Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2020/659 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2020/659

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dilekçesinde müvekkiline ait … Mah. … Sitesi …. Sk. No:… … adresindeki …. Tekstil Aksesuar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirkette 28/06/2018 tarihinde hırsızlık suçu işlendiğini, şirketin başka bir yere taşınması sebebiyle bu durumun 03/07/2018 tarihinde farkına varıldığını, 2018/2435 olay numarası ile Esenler Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünde şikayetçi olunduğunu bu sebeplerden ötürü genel kurul karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Zayi nedeniyle çek iptali davası açılabilmesi için öncelikle TTK’nın 780 ve 781. maddeleri uyarınca yasal unsurlara haiz bir çekin bulunması esastır. Bu unsurlara haiz olmayan bir belgenin kambiyo senedi vasfı taşımaması nedeniyle TTK hükümleri uyarınca zayi nedeniyle iptali istenilemez.
TTK’nın 818. maddesinde poliçeye ilişkin hangi hükümlerin çek hakkında da uygulanacağına dair düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemede yapılan atıf uyarınca TTK’nın poliçenin iptaline dair 757 ilâ 763. maddeleriyle 764. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin çekin iptalinde de uygulanması zorunludur. TTK’nın 757. maddesinde belirtildiği üzere poliçenin iptali ancak lehtar veya yetkili hamil tarafından talep edilebilecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 818/1-s maddesi atfıyla aynı kanunun 757 ve devamı maddeleri uyarınca çek iptali davası ancak çek hamili tarafından açılabilir. Anılan kanunun düzenleme şekline göre keşideciye çek iptali isteme hakkı tanınmamıştır.
Subjektif bir hakkı dava etme yetkisi kural olarak hak sahibine aittir. Bu nedenle hakka ilişkin bir davada davacı sıfatı da hakkın sahibine aittir. Davada taraf olarak gösterilen kişiler taraf ve dava ehliyetine sahip olsalar dahi dava konusuna ilişkin hak sahibi olmaması durumunda davanın esası hakkında karar verilemeyecektir.
Duruma ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.2016 tarih 2013/684 E.-106 K. Sayılı ilamında husumet (taraf sıfatı) “Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu subjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olmakla birlikte taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de resen dikkate alınması gereken bir olgudur.” olarak belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, zayi nedeniyle iptali istenilen çekin yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Yasa hükümleri gereğince davacıya yetkili hamil olduğuan ilişkin delilleri sunması için kesin süre verilmiş olu 09.09.2020 tarihinde tebligat yapılmasına rağmen yetkili hamil olduğuna dair belge ibraz etmediğinden çek iptali isteme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince; davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,

2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 35,90 TL’den mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 15/10/2020

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı