Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/275 E. 2022/552 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/275 Esas
KARAR NO : 2022/552

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2014
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 27/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında …. mahallesi … ada …. parsel D blok 96 ve 97 nolu dükkanlardaki taşınmazların satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, kendisinin edimini yedine getirdiği halde halen teslimin gerçekleşmediği ve sözleşme gereği kira kaybının ödenmediği, bu sebeple Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, haksız itiraz edildiği gerekçesi ile itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiştir
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … nin yapı ruhsatını iptal etmesinden sonra ilçe belediyesinin yeniden yapı ruhsatı düzenlediği, … ile … belediyesi arasındaki yapı ruhsatının onayı ve iptaline dair yetki karmaşaları ve …. nin ruhsat verme yetkisi ilçe belediyesine ait iken kendisinde olduğu gerekçesi ile yapı tatil tutanağı düzenlemesi sonucu, faaliyetin aksadığı, hatta idari para cezalarının iptali yönünde açılan davaların, idari yargıda para cezalarının iptali ile sonuçlandığı, bu sürecin zaman alması sebebi ile gecikme yaşandığı, hatta mağduriyetlerin kısmen bedel ödemek sureti ile giderildiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile istenilen bedelin yüksek olduğu belirtilerek davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır .
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda taraflar arasında adi şekilde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı; satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeni ile söz konusu sözleşmeye dayanılarak fer’i nitelikteki cezai şart hükmüne göre gecikme bedeli talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …, Karar no: …. ve 05/12/2018 tarihli kararı ile davaya dayanak yapılan sözleşmenin geçerli olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda uyuşmazlık değerlendirilmiştir.
Dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli bilirkişi Prof. Dr. …, Dç. Dr. … ve …. tarafından düzenlenen raporda; dava konusu bağımsız bölümlerden 96 numaralı bağımsız bölümün 15/01/2013 tarihinde kiraya verilmesi durumunda toplam kira kaybının 52.610,00 TL olacağı; diğer bağımsız bölüm olan 97 numaralı bağımsız bölümün 15/01/2013 tarihinde kiraya verilmesi durumunda toplam kira kaybının 54.360,00 TL olacağı; nihayetinde söz konusu bağımsız bölümlerin 15/01/2013 tarihi ile 15/06/2014 tarihi arası getireceği toplam kira bedelinin 106.970,00 TL olacağı hesaplanmıştır.
Mahkememizce … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazların iskan durumu sorulmuş olup gelen yazı cevabında 15/12/2014 tarihinde iskan başvurusunun yapıldığı; 01/07/2015 tarihinde ise yapı kullanma izin belgesinin (İSKAN) düzenlendiği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı kira kaybı bedeli dayanak gösterilmek sureti ile davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından dava konusu bağımsız bölümlerin 15/01/2013 tarihi ile 15/06/2014 tarihi arası getireceği toplam kira bedelinin net 106.970,00 TL olacağı hesaplanmıştır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.1. maddesinde bağımsız bölümün natamam alıcıya teslim edileceği belirtilerek natamam teslim açıklanmıştır. Natamam teslimin kabulü için, diğer şartların yanı sıra bağımsız bölüm ve ortak yerlerin iskan ruhsatının alınması için ilgili mercilere müracaatta bulunulmuş olması sözleşme ile kararlaştırılmıştır. Dosyada mübrez …. Belediye Başkanlığı cevabı yazısında 15/12/2014 tarihinde iskan başvurusunun yapıldığı belirtilmiş olup bu tarih itibariyle bağımsız bölümlerin teslime hazır hale getirildiğinin kabulünün gerekeceği; bu nedenle davacının iskan başvuru tarihinden önceki dava konusu yaptığı 15/01/2013 ile 15/06/2014 tarihleri arasındaki kira kaybını talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı vekili tarafından her ne kadar taraflar arasında imzalanan ek sözleşme uyarınca davacının gecikme nedeni ile sadece ek sözleşmede belirtilen gecikme cezasını talep edebileceği iddia edilmiş ise de ek sözleşmenin incelenmesinde tarafların ek sözleşme tarihine kadarki dönem için 9 aylık gecikme cezası talep edilebileceğinin imza altına alındığı; davacının ek sözleşme ile kararlaştırılan yeni teslim tarihinde bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi durumunda gecikme cezası istemeyeceğinin ek sözleşmede açıkça kararlaştırılmamış olması karşısında davalının bu yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafından dosyaya sunulan 20/03/2013 tarihli teslim tutanağında davacının imzasının bulunmaması ve sözleşmenin 5. maddesinde teslimin bizzat alıcıya ya da noter tasdikli vekaletname sunulmuş olması şartı ile temsilcisine yapılacağının düzenlenmiş olması ve davacının söz konusu teslim tutanağını kabul etmemesi karşısında davalının teslim tarihine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne, davacının, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddine, şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 106.970,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 7.307,12 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.811,65 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 5.495,47 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından sarf olunan (2.400,00 TL bilirkişi ücreti + 618,80 TL posta ücreti tebligat, müzekkere, araç ücreti masrafından ibaret) 3.018,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%71,31 kabul oranı) hesaplanan 2.152,71 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf olunan 57,50 TL posta ücreti (tebligat, müzekkere, masrafından ibaret) 57,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%28,69 red oranı) hesaplanan 16,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8- Davacı tarafından yatırılan 3,80 TL vekalet harcı, 25,20 TL başvurma harcı ve 1.811,65 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.112,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.393,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ile 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı