Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/349 E. 2021/966 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/349 Esas
KARAR NO : 2021/966

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
K. YAZIM TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının maliki olduğu ….. plakalı aracın 13/06/2019 tarihinde davalıların malik, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu ….. plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu maddi hasara uğradığını, davalı taraf sürücü- sünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu , söz konusu hasar ile ilgili müvekkilinin kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, toplam 26.622,00 TL tutarında hasar tespit edildiğini, ayrıca değer kaybına ilişkin 3.034,66 TL ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu beyanla bakiye değer kaybı zararına ilişkin şimdilik 3.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası (haksız fiil) nedeniyle tazminat talebini içerir belirsiz alacak davasıdır.
Davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık; davalı …’in kullandığı araç ile davacının kullandığı araca çarpması sonucu davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise bu zararın davalılar tarafından giderilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince Mak.Yüksek Müh Prof Dr … tarafından düzenlenen dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan raporda:
” Dava konusu 13.06.2019 tarihli trafik kazasında, davalı şirkete sigortalı ….. plakalı davalı sürücüsü …’ in 96100 oranında kusurlu olduğu, ….. plakalı aracın sürücüsü …’ nin kusursuz olduğu, ….. plakalı araçta meydana gelen değer kaybının hasar tarihi itibariyle 4.500,00 TL olduğu, dava dosyasına, davacının davalı şirketten tahsil ettiği değer kaybı tazminatına ilişkin belge olmadığını, davacı vekilinin tahsil edilen değer kaybı zararına ilişkin beyanının kabul görmesi durumunda bakiye değer kaybı zararının 1.515,34 TL olduğu” hususu belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen tutanaktan davacının kullandığı araç ile seyir halinde iken sarı ışık yanması üzerine durduğu ve davalı sürücünün kullandığı araç ile davacının aracına arkadan çarptığı anlaşılmıştır. Davalı sürücünün takip mesafesini koruyamayarak kazaya sebep olması nedeniyle kazanın tamamen davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığı kabul edilmiş ve davalı sürücü ile araç maliki olan diğer davalı ve davalı sürücünün kullandığı aracın zorunlu sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin davacının aracında oluşan değer kaybından sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Makine mühendisi bilirkişi tarafından aracın kazasız rayiç değeri ve kaza nedeniyle tamir gördükten sonraki rayiç değeri arasındaki fark tespit edilerek ve tespit edilen güncel değer kaybının kaza tarihine uyarlanması üzerine tespit edilen değer kaybının araçtaki kaza sonrası oluşan değer kaybı olduğu kabul edilmiş ve tekniğine uygun düzenlenen rapora itibarla araçta 4.550,00 TL değer kaybı oluştuğu kabul edilmiş ve davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1.515,34 TL’nin davalılar … VE … yönünden haksız fiil tarihi olan 13/06/2019 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden (17/06/2020) itibaren işleyecek yasal faizi (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-)Alınması gerekli 103,51 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,11 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı + 54,40 TL peşin nispi harç + 7,80 vekalet harcından ibaret toplam 116,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 189,50 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 989,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 494,75 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.515,35 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.484,66‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 660,00 TL’sinin davalılardan, 660,00 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır