Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/266 E. 2021/1132 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/266 Esas
KARAR NO : 2021/1132

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında uzun yıllardan beri süregelen alım-satımlar mevcut olduğu, bunun karşılığında faturalar düzenlediği, işbu itirazın iptaline konu takibin konusu 10 adet fatura ile 5 adet senet protesto masrafının borçlu/davalı şirket tarafından ödenmediği, tahsilat amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nde … E. Sayılı dosya ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlunun borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durduğu, davalının yetki itirazının haksız olduğu, müvekkilinin davalı/borçludan alacaklı olduğunun sabit olup dosyaya ibraz edilen deliller ile ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda iddialarının ıspatlanacağı, davalıların haksız itirazları sebebiyle %202den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının ticaret sicil kayıtlarına göre adresinin Lüleburgaz’da olması nedeni ile mahkememizce davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Lüleburgaz’a talimat yazılmış olup, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 20/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalı Şirket …. Ev. Teks. Ür. San.ve Tic.Ltd.Şti arasında ticari ilişkinin uzun yıllara dayandığı, davacının 2017, 2018 ve 2019 yılı cari muavin dökümlerinin incelendiği, öncelikle davacının 2017-2018-2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, dolayısıyla sahibi lehine delil sayılabileceği, davacının ticari defter incelemesinde davacının, davalıdan 31.12.2019 tarihi itibariyle 424.596,23 TL (ŞUBE ) * 1.144.070,54 (MERKEZ) – 1.568.666,77 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak dava konu edilen tutarın sadece 9.776,18 TL olduğu tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı tarafça ise yapılan usulüne uygun tebligata rağmen belirlenen inceleme gününde ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamamıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 9.726,04 TL asıl alacak, 1.121,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.847,40 TL alacak üzerinden cari hesap alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilemediği, borçlu tarafından vekili aracılığı ile 28.01.2020 tarihinde tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği itiraz dilekçesinde, icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiş olduğu görüldü.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davalının icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yaptığı itirazın davalı şirketin adresinin Beylikdüzü/İstanbul olması nedeniyle Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen mahkememize defterlerini sunmadığından davalı defterleri incelenememiş; sadece davacının defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, yapılan incelemede davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 1.568.666,77 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından bu alacak miktarından sadece 9.726,04 TL’yi takip konusu yaptığı belirtilmiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporu, dava dilekçesi ile takip talebi incelendiğinde davacının takip konusu yaptığı 9.726,04 TL’nin içerisinde fatura alacağının yanında 5 adet bono protesto masrafının da yer aldığı görülmüştür. Her ne kadar davacı tarafından bono protesto masrafı da talep edilmiş ise de protesto edilen bonoların davaya konu icra takibine dayanak gösterilmemiş olması karşısında bonolardan ayrı olarak cari hesap alacağı gibi protesto bedellerinin talep edilebilmesinin mümkün olmamasından dolayı davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının protesto masrafı dışındaki faturalar bakımından davasının kabulü ile alacağın likit olması da gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir delil olmamasından dolayı takip öncesi faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 8.331,29 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.666,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 569,11 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 131,01 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 438,10 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (650,00 TL talimat bilirkişi ücreti + 152,00 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 802,00 TL yargılama giderinin tamamının (Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince) davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 131,01 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin tamamının (Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi gereğince) davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”