Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/36 E. 2021/1037 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/36 Esas
KARAR NO : 2021/1037

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine müvekkili tarafından ticari defterden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, itiraz üzerine taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamaması üzerine takibin devamı ve alacağın tahsili için işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, borçlu şirket ile müvekkili arasında ticari ilişkiler nedeniyle borç ilişkisinin meydana geldiğini, müvekkilinin bu ilişkilerden doğan tüm borçlarını ifa etmesine karşı davalı tarafın ödeme yapmaktan imtina ettiğini, ayrıca davalı borçlunun kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 23.279,10 TL asıl alacak üzerinden fatura alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 02/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği borçlu tarafından vekili aracılığı ile 03/07/2019 tarihinde ve süresi içinde borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği ve itiraz nedeni ile takibin durduğu görüldü.

Davacı vekili tarafından dava tarihinden sonra davalı tarafça alacağa mahsuben mal teslimi yapıldığına dair 07/07/2021 tarih ve 23.388,43 TL tutarlı fatura sunulmuş olduğu görüldü.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nın 331. maddesine göre;
“Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, bakiye cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından dava konusu alacak tutarı kadar malın borca karşılık olarak müvekkili şirkete teslim edildiği; bu nedenle davanın konusuz kaldığı beyan edilerek mal teslimine ilişkin fatura sureti dosyamıza ibraz edilmiştir. HMK’nın 331. maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek olmadığı durumlarda, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesinin gerekmesi ve davalının yargılama sırasında borcun ikrarı anlamına gelecek şekilde borç miktarına karşılık gelecek şekilde davacıya mal teslim etmesi karşısında davanın konusuz kaldığı; davacının davanın açıldığı tarihte haklı olduğunun tespiti ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KONUSUZ KALMASI NEDENİ İLE DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 4.655,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 397,55 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 338,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 54,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı