Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/237 E. 2021/701 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/237
KARAR NO : 2021/701

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 12/03/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili bankanın … Şubesi kredi müşterisi olan ….. Yapı Taah. İnş. San. Ve Tic. A.ş. Lehine …. ….. ve …..’in müteselsil kefaletleriyle kredile kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir Gebze …. Noterliği’nin 28/11/2019 tarih ve ….. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetinin tebliğe çıkarıldığını ve söz konusu ihtarnamenin muhataplara tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, verilen süre içerisinde borç ödenmediğinden borçlular hakkında Bakırköy …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, buna karşılık davalı tarafından takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığı, herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının borca ve tüm fer’ilere ilişkin itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, hesabın kat edilmesi ile birlikte müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkil banka alacağının muaccel hale gelmesi için hesap kat ihtarnamesinin keşide edilmesinin yeterli olduğunu, ayrıca borçluya tebliğinin zorunlu olmamakla birlikte, hesap kat ihtarnamesinin davalı borçlulara tebliğ edildiğini, kredi hesaplarının kat edilmesi ile birlikte alacağın muaccel hale geleceğini ve her türlü izahtan veraset olduğunu, müvekkil banka tarafından talep edilen faiz oranlarının yasaya ve kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğunu, müvekkil bankanın 25/11/2019 tarihinde TCMB’ye bildirmiş olduğunu yıllık azami faiz oranlarında TL cinsi krediler için bildirilen en yüksek oranın %36 olduğunu, bu oranın %30 fazlası olan %46,80 temerrüt faizi talep edildiğini, müvekkil banka ile davalılar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde müvekkili bankanın mevduat gereği ödemek zorunda kaldığı/kalacağı çek garanti tutarı ve teminat mektubu tanzim tutarlarının temerrüt faizi ile birlikte davalı/borçlulardan talep edilebileceğini, ayrıca çek garanti bedelleri ödenmediğini ve çek mer’i teminat mektupları ile ilgili olarak depo talebinde bulunabileceğinin açık olduğunu, genel kredi sözleşmesinin 6.2. Maddesi ile krediden veya teminatlardan kaynaklanan her türlü ihbar, bildirim, ihtarname ve SMS ücretlerini de dahil olmak üzere tüm masraf ve ücretlerin ve sair giderlerin borçlular tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca müvekkil bankanın ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliğinde olacağının düzenlendiğini, takip tarihinden sonra fakat açılan davadan önce yapılan tahsilatların T.B.K. 100. Md. Gereğince öncelikle faize ve masraflara mahsup edilerek bakiye tutar üzerinden dava ikame edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, takip tarihi itibariyle baliğ olunan alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, takip tarihinden sonra ancak açılan davadan önce toplam ¨119,05 tahsilat yapıldığını, bu tahsilatların TBK 100. Maddesine uygun olarak öncelikle faiz ve masraftan mahsup edilerek tespit edilen bakiye tutar üzerinden dava edildiğini, davalı/borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Üçüncü şahıs … Beton İnş. San. Ve Tic. LTD ŞTİ. Vekilinin 28/12/2020 tarihli dilekçesinde özetle ;Mahkememizin … esas sayılı dosyasında davacı taraf olarak yer alan … Bankası A.ş’nin mahkememizde yer alan dosya da dahil olmak üzere, gayrinakit alacaklar dışındaki hak ve alacaklarını müvekkiline temlik ettiğini, bu nedenle dosyaya da taraf olarak eklenmelerine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,kredi sözleşmelerine dayalı olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …. icra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Takibe konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaktan dolayı ¨1.161,75 nakdi,¨1.160.830 gayri nakdi alacağının icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’in 04/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ….. Yapı Taahhüt İnşaat Sanayi ve Tic.Ltd.Şti. arasında dava dosyasına fotokopileri sunulu 09.05.2014 tanzim tarihli ¨1.500,00 limitli, 26.12.2014 tanzim tarihli ¨2.000.000,00 limitli ve 27.06.2018 tanzim tarihli ¨1.500.000,00 limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı-borçlulardan müteselsil kefiller ….. ve … …..’in söz konusu sözleşmelerde müteselsil kefil olarak belirtilen miktarlarda kefalet limitiyle sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçlu ….. Yapı Taahhüt İnşaat Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.’ne çek karnesi ve gayri nakdi teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, dava konusu banka alacağının; teminat mektubu komisyonu ile bu komisyon üzerinden ve komisyona tahakkuk ettirilen faiz üzerinden alınan vergilerden oluşan ¨135,03 diğer alacaklar ile ¨1.026,75 noter masrafı toplamı ¨1.161,78 ve 5941 sayılı çek yasası gereğince bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 19 adet çek yaprağının garanti bedelinin toplamı olan ¨30.830,00 ve 4 adet TL cinsinden meri teminat mektubu tutarının toplam ¨1.130.000,00’nin nakdi teminat olarak depo edilmemesi sonucu,toplam; ¨1.161,78 nakit + ¨1.160.830,00 gayri nakit olmak üzere toplam ¨1.161.991,78 davaya konu banka alacağının oluştuğunu, sözleşmelerin geçerli olduğu nazarı dikkate alındığında, davacı bankanın davalı müteselsil kefil …..’i dava ve takip hakkının bulunduğu anlaşıldığını, 07.01.2020 takip tarihi itibarıyle davacı bankanın diğer alacaklar için davalıdan ¨135,03 (x) ve ¨1.026,75 noter masrafı olmak üzere toplam ¨1.161,78 nakit, (x) = 28.11.2019 hesap kat tarihi itibarıyle ¨125,00 teminat mektubu komisyonu, ¨125,00 komisyon üzerinden %5 (125,00×0,05 = 6,25) ¨6,25 BSMV, ¨125,00 komisyon üzerinden ¨3,60 ödenmemiş faiz ve ¨3,60 faiz üzerinden %5 (3,60×0,055 = 0,18) ¨0,18 BSMV’den oluşan toplam bakiyeye davacı bankanın 28.11.2019 kat tarihinden 04.12.2019 temerrüt tarihine kadar akdi, 04.12.2019 temerrüt tarihinden 07.01.2020 takip tarihine kadar temerrüt faizi talep hakkı olmasına karşın faiz tahakkuk ettirmeyerek ¨135,03 alacak talebinde bulunduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı olduğundan bankaca ¨135,03 tutarında alacak talep edilmesinin uygun bulunduğunu, davacı bankanın 07.01.2020 takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar ¨135,03 matrah (asıl alacak) üzerinden, takip talebinde belirtilen yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’ni talep edilebileceğini, yine davacı bankanın; 5941 sayılı çek yasası gereğince verdiği ve halen iade edilmeyen 19 adet çek yaprağının bankaca ödenmesi garanti edilen meblağ toplamı olan ¨30.830,00 ve mer’i bulunan 4 adet aşağıda belirtilen;
… nolu, 21/07/2015 veriliş tarihli, ¨230.000,00 tutarlı,
… nolu, 27/08/2015 veriliş tarihli ¨175.000,00 tutarlı,
… nolu, 27/08/2015 veriliş tarihli ¨675.000,00 tutarlı,
…. nolu, 31/08/2015 veriliş tarihli ¨50.000,00 tutarlı toplam ¨1.130.000,00 teminat mektubu bedeli olmak üzere toplam ¨1.160.830,00 gayri nakit alacağını nakdi teminat olarak depo edilmesini davalıdan talep edebileceğini, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Mahkemenin takdirleri içinde kaldığını bildirmiştir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 09/05/2014,26/12/2014 ve 27/06/2018 tarihli oldukları,davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Dava dışı kredi lehtarı ….. Yapı Taahhüt İnşaat Sanayi ve ticaret Ltd.Şti.’ne ticari kredi ve gayrinakdi çek taahhüt bedeli-teminat mektubu kredisi kullandırılmıştır.
Akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca,Gebze … Noterliğinin 28/11/2019 tarih ve ….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 saat içinde nakdi kredi borcunun ödenmesi, gayrinakdi çek bedeli ve teminat mektubu kredisinin depo edilmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği görülmektedir.
Davalı/kefîl- adına çıkartılan tebligat, 02/122019 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 13.maddesi uyarınca; “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. Uyarınca geçerli ve bağlayıcı delil olacağını kabul ve beyan ederler.” şeklinde olup gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekecektir.
Bilindiği üzere,01/07/1987 tarihinde yürürlüğe giren 30/06/1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19/02/1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Sözleşmenin 105. m. Hükmünde temerrüt faizi ve oranı düzenlenmiş olup genel Kredi sözleşmesindeki hükümler ve davacı bankanın fiilen uyguladığı temerrüt faizi gözönüne alındığında,bankaca takibe uygulanan faiz oranının yerinde olduğu görülmektedir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,davacının,toplam ¨1.042,73 nakdi krediden ve ¨1.160.830,00 gayrinakdi krediden kaynaklanan alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile dava dışı şirket arasında üç adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı,dava dışı şirketin kredi lehtarı asıl borçlu,davalının ise kefil sıfatıyla sözleşmede imzasının bulunduğu,sözleşme limitlerinin toplam ¨5.000.000,00 olduğu,dava dışı şirketin kredi lehtarı olarak ticari kredi ve çek karnesi ile teminat mektubu kredisi kullandığı,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirket hesabı kat edilerek dava dışı şirket ile davalıya ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı/kefil aleyhine icra takibine geçtiği,davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka nakdi alacağının ¨1.042,73 gayrinakdi alacağının ise ¨1.160.830,00 olduğu,davalı kefilin şirket ortağı ve yöneticisi olması nedeniyle eş muvafakatinin gerekli olmadığı,davacının sözleşmesel olarak davalı/kefilden gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisinin depo edilmesini isteme hakkının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının icra takibine vaki itiraznın iptali ile takibin idevamına,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının ;
a)NAKİT ALACAKLAR YÖNÜNDEN ; ¨135,03 asıl alacak ve ¨907,70 ihtarname gideri olmak üzere toplam ¨1.042,73 yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacak olan ¨135,03’ye davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %46,80 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
b)GAYRİNAKDİ ALACAKLAR YÖNÜNDEN ;19 adet çek yaprağı nedeniyle belirlenen ¨30.830,00 ile meri olan 21/07/2015 tarihli … numaralı,¨230.000,00 bedelli,27/08/2015 tarihli … numaralı,¨175.000,00 bedelli,27/08/2015 tarihli … numaralı,¨675.000,00 bedelli ve 31/08/2015 tarihli … numaralı,¨50.000,00 bedelli teminat mektuplarından kaynaklanan toplam ¨1.160.830,00 gayri nakit alacağın davacı banka nezdindeki faizsiz bir hesaba davalıca depo edilmek suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
c) Hükmedilen toplam nakdi alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen ¨208,54 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli ¨ 71,23 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨54,40 ‘nin mahsubu ile bakiye ¨ 16,83 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨54,40 Başvurma Harcı ile ¨54,40 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 12 tebligat ücreti ¨208,00 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.000,00 olmak üzere toplam ¨1.208,00 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
NAKİT ALACAKLAR YÖNÜNDEN VEKALET ÜCRETİ
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨1.042,73 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
GAYRİNAKDİ ALACAKLAR YÖNÜNDEN VEKALET ÜCRETİ
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨690,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere temlik eden ve temlik eden davacı vekillerinin yüzlerine karşı,davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.09/09/2021

Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”