Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2021/1067 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/35 Esas
KARAR NO : 2021/1067

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından vekili aracılığıyla verilen dava dilekçesinde; borçlu şirketten 31.12.2018 tarihli C/H alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı şirketin …. Şubesine Çorlu …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 14.02.2019 tarihli ihtarnamesini gönderdiklerini, Gönderilen ihtarnameye rağmen müvekkiline bakiye alacak miktarının ödenmemesi üzerine alacaklarının tahsili amacı ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, Davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 İnkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılarak karar verilmesi talep edilmektedir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 41.908,58 TL asıl alacak 1.388,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.296,73 TL alacak üzerinden cari hesap alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 04/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından vekili aracılığı ile 30.10.2019 tarihinde UYAP üzerinden borca, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiş olduğu görüldü.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Bursa ATM’ye yazılan talimat sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanunun belirlemiş olduğu yasal süreler içerisinde yaptırılmış olduğu, Davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, Davacı ticari defter ve belgelerinde davacının davalı şirketten 41.908,58 TL alacaklı olarak gözüktüğü, Davacının davaya ve takibe konu etmiş bulunduğu faturalar ile faturaların içeriğini oluşturan malların İcra takip dosyası içerisinde C/H hareketleri listesinin olması, davalının takibe itirazının faturaları ve faturaların içeriğini oluşturan malların teslimine yönelik olmaması, itirazın sadece bedele yönelik olması, bilirkişi incelemesine sunulmuş bulunan Ba- Bs mutabakat belgelerinde davalı şirket kaşe ve imzalarının mevcut olması bu belgelerin davacı C/H hareketleri ile uyumlu olması nedeni ile davacı tarafından davasının kanıtlanmış olduğu, Davacının takip tarihine kadar 1.180,43 TL temerrüt faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Çerkezköy AHM’ye yazılan talimat sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; davalının tutmak zorunda olduğu ticari defterlerin yasal süreleri içinde tasdik işlemlerinin ve açiliş ve kapanış beratlarının yapıldığı, …K. hükmüne göre davalı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfını haiz olduğu, Davacı ve davalı taraf ticari defterlerinin ve cari hesap hareketlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, davaya konu borç tutarının 2018 senesi dönemi mal alım faturalarına ait olduğu, davalı taraf ticari defterlerinde davacı tarafa 41.908,58TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu; nihayetinde davalının 41.908, 58 TL ana para ile 1.180,43 TL faiz olmak üzere toplam borç tutarının 43.089,01 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup tarafların defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda her iki tarafın da ticari defter ve belgelerinin sahipleri lehine delil niteliğini haiz olduğu, davacı ile davalının ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 1 41.908, 58 TL ana para alacağı olduğu belirtilmiştir. Bilirkişilerce takip öncesi faiz 1.180,43 TL olarak hesaplanmış olup mahkememizce tekniğine uygun olarak denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 8.617,80 TL üzerinden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 41.908,58 TL asıl alacak, 1.180,43 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 8.617,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.943,41 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 739,40 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.204,01 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 240,20 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.740,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%99,52 kabul oranı) 1.731,85 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 739,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 6.401,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 207,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.313,67 TL’sinin davalıdan, 6,33 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı