Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/318 E. 2021/250 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/318 Esas
KARAR NO : 2021/250

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 28/05/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 20/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:Davacı vekili dilekçesinde; Müvekkilinin … ile adi ortaklık şirketi kurduklarını, …’nun Münferit yetkili kılındığını, …’nun Vergi Dairesi’ne ortaklığı sona erdirme başvurusunda bulunduğunu bundan müvekkilinin Hazine Bakanlığı’ndan defter belge isteme tebligatı gelene kadar haberi olmadığını, ticari defterlerden müvekkilinin bilgisi olmadığından …’ya ulaşmaya çalıştıklarını ancak ikamet adresinde ve iş yeri adresinde ulaşamadıklarını, eşinin de boşandıklarını ve nerede olduğunu bilmediğini belirttiğini, bunun üzerine müvekkilinin mali müşavirlerle iletişime geçtiğini ancak defterlerin kendilerinde olmadığını …’ya iade edildiğini söylediklerini ancak teslim alındı belgesini sunamadıklarını ve …’ya bir de anonim şirket kurduklarını belirttiğini, yapılan araştırmada adi ortaklık ile aynı unvana sahip, aynı adreste anonim şirketi kurulduğu …’nun yönetim kurulu başkanı ve yetkilisinin olduğunu, tüm ticari kayıt ve belgelerin müvekkilinden saklandığını, müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonucunda Mayıs 2020 tarihinde ticari defterlerin mali müşavirler tarafından müvekkilinden saklandığını ve ya …’nun defterler ve kayıtlar ile birlikte ortadan kaybolduğu sonucunun çıktığını, ticari defterlerin kaybolmasında müvekkilinin hiç bir suçunun olmadığını, mali müşavirler ile … hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını, müvekkilinin kusuru olmadığından dolayı tüm ticari defterlerin (envanter , yevmiye , kebir), faturaların vergiye esas belgelerin ve sair her türlü belge ve evrakların zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dava, TTK 82/7 maddesi hükümleri gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK 82/7 maddesi gereğince”Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK m.82/3. maddesinde ise” Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir”denilmektedir.
TTK m.64/2. maddeye göre ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir.
Saklama süresi 10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı konusudur (TTK m.82/7).
Kaybolma ve yitme anlamına gelen zayi olma; genel olarak çekin kullanılamaz hale gelmesi ya da çek elde bulunmakla birlikte içeriği anlaşılmayacak derecede yıpranmış olması hallerini kapsar. (GÜLTEKİN Özkan; ‘Öğretide ve Uygulamada Kıymetli Evrakın Ziyaı ve İptali’ Ankara 2009, s. 49.) Çekin zayi olması; sel, deprem gibi doğal bir felaket ya da çalınma, yağmalama gibi bir olay sonucu çek zilyetliğinin kaybedilmesi veya yanma, yırtılma, karalanma gibi bir nedenle çekin kullanılamaz hale gelmesidir. (SEZER Ahmet; ‘Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptal Davası’ Kasım 2007, s. 82)
Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Zayi belgesi verilmesi istenilen defterin ne şekilde ve ne zaman zayi olduğuna dair somut bir iddia ve kanıt dahi sunulmamıştır. Davacı tacirin, defterin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetlidir (Yargıtay 11 H.D’si 04/02/2008 tarih, 2006/14049 E. 2008/956K. Sayılı ilamı).
Davacının talebi incelenmekle;davacı tarafça ticari defter ve belgelerin mali müşavir tarafından bilerek kendisine verilmediği yahut şirketin diğer ortağının defter ve belgeler ile kaybolduğu iddiasıyla dava açılmış ise de, defter ve belgelerin ziyaına ilişkin sebebin tam olarak açıkça belirtilmediği ve herhangi bir delil sunulmadığı, soyut beyanlardan ibaret dilekçe düzenlendiği anlaşıldığından davanın ispat edilemediği kabul edilmiş ve bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar kesinleştiğinde davacı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı