Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/261 E. 2020/258 K. 23.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/261
KARAR NO : 2020/258

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 05/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında; Küçükçekmece İlçesi, … Mah., …. Köprüsü’nde kain, …. parsel, …. Blok, … bodrum kat ….. no’lu dükkan cinsinde taşınmazın müvekkili şirkete satışı konusunda 09/03/2017 tarihli “ …… İstanbul Dükkân Satım Sözleşmesi” (Ek-1) akdedildiğini ve sözleşmenin ayrılmaz bir cüz’ü olarak 15/10/2019 tarihli ek protokol imzalandığını, sözleşmede, dava konusu taşınmazın, müvekkili şirkete satışı karşılığında, KDV dahil ¨ 1.120.000 davacı yana ödeneceğini, ek Protokol ile taşınmazın bedeli KDV dahil ¨1.106.400 olarak revize edildiğini, sözleşmenin 5. maddesinde de taşınmazın en geç 30 Aralık 2018 tarihinde müvekkili şirkete teslim edileceği kararlaştırıldığını, aradan geçen süre zarfında, taşınmazın teslim ve tapu devrinin gecikmesi üzerine, davalı şirketle irtibata geçilmiş ve davalı tarafça sözleşme bedelinin geriye kalan ve henüz vadesi gelmemiş toplam ¨136.000,00 bedelin hemen ödenmesi karşılığında ¨13.600,00 indirim yapılacağını ve ödeme gerçekleştikten sonra da devir ve teslimin derhal yapılacağı belirtilmesi üzerine 15/10/2019 tarihli ek protokol imzaladığını ve 16/10/2019 tarihinde indirimli tutar üzerinden tüm ödemeler kapatıldığını, böylece taşınmazın satış bedeli tümüyle davalı yana ödendiğini, ancak; taşınmazın müvekkili şirkete devir teslimi yapılmadığı gibi bu hususta yapılan hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk müracaatından da olumlu bir netice alınamadığını, gelinen aşama itibari ile sözleşme ve ek protokol kapsamında tüm bedeli davalı yanca tahsil edilen taşınmazın müvekkili şirkete devir ve teslimi halen gerçekleşmediğini, bunun yanı sıra taşınmazın belirtilen 30/12/2018 tarihinde teslim edileceğinin sözleşme uyarınca kararlaştırılmış olmasına rağmen teslim edilmemiş olması karşısında müvekkili şirketin, kira kaybı, geç teslim sebebiyle tazminat ve cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, bu nedenlerle öncelikle, Küçükçekmece İlçesi, …. Mah.,….. Köprüsü’nde kain, ….. parsel, …. Blok, ….. Bodrum kat, ….. no’lu dükkan cinsinde taşınmazın tapu kaydının üzerine kötü niyetli tasarrufların önlenmesi ve müvekkili şirketin telafisi imkansız zararlarının önüne geçilebilmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde, TMK 1010 maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil davası açıldığına ilişkin dava konusu taşınmazın tapu kaydına şerh konulmasını, neticesinde davanın kabulünü, Küçükçekmece İlçesi, …. Mah., ….. Köprüsü’nde kain, ….. parsel,…. Blok, ….. Bodrum kat, ….. no’lu dükkan cinsinde taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamının müvekkili şirket adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde, ödenen bedelin her bir vade için işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesini, müvekkilinin geç teslim sebebiyle uğramış olduğu kira kaybı ve geç teslim sebebiyle uğradığı zararın karşılığı olarak fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere şimdilik ¨ 2.000,00’nin davalı yandan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE;
Dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, davalı adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline,olmadığı taktirde tazmina hükmedilmesi istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨ 54,40 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨18.928,71 ‘den mahsubu ile fazla yatırılan ¨18.874,31 harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 23/03/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …..
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”