Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/412 E. 2020/387 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/412 Esas
KARAR NO : 2020/387

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 26/07/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı …’nun 18/10/2003 tarihinde kullanmakta olduğu …. plakalı araçla olay tarihinde 10 yaşında olan müvekkili …’ya yolun karşı tarafına geçmeye çalıştığı esnada çarparak ağır yaralanmasına neden olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinde …. E. Sayılı dosya kapsamında görülen ceza yargılaması sonucunda davalı tarafın kısmen tazminata mahkum olduğunu ancak o miktarı da kısmen tediye ettiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır yaralandığını, bilirkişi raporu neticesinde %47 oranında iş gücü kaybına uğradığını, okula gidemediğini ve bir meslek sahibi olamadığını, askere gidemediğini ve evlenemediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile, müvekkilnin uğradığı manevi çöküntü nedeniyle 19.000-TL manevi tazminatın ve tedavi giderleri, hastane masrafları, işgücü kaybından doğan zararın tazminatı olmak üzere 1.000-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek (yasal) faiziyle davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 18.10.2003 tarihinde, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, kaza tarihinde küçük olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile verilen ve kesinleşen ilamda davalı müvekkilin olayda tali kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava ile ilgili zamanaşımı itirazında bulunduğunu, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk dava şartı noksanlığı bulunduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, 11.09.2007 tarihinde maluliyet tazminatı olan 2.239,00-TL’nini davacının babasına ödendiğini sigortacının sigorta limitleri dahilinde sorumluluğunun bulunduğunu bu nedenlerle davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli; HMK 105. Madde de düzenlenen eda davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir

Dava konusu dosya incelendiğinde; Davacının davasını 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra 26.07.2019 tarihinde Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak açtığı dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği dava konusunun para borcu olduğu ve davanın tazminat davası olduğu, davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığı görülmüş, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 yollaması ile TTK ‘nun 5/A maddesi ve HMK’nun 115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL başvuru harcı , 54,40-TL karar ilam harcı olmak üzere toplam 98,80-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
5-Davalıların kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00 -TL’er ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile ayrı ayrı davalılara VERİLMESİNE
Dair, 235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 09/07/2020

Katip …

Hakim …