Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2020/293 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2020/293

DAVA : Menfi Tespit, Alacak, Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2020
K. YAZIM TARİHİ : 02/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket (İşveren) ile davalı (Yüklenici) arasında akdedilen 03/10/2018 tarihli sözleşme gereğince, …. İli, …. İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, …. Pafta, …. Ada, …. Parsel Dış Kapı No:…. adresinde yer alan … Konut Projesi’nin Cephe Kaplama işinin; işbu sözleşme ve eklerine, projelerine, yürürlükteki teknik şartname, yönetmelik ve yasal mevzuata uygun olarak gerekli her türlü teçhizat, makine, ekipman, malzeme, yardımcı malzeme, her türlü zayiat dahil, şantiye içi ve şantiye dışı yatay ve düşey taşıma, nakliye, işçilik, montaj vb.işler dahil olmak üzere, yüklenici tarafından eksiksiz ve kusursuz şekilde tamamlanarak müvekkili şirkete teslimi görevinin yüklenicinin uhdesinde bulun- duğunu, sözleşmede ‘‘sözleşme konusu bütün işler 17/09/2019 tarihine kadar tamamlanacaktır’’ denildiğini, söz konusu madde uyarınca kontrollerin yapıldığını, yüklenicinin uhdesinde olan cephe kaplama işinin 17/09/2019 tarihinde bitmesi gerekirken halihazırda işlerin %60’ının ve üstelik ayıplı şekilde tamamlandığını, avans verilmiş olmasına rağmen işlerin ilerletilmediğini, yüklenicinin işçi- lerin maaşlarını dahi vermediğini ve işin durduğunun tespit edildiğini, 06/08/2019 tarihinde Büyük- çekmece … Noterliği’nin …. yeviye No’lu ihbarı ile (ihbarnamenin müvekkili şirkete kusur izafe eden kısımlarını kabul etmemekle birlikte) uhdelerinde bulunan tüm işlerin 30/12/2019 tarihinde biteceğinin belirtildiğini ve yüklenici tarafından taahhüt edildiğini, yine Bakırköy … Noterliği’nin 23/01/2020 tarihli …. yevmiye nolu ihbarnamesi ile yüklenicinin uhdesinde bulunan işlerin 28/02/ 2020 tarihinde bitirileceğinin yine yüklenici tarafından taahhüt edildiğini,gelinen aşamada yüklenici tarafından verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, 17/09/2019 tarihinde tamamlanması gereken işin halihazırda sadece %60′ a yakınının tamamlandığını (ayıplı şekilde), verilen sözlerin tutulmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin ve hakkedişlerin farklı alanlarda kullanıldığını, yüklenici uhdesinde olan işçilerin maaşlarının dahi ödenmediğini, türlü bahanelerle sözleşmeye konu işin sürüncemede bırakıldığını, kalan işlerin tamamlanması için yeterli ekipman, malzeme, personel ve iradenin olmadığını, sözleşmenin devamında müvekkili şirket açısından bir fayda kalmadığı için İstanbul … Noterliği’nin …. Yevmiye nolu 08/04/2020 tarihli ihtarı ile 03/10/2018 tarihli Cephe Kaplama İşi Konulu Yüklenici sözleşmesinin feshi ve tasfiyesi başlıklı 22.maddesi uyarınca sözleş- menin feshedildiğini, söz konusu projede müvekkili şirketin; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatı belirli bir süre içerisinde tamamlama ve arsa maliklerine sözleşme doğrultusunda teslim yü- kümlülüğü altında olduğunu, yüklenicinin sözleşme ile taahhüt ettiği sürede imalatı tamamlamaması sebebiyle müvekkilin ödemesi gereken kira gideri, cezai şart gibi giderlerin minimize edilmesi zım- nında acilen tespit yapma zarureti hasıl olduğunu, bu sebeple Bakırköy ….Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D.İş sayılı dosyası ile “yüklenici tarafından ikmal edilen imalat oranının, yüklenicinin sözleşmeye aykırı ve ayıplı imalatının maliyetinin, yüklenicinin sözleşmeye aykırı olarak eksik bırak- tığı imalatın tamamlama maliyetinin tespitini” talep ettiklerini, söz konusu tespit taleplerine ilişkin olarak yerinde inceleme yapıldığını, bilirkişi raporunun beklendiğini, davalı tarafından sözleşmeye aykırı davranılması sebebiyle taraflar arasında akdedilen 03/10/2018 tarihli sözleşmenin feshe- dildiğini, müvekkili şirket tarafından davalının işi devam ettirmesi için hakedişler tahakkuk etmeden gerekli ödemelerin çek ile yapıldığını, yapılan tespitlerde yapılan imalatların da ayıplı/hatalı yapıl- dığının tespit edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan genel icmal tablosunda davalının tüm hakediş tutarlarını aldığını, bununla birlikte davalıya hakedişi yapılmayan işler için de (işlerini devam ettir- mesi ve iyiniyet çerçevesinde) değişik vade tarihli çekler verildiğini, davalının nam ve hesabına, daha önce hakedişi ödenen işler kapsamında, 643.936,99 TL değerinde iş yapıldığını, yani davalıya öde- mesi yapılan işler yapılmadığı için müvekkili tarafından bir kere daha ödeme yapıldığını, bütün bun- larla birlikte davalıya hakedişi kapsamı dışında da değişik vadelerde çekler verildiğini, müvekkili şirketin mağduriyetinin artmaması sebebiyle, yapılmayan işlere mukabil iyiniyet çerçevesinde fazla- dan verilen çeklerin ödemesinin durdurulmasını talep ettiğini, ayrıca dava dilekçesindeki icmal tablosuna bakıldığında davalı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunun tespit edileceğini, ortaya çıkan farkın vadesi gelmeyen çeklerin davalı şirkete verilmesi ile oluştuğunu, işbu sebeple davalı şirketin ayıplı imalatları, stopaj ve namı hesabına yapılacak işlerin olması da dikkate alındığında davalı şirketin uhdesinde bulunan çeklerin ödenmesinin durdurulması veya 3.kişilere ciro edilmesini (devrini) önleyecek şekilde 6100 sayılı HMK’nun 392/1. maddesine istinaden teminatsız olarak , mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyat-i tedbir konulmasını, tedbirin çeklerin verildiği bankalara bildirilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili, tazminat ve menfi tespit talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115.maddesinde ise”(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri süre- bilirler. (2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekle- mek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihta- rını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak,tazminat ve menfi tespit talebiyle açtığı işbu davada, dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacı tarafın dava dilekçesinde” davanın arabuluculuk şartına tabi olmadığı gerekçesiyle arabulucuya başvurmadıklarını” beyan ettiği 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;

1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 116,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 01/06/2020

Katip …

Hakim …