Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 E. 2021/862 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar ile aralarında …. Sigorta ile … acenteliği üzerinden sigorta sözleşmesi imzalandığını, 18.07.2017 tarihinde müvekkilinin iş yerini sel bastığını zarar nedeniyle bildirimde bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından ödemelerin eksik sigorta nedeniyle ödenmediğini, müvekkilinin kağıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, eksik sigorta yapılmasının nedeninin davalılardan kaynaklandığını, müvekkilinin yazılı ve sözlü olarak bilgilendirmediklerini, yeni makina alımı halinde zeyilname ile teminat miktarının arttırılması konusunda uyarıların yapılmadığını, müvekkilinin iş hacmindeki artıştan dolayı deposundaki malların teminat miktarını aştığını ve yeni makina alımı yapıldığını, fakat bilgilendirme yapılmadığı için bu durumun davalılara bildirilemediğini, bundan dolayı zarara uğradıklarını bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile eksik sigorta nedeniyle 106.836,00 TL’nin 18.07.2019 tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacının başvurusu üzerine hasar dosyasının açılmış olduğu; eksik sigortanın TTK’nın 1462. Maddesinde düzenlendiği; söz konusu maddeye göre sigorta bedelinin sigorta değerinde az olduğu takdirde sigorta ettirilmiş bir kısım menfaatin zarara uğraması durumunda sigortacının sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranına göre tazminat ödemesi gerektiği, davacının aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranıldığına ilişkin iddialarının TTK’nın 1435 ve 1423. maddeleri uyarınca hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Aracılık Hizm. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin acente olduğu, huzurda görülen davada asıl sigorta şirketinin davalı olması nedeni ile acenteye yönelik olarak davanın açılamayacağı, dava konusu hasar nedeni ile davacıya sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapıldığı, davacının aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranıldığına ilişkin iddialarının TTK’nın 1435 ve 1423. maddeleri uyarınca hukuki dayanaktan yoksun olduğu, 1423/2 maddesi uyarınca sigorta ettirenin sözleşmenin yapılmasından sonra 14 gün içinde itiraz etmemesi durumunda sözleşmenin poliçede yazılı şartlarda yapılmış sayılacağının düzenlendiği, davacının poliçeye itiraz etmediği, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan 23/08/2021 tarihli bilirkişiler …., … , … tarafından düzenlenen raporda; taraflar arasında eksik sigorta hususunda ihtilaf bulunmadığı, hasar meydana geldiğinde sigorta değeri ile poliçede belirlenen sigorta bedeli arasında fark şeklinde oluşan eksik sigortaya davacının sonradan satın almaları ve rizikoyu artırmasına rağmen bunu sigortacıya bildirmemesinin sebep olduğu, davalıların sigorta poliçesi düzenlendikten çok sonra ortaya çıkan hasar zamanında sigorta değerinde yükseltmeyi bilmesi ve ek sigorta teminatı talep etmesinin kendilerinden beklenemeyeceği, sigorta kapsamının eksik kalmasında davacının basiretli işadamı davranış özeni göstermemesinin etkili olduğunun değerlendirildiği hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava sigorta sözleşmesinden kaynaklı rizikonun gerçekleştiği ve eksik sigorta bedeli ödendiği iddiasına dayalı bakiye alacak talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Aydınlatma Yükümlülüğü” başlıklı 1423/2. maddesi “(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. (3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” düzenlemesini haizdir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …, Karar No: … kararına göre;
“Somut olayda sigorta poliçesi en son 25.11.2017 tarihinde yapılmış, davaya konu hasar ise 02.02.2018 tarihinde meydana gelmiştir. 6102 sayılı TTK 1423/2 maddesinde düzenlendiği şekilde, aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde sigorta ettirenin 14 gün içinde itiraz edebileceği, edilmemesi halinde sözleşmenin poliçede yazılan şartlarla yapılmış olduğunun kabulü gerekecektir. Davacı tarafından sözleşmeye yasal süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olup, bu durumda itiraz hakem heyetince sigortacının bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …., Karar No: …. kararına göre;
“TTK’nun 119/2 nci maddesi gereğince acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı kendisine doğrudan dava açılması mümkün olmayıp, ancak izafeten dava açılabilir ve müvekkili hakkında karar verilebilir.
Bu itibarla, mahkemece, davada sigorta şirketine husumet yöneltildiği ve acentenin şahsi kusur ve haksız fiiline de dayanılmadığına göre, acenteye yönelik davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekirken, bu davalının da sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının 21/10/2016-2017 tarih ve … nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, davacıya ait sigortalı iş yerinde su basmasının meydana geldiği, gelen su baskını nedeni ile davacıya bir kısım ödeme yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından, poliçenin düzenlenmesinin ardından deposundaki malların teminat miktarını aştığı ve yeni makine aldığı belirtilmiş olup davalı sigorta şirketi tarafından kendisine bilgilendirme yapılmadığından bu durumu sigorta şirketine bildirmediği, bu nedenle de zeyilname düzenlenmediği ve zarara uğradığından bahisle huzurda görülen davayı açmış ise de gerek TTK’nın 1423/2. maddesi gerek yukarıda belirtilen Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin kararı uyarınca sigorta ettirenin sözleşmenin yapılmasından sonra 14 gün içinde itiraz etmemesi durumunda sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağının kabulünün gerekeceği karşısında davacının sözleşmenin imzalanmasından sonra 14 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir itirazının olmamasından dolayı davacının davalıların aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediğine ilişkin iddiasına itibar edilmemiştir. Kaldı ki; talep ettiği teminat miktarını aşacak şekilde stok emtia ve makine alan böylece rizikonun artmasına ve teminat kapsamının aşılmasına sebebiyet veren davacı olup davacının değişen stok ve makine durumunu davalıya bildirmesi gerekirken bunu yapmamıştır. Davacı tarafından dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinin belirlemiş olduğu hasar miktarına itiraz edilmemiş; sadece eksik sigorta nedeni ile eksik ödeme yapıldığı; bu nedenle uğramış olduğu zararın tazmini talep edilmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava dışı ekspertiz raporunda emtia miktarı, makine tesisatta ve dekorasyon-diğer kapsamında 0,28402 eksik sigorta şeklinde yapılan tespit ve hesaplamanın, poliçe, sunulan beyan ve riziko bildirimleri ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. TTK’nın 119/2. maddesi ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararı uyarınca davalılardan …. Sigorta bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle diğer davalı …bakımından ise davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın davalılardan … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. bakımından husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Açılan davanın davalılardan …Sigorta Şirketi bakımından ise ESASTAN REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.824,50 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.765,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta Şirketi lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 14.099,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı