Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/345 E. 2021/334 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/345
KARAR NO : 2021/334

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirketi tarafından davalının yüklenicisi olduğu Emlak Konutları … Etap … Kısım Konut İnşaat işlerinde inşaat işleri yaptığı; yapılan işlere ilişkin 10. No’lu hakediş düzenlendiği; davalının söz konusu hakediş bedelinin 39.500,00 TL’lik kısmını ödemediği; bunun üzerine davacı tarafından Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı; davalı borçlunun icra takibine itiraz etmiş olduğu; davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde; arabuluculuk şartının yerine getirilmediği; müvekkil şirketin merkezi yerine şubeye tebligatların yapıldığı bu nedenle de taraf teşkilinin sağlanmadığı; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca somut uyuşmazlığın çözümünde Gaziantep Mahkemelerinin yetkili olduğu; nihayetinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 39.500,00 TL asıl alacak, 6.752,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.252,88 TL üzerinden 038244 seri no’lu fatura dayanak gösterilerek İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nde … E. Sayılı dosya ile 10.01.2020 tarihinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 15/01/2020 tarihinde tebliği üzerine borçlu vekili tarafından 20/01/2020 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiği; alacaklı tarafından yetkiye itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi üzerine icra dosyasının Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek takibe Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile devam edildiği; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nden borçluya gönderilen ödeme emrinin 23/03/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekilinin yeniden icra müdürlüğünün yetkisine ve borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği; İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesi gereğince icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan10/01/2018 tarihli “Yapım/Hizmet Alımı Sözleşmesi Genel Şartları” ve “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Sözleşme”nin incelenmesinde; sözleşmenin “Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 30. maddesinde söz konusu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde Gaziantep Mahkemelerinin yetkili olacağının düzenlendiği; söz konusu yetki sözleşmesinin HMK’nın 17. maddesi uyarınca tacirler arasında imzalanmış bulunduğundan geçerli olduğu; yine aynı maddenin 2. cümlesinde belirtilen “Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi karşısında davacı alacaklının takibe dayanak yaptığı faturaya dayalı uyuşmazlıkların çözümünde Gaziantep İcra Müdürlükleri ile Gaziantep Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2015 tarih, E. 2015/809, K. 2015/12237 sayılı kararına göre; “6100 sayılı HMK’nun 17. maddesindeki yetki kuralı kesin yetki olmayıp münhasır yetki niteliğindedir. Kesin yetki halleri aynı Kanun’un 11/1, 12/1. 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanun’da açıkça “kesin” yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.” Bu nedenle huzurda görülen davadaki yetki itirazı, HMK’nın 114. maddesinde düzenleme alanı bulan dava şartlarından biri olarak değerlendirilmemiştir. Davalı vekili tarafından yapılan yetki itirazı HMK’nın 116. maddesinde düzenlenen ilk itiraz niteliğinde olup; HMK’nın 117. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ilk itirazların, dava şartlarından sonra inceleneceği hükmü uyarınca mahkememiz dosyasında yetki itirazından önce dava şartlarının incelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde icra takibinin başlatılması gerekmektedir. İcra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK’daki mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde, ön sorun (hadise) şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazın haklı olduğu sonucuna varılması halinde, mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekecektir. Çünkü, itirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmiş olması, HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.
Davacı alacaklı tarafından öncelikle İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatıldığı; davalı borçlu tarafından, taraflar arasında kabul edilen yetki sözleşmesi uyarınca Gaziantep İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğuna dair usulüne uygun ve haklı yetki itirazında bulunulmasına rağmen alacaklı vekilinin dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Gaziantep İcra Müdürlüğü yerine Büyükçekmece İcra Müdürlükleri’ne gönderilmesini talep ettiği ve talebi doğrultusunda dosyanın Büyükçekmece adliyesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafından Büyükçekmece İcra Müdürlükleri’nin de yetkili olduğu iddia edilmiş ise de gerek taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gerek davacı alacaklının icra takibini öncelikle yetkisiz olan İstanbul icra müdürlüğünde açarak tercih hakkını kullandığı; yetki itirazı ile yetki konusundaki tercih hakkının borçluya geçtiği, borçlunun Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirtmesi karşısında davacı vekilinin yetkiye ilişkin savunmalarına mahkememizce itibar edilmeyerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Gaziantep İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince yetkili icra dairesinde usulune uygun icra takibi başlatılmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince yetkili icra dairesinde usulune uygun icra takibi başlatılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 496,43 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 437,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/04/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.