Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/499 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/402
KARAR NO : 2021/499

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 03/06/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; iki ortaklı olarak 2010 yılında kumaş örme sektöründe faaliyet göstermek üzere kurulan şirketin yaptığı yatırımlar ile son durumda 18 adetlik büyük kapasiteli örme makinelerinden oluşan fabrikası ile faaliyetini sürdürdüğünü, ürettiği ürünlerin özellikle ihracat firmalarına ve iç piyasaya satıldığını, sektörde önemli bir yeri bulunduğunu, yurt içi ve yurt dışına yaptığı satışlar ile döviz girdisi sağladığını, başlangıçtaki kuruluş sermayesinin şu an itibari ile ¨ 1.000.000,00’ye ulaştığını, sermayenin tamamının ödendiği %50’şer hisseli iki ortak tarafından …’taki adreste üretim ve satış faaliyetleri sürdürülürken, ürünlerin geliştirildiğini, son teknoloji için gereken ekipman ve personelin temin edildiği ve inovasyon ürünler için büyük harcamalar yapıldığını, şu an 80 kişi ile çalışıldığını, net satış rakamlarının giderek yükseldiğini, sipariş sorununun olmadığını, ancak bu nitelikte çalışırken üretim ve yatırımların tamamlanmasından sonra geri dönüşümlerin başladığı bu sürede dünyada ve ülkemizde yaşanan krize yakalandıklarını, tekstil sektörü olarak bundan etkilendikleri ürün bedellerini tahsil edemedikleri, özellikle yatırım sürecinde maliyet ve giderlerini baskılayamadığını, alacakların tahsili için çaba sarf ettiğini, borçlarını ödeyemediğini, borca batık duruma düştüğünü, finans ve yönetim uygulama yanlışını gidermek üzere 2015 yılı Mayıs ayında gerekli çalışmaların başlatıldığını ve 30/04/2015 tarihinde borca batıklığın tespit edildiğini, verilen çeklerin karşılıksız çıkması, global krizin etkisi ile finansman yükünün karşılanamadığını ve kar marjlarının düştüğünü, yüksek maliyette yatırım sürecinin getirdiği borçlanmanın olumsuz etkileri ve tahsil edilemeyen alacakların şüpheli hale gelmesinden dolayı, borca batık olduklarını, tedrarikçilere olan borçların ödenemez hale geldiğini, belirtilen tarih itibari ile (-) ¨ 791.310,98 batık durumda bulunduklarını, bu durumdan kurtulabilmek için ekli işletme projesinde yer alan tedbirlerin hayata geçirileceğini, bunun için öncelikle şirketin faaliyetinin devamı için tedbirlerin alınması gerektiğini, nakdi sermaye artışı, satış projeksiyonları, maliyet ve giderlerde yapılacak tasarruflar ve şirket kaynaklarının yeni yatırım faaliyetleri için harcanmayacağına dair faaliyetler, önemli ürün gruplarının üretimine öncelik verilmesi, karlı olmayan ürünlerin üretiminden vazgeçilmesi, nakit ve banka kredi kartı ile satış yapılıp tahsilat sağlanmaya çalışılması gibi önlemler ile önümüzdeki 2-3 yıllık süreç içinde batıklıktan çıkılmasının planlandığından bahisle iflasın ertelenmesinin talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından verilen 21/04/2016 tarihli hüküm ile;Davacının iflasın ertelenmesi talebinin reddine, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/04/2016 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2020 tarih ve ….. Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilerek, Mahkememizin … esasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/10/2020 tarihli duruşmasında usul ve yasaya uygun olan Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2020 tarih ve ….. Esas, ….. Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Dava, borca batıklık nedeniyle iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Prof. Dr. …, Prof. Dr. …, …, …. ve … tarafından mahkememize sunulan 29/04/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle;
Teknik bilirkişilerin tespitleri doğrultusunda hazırlanan 31/03/2021 tarihli rayiç değer bilançosuna göre davacı şirketin rayiç özvarlığının (-) 1.943.365,84 olduğunu, diğer bir anlatımla davacı şirketin borca batık durumda bulunduğunu,
Dosya kapsamından , davacı şirkete faaliyet izni verilmediğinin ve şirket faaliyet adresinin tahliye edildiğinin anlaşıldığını, ayrıca dosya kapsamında, güncelliğini sürdüren herhangi bir iyileştirme projesinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle, faaliyetleri durmuş olan davacı şirketin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan çıkabilmesinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
İflasın ertelenmesi geçici bir mali darboğaza düşen şirketlerin hayatiyetini koruması, istihdam ve milli ekonomiye katkı sağlaması için öngörülen geçici bir hukuki himaye yoludur. İflasın ertelenmesi bir şans kurumu olmayıp, alacaklıların durumunu zorlaştırmak ve bir şirket tasfiyesi yolu olarak kabul edilemez. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Mahkeme, İİK’nın 166/2 maddesine uygun ilan yapmalı , borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı şirket iflas erteleme talebinde bulunarak iyileştirme projesi sunmuş ise de;projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. İflasın ertelemesini inceleyecek olan mahkemenin şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin mevcut olup olmadığı konusunda bir kanaate arabilmesi için,uygulanacak iyileştirme tedbirlerinin neler olduğunun ve bu tedbilerin ne şekilde mali durumun düzeltilmesini sağlayacağına ilişkin bilgileri içeren bir iyileştirme projesi ile bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu ispata yarayan bilgi ve belgelerin mahkemeye sunulması zorunludur(Ermenek s.168)Mali durumun iyileştirilmesi imkânının mevcut olup olmadığı somut olaylara dayanılarak tespit edilmelidir.Belirsiz nitelikteki emareler erteleme kararı verilebilmesi için yeterli değildir.
Davacı şirket hakkında verilen ilk iflas kararından sonra davacının faaliyetine devam edilmesine karar verilmediği, şirket faaliyet adresinin tahliye edildiği,herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı gibi güncelliğini sürdüren herhangi bir iyileştirme projesinin bulunmadığı anlaşılan davacı şirketin iyileştirme projesini uygulama ihtimali de bulunmadığından davacı şirketin iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının iflâs erteleme talebinin REDDİNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nda … sicil no ile kayıtlı ve muamele merkezi … Mahallesi,… Caddesi,No:… …/… olan … KUMAŞ ÖRME VE TEKSTİL SANAYİ DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’NİN 7101 Sayılı kanunla mülga edilen İcra İflâs Kanununun 179’ncu maddesinin (b) bendi uyarınca 10/06/2021 günü,Saat 10:11 itibari ile İFLÂSINA,
3-İflâs ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflâs Müdürlüğü’ne müzekkere YAZILMASINA,
4-İflâs ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na bildirimde BULUNULMASINA,
5-İflâsın,İflâs Müdürlüğü tarafından İcra İflâs Kanununun 166’nci maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
6-Davacı şirket ile ilgili tüm tedbirler daha önce kaldırıldığından yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kayyım …’ın görevine daha önce son verildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
8-İflâs avansı daha önce Bakırköy İflâs Müdürlüğü’ne aktarıldığından bu konuda yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
9-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨27,70 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 31,60 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
10-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨710,40 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı müdahiller vekillerinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.10/06/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.