Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2020/291 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/284
KARAR NO : 2020/291

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilen 07/04/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; …. Bankası … Şubesine ait 19/02/2020 keşide tarihli ¨1.500.000,00 bedelli çek üzerinde kaşesi bulunan davalılardan …. İnşaat Taah. Ve İnş. Malz. Pls. Nak. Gıda San Tic Ltd Şti. İsimli firmayla aramızda meydana gelecek ticari ilişki nedeniyle verdiği çek ile ilgili olarak, firmanın ekonomik krize girdiğini ve edimini yerine getiremeyeceğini beyan ederek çeki 3. Şahıslara verdiğini ancak 3. Şahısların çek tarihi olan 15/02/2020 tarihinde bu çeki tahsil ederek bedelini taraflarına bankada iade edeceklerini beyan etmesi üzerine yapılan anlaşmaya göre çek bedeli çekilecek ve taraflarına iade edilecekken …. inşaat isimli firma çeki ciro yaparak 3. Şahıs olan …’a verdiğini ve ikisi birlikte çek bedelinin tahsili için ilgili bankaya gittiklerini,bu hususta …. İnşaat yetkilisi …’ın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe sunduğunu, davalılardan …. İnşat ile aralarındaki anlaşma gereğince çek bedelinin bankadan tahsil edilip taraflarına verilecekken 3. Şahıs olan … ve yanında bulunan 3 kişinin taraflarına tehdit ve hakaratte bulunduklarını olayın banka kamera kayıtlarına yansıdığını, bu olayla ilgili olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına müracatta bulunulduğunu, belirtilen hususta … Bankası Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne de müracatta bulunulduğunu, kaşede bulunan telefonun arandığında Emniyet Mali Şubeye ait bir telefon olduğunun belirlendiğini, davalıların bu tip suçlar işleyen sabıkalı kimseler olduğunu, davalılara herhangi bir borçlarının olmadığını, herhangi bir borç doğuracak hiçbir alışverişlerinin bulunmadığını, bankacılık kanunu gereğince tedbir koydurularak ödenmesini engelledikleri çek bedelinin davlılardan … İnşaat ile …’a ödenmesi için müracatta bulunulduğunu haricen öğrendiklerini, bu hususta tarafların defter kayıtlarının icelendiğinde davanın haklı olduğunun ortaya çıkacağını,çek bedelinin davalılar …. İnşaat ve … ile hiçbir ilgisi olmadığını, davalıların bu konuda art niyetli davranarak çeki tahsil etmeye çalıştıklarını, bu sebeple davanın açılmasının zaruri olduğunu, …. Bankası …. Şubesine ait ¨1.500.000,00 bedelli 19/02/2020 keşide tarihli ve IBANTR… IBAN nolu …. çek seri nolu çek üzerine davalılara ödeme yasağı ve icraya koyma yasağı konulmasını, borçlu olmadıklarının tespit edilmesini, davalılardan …’ın elinde bulunan çekin bankaya yahut taraflarına iadesine, banka hesabında blokede bulunan paranın taraflarına iade edilmesini, tüm yargılama giderleri ile taraf vekil ücretlerinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava,menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacılar vekili, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19 ncu Hukuk Dairesi’nin 28/06/2019 gün ve 2019/1734 esas,2019/1521 karar,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 nci Hukuk Dairesi’nin 20/06/2019 gün ve 2019/1121 esas,2019/836 karar,Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9 ncu Hukuk Dairesi’nin 17/05/2019 gün ve 2019/274 esas,2019/605 karar ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3 ncü Hukuk Dairesi’nin 27/03/2019 gün ve 2019/531 esas,2019/549 karar,Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17 nci Hukuk Dairesi’nin 03/02/2020 gün ve 2020/209 esas,2020/139 karar,Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3 ncü Hukuk Dairesi’nin 22/01/2020 gün ve 2019/2006 esas,2020/188 karar,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13 ncü Hukuk Dairesi’nin 25/12/2019 gün ve 2019/2348 esas,2019/1894,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17 nci Hukuk Dairesi’nin 31/12/2019 gün ve 2019/3003 esas,2019/2494 karar, Yüksek Yargıtay 11 nci Hukuk Dairesi’nin 10/02/2020 gün ve 2019/3048 esas,2020/1093 karar sayılı ilamları), karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨ 54,40 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨25.616,25 ‘den mahsubu ile fazla yatırılan ¨25.561,85 harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨3.400,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨440,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 01/06/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”