Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2022/370 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/332
KARAR NO : 2022/370

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/940 ESAS 2020/895 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili firma ile davalı firma arasında 09.04.2017 tarihli ….. Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereğince müvekkili şirkete 6.000.000.00 TL ödeneceği konusunda anlaşıldığını, sözleşme gereği davalı yana … İli, …. İlçesi, … Mah. … Ada, …. Parsel’de kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak …. Belediye Başkanlığı nezdinde yapılacak imar işlemleri ve inşaatın ruhsata bağlanması, gerek halinde emsal transfer işlemleri için arsa alımı ve diğer tüm işlemlere ilişkin olarak muhtelif işlerin yerine getirileceğinin taahhüt edildiğini, bu taahhüt karşılığında da davalı firmanın yetkilisi tarafından müvekkili şirket yetkilisine ve dava dışı kardeşine bir takım tapu devirleri, araç devri ve çek teslimleri gerçekleştirildiğini, müvekkilinin sözleşme edimlerini yerine getirdiğini, işin sonunda sözleşmeye konu yapı ruhsatının ilgili belediyeden çıkartıldığını, Sözleşmeye konu … ada … parsel’de söz konusu inşaat projesinin 100 milyon TL civarlarında bir otel inşaat yapım projesi olduğunu, müvekkilinin aldığı rakam yüksek bir meblağ gibi gözükse de, otel projesinin değeri göz önüne alındığında yüksek olmadığını, sözleşmede anlaşılan bedellerin davalı firma yetkilisi tarafından hukuki bir baskı aracına çevrilerek ve bezdirme politikası izlenerek, tüm sözleşme şartlarını ve edimlerini yerine getirmiş olan müvekkilinden hak ettiği ve davalı yanca verilen bir takım sözleşme bedellerinin (taşınır, taşınmaz, çek vs.) geri alındığını, davalı tarafça müvekkilinden aşırı ve haksız bir şekilde yararlanıldığını, müvekkiline karşı Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de tapu iptal ve tescili davası açıldığını (sözleşmeye istinaden devredilen taşınmazların iptali için). … Esas , … Karar numaralı dosyada davanın reddine karar verildiğini, Müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri sözleşme şartlarına uygun olarak tamamen yerine getirdiğini ve işin sonunda yapı ruhsatının çıkartıldığını, müvekkili tarafından sözleşmeye istinaden devri gerçekleşen mal varlıklarının büyük bir çoğunluğunun müvekkili aleyhine girişilen ve piyasadaki itibarını zedeleyecek girişimler sonucu oluşan baskılar nedeniyle o tarihlerde geri iade edildiğini, bunun nedeninin müvekkilinin edimini yerine getirtmiş olmasına rağmen, karşı tarafla uğraşmak istememesinden kaynaklandığını, davalı firma yetkilisinin kötü niyetle, en zorlu aşamalar ve prosedürler atlatıldıktan sonra, yapı ruhsatının çıkmasına yakın bir zaman kala haksız davalar ve şikayetler ikame ederek müvekkilinin emeğinden haksız yarar sağladığını, müvekkilinin üzerinden yasal baskılar kalkınca iş bu davayı ikame ederek hakkı olan alacağının tahsilini istediğini, taraflar arasındaki ana sözleşmenin 09.04.2017 tarihli olup, bu sözleşme tarihinden çok sonra, 09.11.2017 – 26.01.2018 – 24.04.2018 tarihlerinde ana sözleşmeye ek olarak yeni sözleşmeler imzalandığını, müvekkiline gayrimenkul ve araç devirleri gerçekleştirildiğini, bu durumun açıkça ana sözleşmenin üzerinden 1 sene geçmesinden itibaren bile aradaki danışmanlık sözleşmesinin devam ettiğinin kanıtı olduğunu, hizmetten memnun kalındığını gösterdiğini, davalı vekilince Büyükçekmece … Asliye Mahkemesi’nin son duruşmasında sözleşmeyi sona erdirmek için herhangi bir ihtar çekilmediğinin ikrar edildiğini, bunlara rağmen davalının müvekkilin sözleşme şartlarına uymadığını iddia ederek müvekkile karşı hukuki yollara başvurarak, gerçek dışı iddialarla müvekkiline karşı edimlerini yerine getirmediklerini, müvekkiline devredilen mal varlıklarını geri talep ettiklerini, taraflarına devredilen mal varlıklarının biri haricinde (… İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel’de kayıtlı A2 Blok, 7.Kat 35 No’lu bağımsız bölüm) diğer mal varlıklarının tümünün davalı yana geri devredildiğini, İş karşılığında başkaca herhangi bir ücret alınmadığını, sözleşme alacağı olarak 5.000.000,00 TL. Civarı daha alacağı kaldığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosya celp edilip getirildiği taktirde de görüleceği üzere daha müvekkili ile anlaşma öncesi söz konusu parsele ilişkin bir takım hukuki sorunların mevcut olduğunu, bu sorunların giderilmesi ve mahkeme kararının çıkmasına kadar bir takım izinlerin alınmasının mümkün olamadığını, müvekkil firmaya sözleşme şartlarının yerine getirilmediği, eksik iş yapıldığı vs. konularında bugüne kadar hiç bir ihtar çekilmediği gibi bugüne kadar söz konusu sözleşmenin feshedildiğine dair bile bir ihtar, bildirim vs. olmadığını, halihazırda iptal edilen bir sözleşme olmadığını, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme hükümlerinde sözleşmenin “madde 8 – Süre Uzatımı, Mücbir Sebep, Gecikme Cezası” başlığı altında; “1- Tarafların kontrolü dışında gelişen ve tarafları bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmelerini engelleyici ve/veya geciktirici hallerin meydana çıkması mücbir sebep hali olarak değerlendirilecektir.2-… resmi makamlarca yapılan kısıtlama veya fiiller, imtnalar veya müdahaleler mücbir sebeptir.3- taraflar mücbir sebep nedeniyle yükümlülüklerini tam olarak ve zamanında yerine getirememekten dolayı sorumlu tutulmayacaktır.4- …bu durumda taraflar işin tamamlanmamış kısmıyla ilgili herhangi bir hak ve/veya talepte bulunamazlar.5- …Danışman dışında kaynaklanan sebeplerden dolayı süre uzatımlarından danışman sorumlu değildir…”Madde 11 – Sözleşmenin feshi:2- …İşveren 15 gün öncesinden yazılı olarak danışman’a bildirmek koşulu ile hiçbir şekilde haklı neden olmasına gerek olmaksızın sözleşmeyi her zaman feshedebilir.” Hükümleri olduğunu, yapılan işin niteliği gereği resmi kurumlardan pek çok sorun çıkma ihtimalinin mevcut olduğunun tüm tarafların imzaladığı sözleşmeye de derç edildiğini, her türlü tazminat ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik olmak üzere, taraflar arasında imza altına alınan 09.04.2017 tarihli “….. sözleşmesi” bedeli olan müvekkilinin alacağı 6.000.000,00 TL.’nin 110.000.00 TL.’lik kısmı için arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin yetkilisi ….’e ait … İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti’nin arsa sahibi ve müteahhidi olduğu … İli, … İlçesi, … Mah, … Ada, .. Parsel’de kayıtlı gayrimenkule ilişkin olarak … Belediye Başkanlığı nezdinde yapılacak imar işlemleri ve inşaatın ruhsata bağlanması, gerek halinde emsal transferi işlemler için arsa alımı ve diğer tüm işlemlere ilişkin olarak, davalı şirket olan … Mimarlık ile 09.04.2017 tarihli “ ….. Sözleşmesi” imzalandığını, ….. Mimarlık’ın unvan değişikliğine gitmek sureti ile … Proje Mimarlık ünvanını aldığını, 9.04.2017 tarihli sözleşme gereğince davacı şirkete 6.000.000 TL bedel ödeneceği hususunda anlaşıldığını, sözleşmenin ifa süresi olarak 60 gün belirlendiğini, Davacı şirket ve yetkilisi … hiçbir edimini ifa etmediğini, Davacı şirket ile müvekkili arasında, 09.04.2017 tarihli ana sözleşmenin devamı niteliğinde 09.11.2017 tarihli ve 24.04.2018 tarihli iki adet inançlı temlik sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeler kapsamında …. Gayr. İnş. Tur. Rekl. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne ait …. İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, … Ada, … Parsel’de kayıtlı A2 Blok, 7. Normal kat, 35 no’lu daire davacı şirket yetkilisi ….’ye, … İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, … Ada, … Parsel’de kayıtlı B1 Blok, 1. Normal Kat, 25 no’lu daire, B1 Blok, 2 Normal Kat 34 no’lu daire ve B1 Blok, 2. Normal Kat 35 no’lu dairelerin ise davacı şirket yetkilisinin kardeşi olan … adına devir edildiğini, sözleşmeler gereğince işin yapılmaması halinde gayrimenkullerin derhal …. Gayr. İnş. Tur. Rekl. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne iade edileceği, sözleşmenin ifasına kadar iş bu gayrimenkullerin hiçbir şekilde üçüncü şahıslara devir ve temlik edilemeyeceği, ayrıca üzerinde ipotek vs. tesis ettirilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacı şirketin sözleşmeye ilişkin olarak hiçbir edimini ifa etmediği, taşınmazlardan … İli, .. İlçesi, … Mah., … Mevkii, … Ada, … Parsel’de kayıtlı A2 Blok, 7. Normal kat, 35 no’lu bağımsız bölüm üzerine kötü niyetli olarak ipotek tesis ettiklerini, 09.04.2017 tarihli sözleşmenin 11.3. maddesi gereğince sözleşmeyi fesih hakları bulunduğunu, bu durumda davalının hiçbir ücrete hak kazanamayacağının karalaştırıldığını, Sözleşme davacı yanın sözleşme edimlerini tam olarak ifa etmesi halinde ücrete hak kazanacağının sabit olduğunu, Dava dilekçesinde sözleşmeye konu yapı ruhsatı ilgili belediyeden çıkarılmıştır, şeklinde beyanda bulunulduğunu, çıkarıldığı iddia edilen yapı ruhsatının … Belediye Başkanlığı’nın 08.05.2018 tarihli … no’lu ve 21.02.2019 tarihli …. no’lu yapı ruhsatı olduğunun iddia edildiğini, Söz konusu yapı ruhsatının incelenmesi halinde bunun hiçbir şekilde bir tadilat ruhsatı olmadığı, müvekkil şirkete ait 18.06.2015 tarih … sayılı ruhsatın yenilenmesinden ibaret bir ruhsat olduğunun sabit olduğunu, Müvekkil, şirkete ait 18.06.2015 tarih .. sayılı Yapı Ruhsatının inşaatta fazla imalat olduğu gerekçesi ile tutulan 18.05.2015 tarih, …. numaralı Yapı Tatil tutanağı nedeni ile verilen para cezası ve yıkım kararı çerçevesinde iptal edildiğini, yapı ruhsatının iptaline karar verildiğini, bu karara ilişkin olarak İstanbul …. İdare Mahkemesi’nin …. Esas, … Karar sayılı ilamı ile dava açıldığını, 11.10.2017 tarihli karar ile … Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenmiş olan Yapı Tatil tutanağı ile buna ilişkin yıkım kararı ve para cezasının iptaline karar verildiğini, akabinde … Belediye Başkanlığı tarafından 07.03.2018 tarih … Sayılı Encümen Kararı verildiğini, yapı hakkında ki yıkım kararının kaldırılmasına ilişkin yeni karar tesis edildiğini, bu karar sonrasında düzenlenmiş olan 08.05.2018 tarihli ve .. no’lu ve 21.02.2019 tarihli … no’lu ruhsatların verildiğini, bu ruhsatların düzenlenmesi iptal edilen idari işlem ve sonrasında verilen encümen kararı itibari ile yapılan mutat bir işlemin, alınan bu ruhsata ilişkin başvurunun da yine müvekkil şirket tarafından yapıldığını, Müvekkili şirketin buna ilişkin olarak … Belediye Başkanlığı’na 18.01.2018 tarih … sayılı ve 10.12.2018 tarih … sayılı müracaatlarda bulunduğunu ve buna istinaden bu ruhsatların düzenlendiğini, 2015 yılında var olan ruhsatın aynısının yenilenmesi ile davacının sözleşme konusu edimi arasında tek bir bağ bulunmadığını, Aynı ruhsatın yenilenmesinden ibaret bir işleme ilişkin olarak davacı yana 6.000.000 TL ödenmesi şeklinde bir durumun asla söz konusu olamayacağını, davacı yanın sözleşmede ki edimini ifa ettiğine dair tek bir kayıt dahi sunamayacağını, sözleşme gereğince davacı yanın yapıya ilişkin olarak yeni bir tadilat projeleri çizdirmiş olması, bu projelerin tamamına müvekkil şirketin onayını almış olması, bu projeleri … Belediye Başkanlığı’na sunmak sureti ile Belediye onayını aldırmış olması ve Belediyece onaylanmış tadilat projelerine istinaden verilmiş bir tadilat ruhsatı almak sureti ile müvekkile teslim etmiş olması gerektiğini, Davacı tarafça henüz hazırlanmış ve müvekkili şirketin onayına sunulmuş bir proje dahi bulunmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği işin sözleşme ile uzaktan yakından ilgisi olmayan ve davacı ile de hiçbir ilgisi olmayan bir işlem olduğunu, bu tarihe kadar … Belediye Başkanlığı tarafından onaylanmış herhangi bir tadilat projesi bulunmadığı gibi, alınmış herhangi bir tadilat ruhsatı da bulunmadığını, Davacı yanın yapmış ve tamamlamış olduğunu iddia ettiği işin ne olduğu dahi belirsiz olup, sözleşmenin konusu olan işe ilişkin olarak halen daha alınmış bir ruhsat bulunmadığı hususunun tüm kayıtlar ile sabit olduğunu, davacı yanın beyanlarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu tarihte bile bir tadilat ruhsatı alınacaksa müvekkili şirketin yine de sözleşmede ki rakamı ödemeye hazır olduğunu, müvekkili şirketin 2015 yılında almış olduğu 18.06.2015 tarih … sayılı Yapı Ruhsatının m2’si 59.654 m2 olup, davacı şirketin tadilat projeleri ile onaylatmadığı vaat ettiği ve buna ilişkin tadilat ruhsatı almayı vaad ettiği m2 miktarnını 73.662,37 m2 olduğunu, müvekkili şirket tarafından her bir kata ilişkin olarak hazırlanmış taslak projelerde de yine davacı şirket yetkilisinin 06.04.2017 tarihinde imzasının alındığını,. Dilekeleri ekinde sunulan katlara ilişkin taslak projeler itibari ile davacı şirket yetkilisi …’nin imzası ile kat planlarının imzalanan taslaklara göre ruhsata bağlanacağını taahhüt ettiğini, Kısacası davacı şirketin sözleşme ile yükümlendiği hususun müvekkili şirkete 73.662,37 m2 inşaat alanı tanıyan tadilat projesini onaylatmak ve buna ilişkin tadilat ruhsatı almak olduğunu, Ortada henüz çizilmiş bir tadilat projesi dahi bulunmamakta olup, müvekkili şirketin 2015 yılında almış olduğu ruhsatın yenilenmesi ile eski ruhsatta ki inşaat m2 sinin aynısının yeniden ruhsata bağlanması için davacı yana 6.000.000 TL gibi bir bedeli ödemesinin için akli dengesini kaybetmiş olması gerektiğini, Davacı yanın sözleşmede ki edimi açık olup, davacı şirkete sözleşme ile yenileme ruhsatı alması şeklinde bir görev verilmediği gibi, buna ilişkin müvekkil şirketin yaptığı açık olan işlemden davacı yanın bir menfaat temin etmesinin de söz konusu olmayacağını, Dava dilekçesinde davacı yanın kendisine vekâletname verildiğini beyan ettiğini, Sözleşme tarihinden hemen sonra sözleşme konusu işlerin takibine yönelik vekâlet verilmesinin normal bir durum olup, vekâletname verilmesinin davacı şirketin sözleşmeye ilişkin işleri ifa ettiği anlamı taşımayacağını, ayrıca söz konusu vekâletnamenin Büyükçekmece … Noterliği’nin 02.10.2018 tarih … yevmiye numaralı azilnamesi ile iptal edildiğini ve vekâletten azil hususunun 02.10.2018 tarih .. sayılı yazı ile … Belediye Başkanlığı’na bildirildiğini, dava dilekçesinin 7. Maddesinin 2 . paragrafında 06.06.2017 tarihli … sayılı dilekçe ile Belediyeye başvurulduğu ve buna ilişkin olarak Belediye tarafından …. sayılı cevap verildiğine ilişkin beyan olduğunu, söz konusu yazı içeriği ve Belediye tarafından verilen cevabi yazının incelenmesi halinde emsal transferi için bir taşınmazın uygunluğunun sorulduğu, söz konusu taşınmazında müvekkil şirket veya müvekkil şirketle ilgili herhangi bir kişiye ait olmadığının sabit olduğunu, Sözleşme gereğince emsal transferi yapılacak taşınmazın davacı şirket tarafından satın alınacağı ve Belediyeye hibe edileceği yazılı olup, sadece işlem yapmış görünmek için bir uygunluk başvurusu yapıldığını, Ortada sözleşme gereğince yapılmış tek bir somut işlemin söz konusu olmadığını, dava dilekçesinin 7. Maddesinin 3 . paragrafında belirtilen Belediye’ye müracaat ve buna ilişkin cevabi yazınında sözleşme konusu ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, yine sadece işlem yapmış görünmek adına bu şekilde bir başvuru yapıldığı hususu sabit olduğunu, dava dilekçesinin 7. Maddesinin 4 ve 5. Paragrafında davacının aldığını iddia ettiği encümen kararının taraflarınca ikame edilen ve idari işlemin iptali ile sonuçlanan İstanbul …. İdare Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 11.10.2017 ilamı itibari ile verilmiş bir encümen kararı olduğunu, davacı şirket yetkilisinin imzasını havi belgeler itibari ile sabit olduğu üzere İmar Barışı Yasası’ndan yararlanılacağı ve durumun çözüleceği taahhüdü ile müvekkil şirketten toplamda 3.694.000 TL ‘lik 11 adet çek alan davacı şirket yetkilisinin hiçbir işlem yapmadığını ve söz konusu çekleri alarak müvekkili şirketi bir kez daha dolandırdığını, Söz konusu yapıya ilişkin olarak İmar Barışı Yasasından yararlanılmadığı ve herhangi bir şekilde Yapı Kayıt Belgesi alınmamış olduğu hususu tüm kayıtları itibari ile sabit olduğunu, dava dilekçesinin 7. Maddesinin 7 . paragrafında belirtilen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasının huzurda ki dava ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, Sözleşme tarihinin 09.04.2017 tarihi olduğunu, sözleşme tarihinde derdest olan iş bu davanın davacı şirket ile hiçbir ilgisi bulunmadığı gibi, sözleşme konusu ile de uzaktan yakından hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacı yanın sözleşmeyi ifa etmesine engel olduğunu beyan ettiği davanın sözleşme tarihinden sonra karara çıktığını, lehlerine sonuçlanan olan söz konusu dava ile davacı şirketin ilgisi bulunmadığını, Mevcut durum itibari ile …. Belediye Başkanlığı’nın 15.01.2020 tarih ….numaralı Encümen Kararı ile müvekkili şirkete 473.712,18 TL para cezası uygulandığını, yapı hakkında yeniden yıkım kararı verildiğini ve yapının tekrardan mühürlendiğini, Davacının yaptığını ve teslim ettiğini iddia ettiği ruhsatın olması halinde yapıya ilişkin bu şekilde bir yapı tatil tutanağı düzenlenmesinin mümkün olamayacağını, Davacı şirket yetkilisi … tarafından … Polis Merkezi’ne verilmiş olan …. tarihli ifadede “müvekkil şirketin talebi olan ruhsatı çıkarttığını, ancak Yahya Üngür’ün istediğimiz ruhsatı çıkartmadınız diyerek verdiği çekleri, gayrimenkulleri ve aracı geri istediğini, kendisinin bunun üzerine kendisine verilen aracı, çekleri ve 3 adet tapuyu ….’e iade ettiğini, geri kalan bir taşınmazı ruhsat alma aşamasında Belediye’ye yatırdığı harç, tapu kadastro için yatırdığı harçlar ve proje çizdirmesi karşılığında yapmış olduğu masraflar nedeni ile vermediğini” beyan ettiğini, davacı şirket yetkilisi …’nin iş bu ifadesinde sabit olduğu üzere sözleşmenin sona erdiğini, yapmış olduğunu iddia ettiği masraflara ilişkin olarak 1 adet taşınmazı uhdesinde tuttuğunu beyan ettiğini, İş bu ifade itibari ile araştırılması gerekenin davacının bu masrafları yapıp yapmadığı ve sözleşme gereğince bu masrafları talep edip edemeyeceği olduğunu, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamının gerekçesinde tamamı ile hatalı bir şekilde taraflar arasında ki 09.04.2017 tarihli sözleşmenin feshedilmediği şeklinde bir karar verildiğini, davacının bu hatalı Mahkeme kararından hareketle aynı beyanları tekrarla sözleşmenin feshedilmediği ve devam ettiği iddiasında bulunmakta, diğer taraftan ise sözleşmenin ifa edildiği, işin teslim edildiği yani sözleşmenin ifa ile sona erdiğini iddia ettiğini, davacı şirket ve yetkilisi hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulmuş olması, tapu iptali ve tescil davası ikame edilmiş olması, vekâletnameden azledilmiş olması ve belirtilen tüm hususlar itibari ile devam eden bir sözleşmenin olduğunun iddia edilemeyeceğini, Davacı taraf dilekçesinin 5. maddesinde kendilerine bir ihtarname çekilmediğini, bu nedenle yapılan müvekkil şirketin davacı taraftan memnun kaldığını iddia ettiğini, davacı yanın vekâletnameden azil edilmiş olması ve nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile savcılığa şikâyet edilmiş olması hususları itibari ile davacı şirketten memnun olunmadığının ortada olduğunu, davacı yan dava dilekçesinin 5. maddesinde sözleşmeyi sona erdirmek için herhangi bir ihtarname keşide edilmediğini, ihtarname keşide edilmemesi itibari ile davacı yanın sözleşme şartlarına uyduğu ve davacı taraftan memnun kalındığının ortaya çıktığı şeklinde beyanlarında bulunduğunu, Davacı şirkete fesih ihtarı çekilmemesinin nedeninin sözleşme kapsamında verilen taşınmazların kaçırılmaması için böyle bir ihtar çekilmeksizin direkt olarak dava ikame edildiğini, müvekkili şirketin davacı şirket ve yetkilisi hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunmuş olması, vekâletnameden azil etmiş olması, söz konusu vekâletnameden azil işlemini … Belediye Başkanlığı ve Esenyurt Tapu Sicil Müdürlüğü’ne dilekçe ile bildirmiş olması hususların ortada bir memnuniyetin olmadığını açıkça gösterdiğini, Davacının … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …. parsel’de kayıtlı A2 Blok 7. Kat 35 no’lu bağımsız bölüm haricinde ki tüm mal varlıklarını iade ettiğini, bunun haricinde müvekkil şirketten herhangi bir ücret almadığını iddia ettiğini, müvekkil şirket ve yetkilisinden aldığı milyonlarca TL’yi inkâr ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi …. adına kayıtlı …. plakalı aracın sözleşmeler kapsamında vekâletname verilmek sureti ile 500.000 TL bedelle davacı yana verildiğini, ve davacı şirket yetkilisinin iş bu aracı satarak parasını uhdesine geçirdiğini, müvekkili şirketin keşide ederek davacı yana teslim ettiği ve davacı yanın icra takibine konu ettiği 110.000,00 TL ve 144.000,00 TL bedelli iki çek haricinde ki diğer tüm çeklerin parasını almasına rağmen bunu da inkâr ettiğini, davacı şirket yetkilisinin ifadelerinde kendisine çok baskı yapıldığını, bu nedenle çekleri bedelsiz olarak iade ettiğini belirttiğini, müvekkili şirket tarafından bedeli ödenemeyen çekleri karşılıksız olarak yazdırmak sureti ile icra takibine konu eden davacı şirket yetkilisinin, diğer tarafta çekleri bedelsiz olarak iade ettiğini söylediğini, ancak çeklerin birbirlerinden ne farkı olduğuna dair bir açıklama yapmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi, Büyükçekmece …. Noterliği, …. Belediye Başkanlığı, … Bankası müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
10/08/2021 tarihli Bilirkişiler ..,…,… tarafından düzenlenen raporda Asıl dava davacısı … Proje ticari defterlerinde, asıl dava davalısı … İnşaat’a ilişkin herhangi bir işleme rastlanmadığı, Asıl dava davalısı … İnşaat ticari defterlerinde, asıl dava davacısı … Proje’ye 270.000,00 TL’lik çek verildiği ve çekin bedelinin ödenerek iade alındığı gözükmekte ve dolayısıyla … İnşaat’ın … Proje’den 270.000,00 TL alacaklı olduğu gözüktüğü, taraflar arasında 09/04/2017 tarihli “ İşbu sözleşmenin konusu … İli … İlçesi … Mah. … Ada …. nolu parsel arazinin imar kirliliğine neden olan ve projeye aykırı olarak yapılan yerlerin tadilat projesi çizilmesi sureti ile imara uygun hale getirilmesidir. (Bodrum kattaki fazlalıkları ile binanın içindeki ve çatı katındaki fazlalıklarının projelendirilmesi) İnşaata ilişkin fazla imalatın emsal transferi ile imara uygun hale getirilmesi durumunun meydana gelmesi halinde, emsal transfer için Belediye’ye hibe edilecek arsa yüklenici şirket tarafından bulunarak ve yine yüklenici şirket tarafından bedeli ödenerek işlemleri yapılacaktır. Arsa bedeline ilişkin olarak sözleşme bedeli dışında ayrıca bir bedel talep edilmeyecektir.3) Sözleşme konusu proje işveren ve yüklenici şirketin mutabık kalıp imzalamış oldukları proje olacaktır. İşveren şirketin muvafakat etmediği veya imzasının bulunmadığı bir proje onayı hiçbir şekilde ifa kabul edilmeyecek ve ücret doğmayacaktır.” Konulu, 6.000.000,00TL bedelli sözleşme imzalandığı, Davalı vekili 11/08/2020 havale tarihli dilekçe ekinde sunduğu … adı ile imza bulunan 06/04/2017 tarihli tadilat projesi taslağı ile belediye tarafından gönderilen en son tarihli proje kıyaslanması sonucunda Belediyesinden gönderilen evraklar içerisinde taslak tadilat projesine ve proje doğrultusunda düzenlemiş tadilat ruhsatına rastlanılmadığı, Davacının sözleşme konusu edinimlerini yerine getirdiğine dair bir belgeye dosya kapsamında rastlanılmamıştır. mahkemece aksi kanaate varılması durumunda sözleşme bedeli 6.000.000,00TL olup, dava dilekçesinde …. Mah. … ada … parsel A2 Bok 7.Kat 35 nolu bağımsız bölümün ücret olarak devir alındığı ve davalı ya geri devredilmediği belirtilmiştir. 09/11/2017 tarihli İnançlı Temlik Sözleşmesine göre bu taşınmazın bedeli 1.300.000,00TL olarak kabul edildiği belirtilmiştir. 6.000.000,00TL- 1.300.000,00TL=4.700.000,00TL olarak kalan bedel hesaplanmaktadır. Birleşen davada; Birleşen dava davacısı … İnşaat tarafından; asıl dava konusu sözleşme kapsamında birleşen dava davalılarından …’ye 11 ad. 3.890.000,00 TL’lik (dava konusu edilen) çek verildiği ve çeklerin bedelinin ödenerek iade alındığı, yine birleşen dava davalılarından … Proje’ye 270.000,00 TL’lik çek verdiği ve çekin bedelinin ödenerek iade alındığı, davalıların sözleşmede yüklendiği edimleri yerine getirmediği iddiası ile ödenen çek bedellerinin denkleştirici adalet ilkesi ile iadesi talep edilmektedir. Birleşen dava konusu çeklerin verilmesine dayanak Asıl dava konusu sözleşme kapsamında … Proje tarafından … İnşaat’a hizmet verildiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Birleşen dava davalısı … Proje ticari defterlerinde, birleşen dava davacısı … İnşaat’a ilişkin herhangi bir işleme rastlanmamıştır. Birleşen dava davacısı Neriat İnşaat ticari defterlerinde, dava konusu edilen 11 ad. 3.890.000,00 TL’lik çeklerin davalı …’ye verildiği ve çeklerin bedelinin ortaklar cari hesabından ödenerek iade alındığı ve … İnşaat’ın …’den 3.890.000,00 TL (4.234.000,00 TL alacaklı gözükmekle 254.000,00 TL dava konusu edilmemiştir) alacaklı olduğu gözükmektedir. Birleşen dava davacısı … İnşaat ticari defterlerinde, dava konusu edilen 1 ad. 270.000,00 TL’lik çekin davalı … Proje’ye verildiği ve çekin bedelinin ortaklar cari hesabından ödenerek iade alındığı ve … İnşaat’ın … Proje’den 270.000,00 TL alacaklı olduğu gözükmektedir. Birleşen dava davacısı tarafından, dava konusu toplam 12 ad. 4.250.000,00 TL’lik çeklerin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmamıştır. Ancak bu çeklerden 1 ad. 400.000,00 TL’lik çek 09.10.2018 tarihinde muhatap bankası …/…. Şubesine iade edilmiş gözükmekte, kalan 11 ad. 3.850.000,00 TL’lik çeklerde birleşen dava davacısı elinde olup asılları incelemelerde ibraz edilmiş, akabinde sayın mahkemenizin kasasına sunulmuştur. Neticede mahkeme tarafından çeklerin davacı elinde olmasının davacının çek bedellerini ödediğine karine teşkil ettiğine ve ödediği çek bedellerinin iadesini talep edebileceğine kanaat edilmesi halinde; Birleşen dava davacısı … İnşaat’ın birleşen dava davalısı …’den 3.890.000,00 TL alacaklı olduğu, çeklerin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge olmadığından çeklerin vadelerinde ödendiğine kanaat edilmesi halinde, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplamalarda dava tarihindeki değerinin 5.445.030,83 TL hesaplandığı, Birleşen dava davacısı … İnşaat’ın birleşen dava davalısı … Proje’den 270.000,00 TL alacaklı olduğu, çekin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge olmadığından vadesinde ödendiğine kanaat edilmesi halinde, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplamalarda dava tarihindeki değerinin 415.794,76 TL hesaplandığı tespit edilmiştir.
16/02/2022 tarihli Bilirkişiler ..,..,..,… tarafından düzenlenen raporda taraflar arasında 06.04.2017 tarihli binaya ait kat planları ve 09.04.2017 tarihli İmar Yapı Ruhsatı Danışmanlığı Hizmeti Sözleşmesi imzalanmadan önceki bir tarih olan 26.11.2013 tarihli Yapı Ruhsatında, binanın toplam yüzölçümünün 59.654 m2 olacağının ve yine 18.06.2015 tarihli Yapı Ruhsatında, binanın toplam yüzölçümünün 59.654 m2 olacağı, binada 2 adet otel ve 18 adet ofis ve işyeri bulunacağının belirtildiği, bu ruhsatlara aykırı olarak binanın bodrum katlarında büyüme yapıldığı gerekçesi ile ilgili belediye tarafından 18.05.2015 tarihli Yapı Tatil Tutanağı düzenlenerek 14.10.2015 tarihinde belediye encümenince yıkım kararı verildiği, sonrasında taraflar arasında 06.04.2017 tarihli binaya ait kat planlarının imzalanmış olduğu, imzalanan kat planlarında ruhsata bağlanacağı vaat edilen toplam alanın 77.495 m2 olarak belirtilmiş olduğu, yine … tarafından yazıldığı anlaşılan “Tadilat Projesi olarak yüklenici ve işveren olarak mutabık kalınan projedir.” yazısı ekinde yer alan proje kapağında Toplam İnşaat Alanının 73.662,37 m2 olarak belirtildiği, ancak ilgili belediye tarafından gönderilen 08.05.2018 tarihli Yapı Ruhsatında ve 21.02.2019 tarihli Yapı Ruhsatında, binanın toplam yüzölçümünün (77.495 m2 veya 73.662,37 m2 olarak değil) ilk Yapı Ruhsatlarında olduğu gibi 59.654 m2 olacağı, binada yine ilk ruhsatlarda olduğu gibi 2 adet otel ve 18 adet ofis ve işyeri bulunacağının belirtildiği, yine taraflar arasında düzenlenen 09.04.2017 tarihli İmar Yapı Ruhsatı Danışmanlığı Hizmeti Sözleşmesinde, sözleşme konusunun; “projeye aykırı olarak yapılan yerleri tadilat projesi çizilmesi sureti ile imara uygun hale getirilmesidir. (Bodrum kattaki fazlalıkları ile binanın içindeki ve çatı katındaki fazlalıklarının projelendirilmesi)” şeklinde belirtilmekte, işin kapsamının ise “bahsi geçen arazinin daha önceden alınmış onaylı ruhsat ve projelerine uygun yapılmaması ve bu fazlalıkların projeye işlenerek, gerek halinde emsal transferi yapılmak sureti ile, tadilat projesi ve tadilat ruhsatının alınmasıdır.” şeklinde ifade edildiği, mahkeme tarafından ilgili belediyeden; “Sözleşme tarihi olan 09.04.2017 tarihinden dava tarihi olan 09.06.2020 tarihine kadar geçen süre içinde sözleşme konusu olan … ada … parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak davacı şirket veya yetkilisi … tarafından herhangi bir tadilat projesinin sunulup sunulmadığı ve herhangi bir tadilat projesi onaylanıp onaylanmadığı ile ilgili bilgi” talep edilmesi üzerine Belediye tarafından gönderilen 06.10.2020 tarihli cevabi yazıda; “Söz konusu … ada, …. parsel sayılı yere ait imar arşiv dosyasında yapılan incelemede; 09.04.2017 tarihinden 09.06.2020 tarihine kadar geçen süre zarfında davacı şirket … Proje veya yetkilisi … tarafından herhangi bir tadilat projesi müracaatı bulunmadığı, müdürlüğümüzce herhangi bir tadilat projesi ve tadilat ruhsatı onaylanmadığı, ….” denildiği, Mahkeme tarafından ilgili belediyeden; “… tarafından 06.06.2017 tarihli, 16.02.2018 tarihli başvuru ve başvurularına ilişkin belgeler” talep edilmesi üzerine Belediye tarafından Mahkeme’ye gönderilen 05.01.2022 tarihli yazıda, dava dilekçesinde belediyeye yapıldığı belirtilen bu tarihli başvurularla ilgili olarak; “İlgi yazınıza istinaden müdürlüğümüz uhdesinde kalan konular ile ilgili belediyemiz imar arşiv dosyasında yapılan incelemede … tarafından 06.06.2017 tarih ve 16.02.2018 tarihli başvurularının bulunmadığı görülmüştür.” denilmekte olduğu; tüm bu açıklamalardan sonuçla davacının, sözleşme konusu edinimlerini yerine getirmediği, Şayet mahkemece aksi kanaate varılması durumunda asıl dava yönünden sözleşme bedeli 6.000.000,00TL olup, dava dilekçesinde …. Mah. … ada … parsel A2 Bok 7.Kat 35 nolu bağımsız bölümün ücret olarak devir alındığı ve davalı ya geri devredilmediğinin belirtildiği; 09/11/2017 tarihli İnançlı Temlik Sözleşmesine göre bu taşınmazın bedelinin 1.300.000,00TL olarak kabul edildiği, dolayısıyla 6.000.000,00TL-1.300.000,00TL =4.700.000,00-TL olarak kalan bedel olarak talep edilebileceği, karşı dava yönünden ise mahkeme tarafından çeklerin davacı elinde olmasının davacının çek bedellerini ödediğine karine teşkil ettiğine ve ödediği çek bedellerinin iadesini talep edebileceği kanaatine ulaşılması halinde; Birleşen dava davacısı … İnşaat’ın birleşen dava davalısı …’den 3.890.000,00 TL alacaklı olduğu, çeklerin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge olmadığından çeklerin vadelerinde ödendiği kanaatine ulaşılması halinde, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplamalarda dava tarihindeki değerinin 5.445.030,83 TL hesaplandığı, Birleşen dava davacısı … İnşaat’ın birleşen dava davalısı … Proje’den 270.000,00 TL alacaklı olduğu, çekin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge olmadığından vadesinde ödendiği kanaatine ulaşılması halinde, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplamalarda dava tarihindeki değerinin 415.794,76 TL hesaplandığı, buna karşın 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 459 Sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre tevsik zorunluluğu kapsamında olan çeklerin, her türlü tahsilat ve ödemelerinin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu tahsilat ile ödemelerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunluluğunun mevcudiyetinin kabulü halinde ise Birleşen dava davacısı … İnşaat’ın 12 adet 4.250.000,00 TL’lik çeklerin ödendiğine ilişkin yazılı bir belge sunmadığından, alacağının bulunduğunu söylemek mümkün olmayacağının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava ve birleşen dava hukuki niteliği itibariyle alacak davasıdır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … İli … İlçesi … Mah. …. Ada … nolu parsel arazinin imar kirliliğine neden olan ve projeye aykırı olarak yapılan yerlerin tadilat projesi çizilmesi sureti ile imara uygun hale getirilmesi (Bodrum kattaki fazlalıkları ile binanın içindeki ve çatı katındaki fazlalıklarının projelendirilmesi)” hizmeti verilmesi için 09.04.2017 Tarihli “İmar Yapı Ruhsat Danışmanlığı Sözleşmesi” akdedildiği hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşme konusu edimlerin yerine getirildiği, bu edimler karşılığında davalıdan 1 adet daire haricinde herhangi bir ödeme alınmadığı iddiası ile hizmet karşılığındaki alacağın tahsili amacı ile iş bu kısmi davayı açmıştır. Davacının sözleşmede kararlaştırılan edimini ifa edip etmediği dolayısıyla alacağa hak kazanıp kazanamadığının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış olup dosyada mevcut bilirkişilerin keşfen inceleme ile tanzim ettikleri raporda davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmediği tespit edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması karşısında davacıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuş yemin deliline dayanmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alındığında davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava bakımından ise; taraflar arasında … İli … İlçesi … Mah. … Ada … nolu parsel arazinin imar kirliliğine neden olan ve projeye aykırı olarak yapılan yerlerin tadilat projesi çizilmesi sureti ile imara uygun hale getirilmesi (Bodrum kattaki fazlalıkları ile binanın içindeki ve çatı katındaki fazlalıklarının projelendirilmesi)” hizmeti verilmesi için 09.04.2017 Tarihli “İmar Yapı Ruhsat Danışmanlığı Sözleşmesi” kapsamında 12 adet 4.250.000,00 TL’lik çeklerin verildiği, davalıların sözleşme konusu edimleri yerine getirmediği halde çeklerin bedellerinin ödenerek iade alındığı iddia edilerek, çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren denkleştirici adale ilkesi ile kısmı dava açtığı anlaşılmaktadır. Çeklerin davacı elinde olması Yargıtay ….. Hukuk Dairesi 03.11.2004 Tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da bahsedildiği gibi davacının çek
bedellerini ödediğine karine teşkil ettiği, ödediği çek bedellerinin iadesini talep
edebileceğinden dosyada mevcut rapor ve ek raporda dikkate alındığında birleşene dava bakımından davacının davasını ispat ettiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti bakımından kabulüne taleple bağlı kalınarak 50.000,00-TL nin davalılardan … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Birleşen Davanın davalıları … ve … ye karşı açılan davanın ise sözleşmenin tarafları ve çekler dikkate alındığında husumetlerinin bulunmadığı anlaşılmakla bu davalılar bakımından davada husum husumet yokluğunden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.878,53 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 1.798,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davalı … tarafından sarf olunan 1.200,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
5-Davalı … İnşaat Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından sarf olunan 4.281,30-TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
BİRLEŞEN DAVANIN … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti bakımından KABULÜNE,
1-Taleple bağlı kalınarak 50.000,00-TL nin davalılardan … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Birleşen Davanın Davalılar … ve … ye karşı açılan davanın HUSUMET YOKLUĞUNDEN REDDİNE
3-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile 2.561,62 TL’nin davalılar … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 853,88-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20- TL harcın davalılar … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ile … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye irat KAYDINA,

7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”