Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/230 E. 2020/252 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/230
KARAR NO : 2020/252

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 11/03/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;
Müvekkili ……. ile davalı … kardeş olduklaırnı ve uzun yıllar önce babaları …… tarafından temelleri atılan ….. San Dış Tic. Ltd. Şirketini, diğer iki ortaklarıyla birlikte toplamda dört ortak olarak yönettiklerini, bu dönmede hem davacı … hem de müvekkili ……. şirket yetkilisi olarak çalışmalarına devam ettiklerini, müvekkilinin zaman zaman büyük maddi sorunlar yaşadıklarını, müvekkili bu sorunları , şirketin kredi yollarını kullanmasını sağlayarak ve yine şirketin kredibilitesini arttırarak aşmayı başardığını, şirket ayakları üzerine durmaya başlayıp para kazanma aşamasına geçtiği 2018 yılında davalı taraf özellikle şirketin diğer ortakları ve bilhassa davalı müvekkili ile sürekli kavga edip, şirket içinde sorun çıkartarak adeta yıldırma politikasıyla müvekkilini şirketten uzaklaştırarak bütün yönetimi kendisinde toplamaya çalıştığını, davalının yıldırma politikası netice vermiş ve nihayetinde 2018 yılı mayıs ayı itibarıyla müvekkilinin şirketten tamamen ayrıldığını, kendi geçimini sağlamak için birtakım ekonomik faaliyetlerde bulunduğunu ve kısa süreli işlerde çalıştığını, müvekkilinin 2019 yılı ocak ayına kadar dışarıda farklı işlerde çalıştıktan sonra diğer ortakların talebi doğrultusunda tekrar ……. gıda bünyesinde çalışmak için geri döndüğünü, müvekkilinin şirkete geri döndüğünde ise karşılaştığı manzaranın çok farklı olduğunu, yaklaşık altı ay önce ayrılmak zorunda kaldığı şirketle 2019 yılı ocak ayında geri döndüğü şirketin gerek finansal yapı olarak gerekse sürdürüle bilir ticari potansiyel olarak çok farklı noktalarda olduğunu, firmanın finansal yapısının bozulduğunu, yaklaşık %30-35 oranında iş kaybının olduğunu , eski kontratların bir kısmının iptal edildiği ve sunulan porsiyonların önemli oranda azaldığını gözlemlediğini, müvekkilinin bozulan mali tablonun düzeltilmesi ve devamında yeni kontratlar imzalayabilmek için derhal alınması gereken önlemleri belirlediğini ve çalışma programı oluşturduğunu, ancak davalı yan, bu konuda anlamlandıramadığı bir mukavemet gösterdiğini ve nihayetinde işten ayrılarak, şirketten kar payı gibi birtakım maddi taleplerde bulunmaya başladığını, bu konuyla ilgili olarak Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinde ….. esas sayı numarası ile aleyhte dava ikame ettiğini ve yargılamanın halen devam ettiğini, 2018 Mayıs ve 2019 Ocak ayları arasında) müvekkili, yönetimde fili olarak bulunmadığı dönemde elen iş kaybı ve mali olumsuzlukları düzeltmek için büyük bir enerjiyle çalıştığını, müvekkilinin bir müddet sonra , şirketin aşırı borçlandığını, Maliyet – Kar hesabı yapıldığında mevcut fiyat politikası ile faaliyetin devalılığını sağlamanın mümkün olmadığına karar verdiğini ve, şirket aktiflerinin pasiflerini finanse etme noktasında yetersiz olacağını, önlem alınmaması halinde veya borçların tasfiye edilmemesi halinde finansal maliyetin şirketin üzerine daha büyük yük bindireceği tespit edildiğini, daha önce şirket düşük faizle borçlanıp hem işletme sermayesi oluşturup hem de yatırım yaptığı ortamda yeni kontratların önü açılırken 2019 yılına gelindiğinde kötü yönetim ve yüksek faizi nedeniyle borçlanma maliyetlerinin arttığını, girdi fiyatlarındaki yüksek artışa rağmen maliyetlerin satış fiyatlarına tam olarak yansıtılmadığını, bütün bu durumun öz sermayesi yetersiz firmanın faaliyetlerinin devamını imkansız hale getireceği müşahede edildiğini, müvekkili yine bu dönemde şirket için ayrılmış ihtiyat akçesi olan 404.000,00 USD’nin, davalı tarafından şahsi hesabına aktarıldığını tespit ettiğini ve bu paranın tekrar şirket hesabına aktarılmasını istediğini, ancak müvekkilinin bu talebi davalı tarafından olumlu karşılanmadığını, bu durumda alternatifsiz kalan ve çözüm üretemeyen müvekkilinin son çare olarak şirketin aktiflerini toplayarak ve araçlarını satarak borçları kapatma yoluna gittiğini ve halen daha bu çalışmalar devam ettiğini, müvekkili ile davalının ortak olduğu ….. San Dış Tic. Ltd. Şirketinin ……… bankası ………. Şubesine ait 1249 …….. şube……. hesabından ¨130.000,00 kredi kullanıldığını ve bu paranın daha sonra davalı yan tarafından şahsi hesabına aktarıldığının müvekkilinin yaptığı incelemede tespit edildiğin, müvekkilinn nihayetinde şirketin finansal yapısının bozuk olması davalının zimmetine geçirdiği ihtiyat akçesini iade etmemesi ve yeniden finansmanının imkansız hale girmesi yüzünden , şirkete ait menkul ve araçları satarak, erken ödeme yoluyla borçlarını tasfiye etmeye karar verdiğini , ve bu yolda satıştan gelen bütün paraları ……. Gıda hesabında topladığını ve alacaklılara ödemek için önceliklerini belirlediğini, bu doğrultuda bir kısım ödemeler yaptığını ve halen daha ödeme yapmaya devam ettiğini, bu nedenlerle müvekkili aleyhinde açılmış olan davanın reddi ile dava sonuna yargılama giderleri dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 inci maddesi” aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”şeklindedir.Yine aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde olup buna göre huzurdaki dava ile Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasındaki dava aynı sebeplerden doğduğu,şirket müdürlerinin birsirleri aleyhine sorumluluk davaları açtığı,dosyaların birlikte görülmesinin usul ekonomisi açısından yararlı olduğu anlaşıldığından her iki dosyanın birleştirilerek görülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer sebepten doğan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz dosyası ile Bakırköy ……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166. md gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamanın Bakırköy ……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
Dair, asıl karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 19/03/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”