Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2021/538 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296
KARAR NO : 2021/538

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/04/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Taraflar arasında İhracat kayıtlı İmalat sözleşmesinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalı tarafa, sözleşmeye istinaden 13.811,82 TL’ lik mal teslim ettiğini ve davalı tarafın hiçbir ödeme yapmadığını, söz konusu 29.07.2019 tarihli … sayılı faturanın iadeli taahhütlü olarak 02.08.2019 tarihinde davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın faturayı iade ettiğini, iş bu faturanın davalı tarafa, İstanbul …. Noterliğince 21.08.2019 tarihinde tekrar gönderildiğini, dava şartı gereği arabuluculuk girişiminden sonuç alınamadığını, davalı tarafın malları iade etmediği gibi ödemeyi de yapmadığını beyanla 13,811,82 TL alacağın 29.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 28.10.2020 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda Davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre; 31.12.2019 ve Dava tarihi itibarıyla
davalı taraftan; 15.284,26 TL alacaklı bulunduğu, Ancak, davacı tarafın dava talebinde 13.811,82 TL talep ettiği, bu tarihten itibaren davacı tarafa yapılmış herhangi bir ödemenin tespit edilmediği, Davacı tarafın dava tarihi İtibarı ile toplamda 15.271,42 TL’ sini davalı taraftan talep edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, alacak davasıdır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucunda ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı dava dilekçesi ekinde sunduğu imalat sözleşmesi gereğince mal teslimi yaptığını ancak davalının bu na dair düzenlenen fatura bedelini ödemediğini bu nedenle edelin taraflarına ödenmesi talebi ile iş bu davayı açmış olup, davacının dava dilekçesi ekinde sunulan imalat sözleşmesi aslı dosyamız içerisine alınarak davalı tarafa tebliğ olunarak isticvap davetiyesi çıkarılmış ise de davalı isticvap duruşmasına gelmemiş olup, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlenmiş olması nedeni ile lehine delil niteliği taşıdığı, davalıya usulüne uygun olarak faturaların tebliğ edildiğinin ve davacının dava tarihi İtibarı ile toplamda 15.271,42 TL alacaklı olduğunun 28.10.2020 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacının alacaklı olduğunu ispat ettiği, davacının talebinin 13.811,82-TL olması karşısında taleple bağlılık ilkesi uyarınca açılan davanın kabulü ile, 13.811,82-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-13.811,82-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 943,48 TL harçtan peşin alınan 235,88 TL peşin harcın mahsubu ile 707,60 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 235,88-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 298,08- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 171,10 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 871,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”