş olup, davalı şirket yetkilisinin yemin duruşmasında davacının alacaklı olmadığı yönündeki beyanları da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 253,32 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 194,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”