Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2021/52 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/213
KARAR NO : 2021/52

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası üzerinden davalı şirket hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, edimini ifa etmeyen davalının bilinçli olarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağının davalı borçlu ile arasındaki cari hesaptan kaynaklandığını, dava konusu icra takibinin, davalı borçlunun haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sonucunda herhangi bir teminata bağlı olmaksızın durdurulduğunu, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafın müvekkiline fazladan faturalar kestiğini ve işbu faturalar ile zenginleşmeye çalıştığını, dava konusu faturaların müvekkili tarafından kabul edilmeyen faturalar olduğunu, işbu dava ile müvekkilinin bu faturalardan haberdar olduğunu, davacının bu faturaları kime ve nasıl ettiğini bu faturalara ilişkin sevk irsaliyesinin olup olmadığını, faturalarda yetkiliden imza alıp almadığını ispatla mükellef olduğunu, davacının tek taraflı olarak düzenlediği faturalardan müvekkiline alacak çıkarmasının hukuken korunacak bir husus olmadığını, davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise ispatlanmayan davanın esastan reddine, davacının takibi nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKEÇE: Taraflara duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.005,51 TL alacaklı olduğu, 2018 Mayıs ayına ilişkin 2 adet toplamda 3.229,25 TL tutarlı faturaların davalı BA formunda bulunmadığından ve davalı ticari defterleri încelenemediğinden ispata muhtaç olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir(HMK 219/2).
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasındaki takibe konu faturaya dayalı alacak miktarının ne olduğu, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu davalının icra dosyasında yapmış olduğu asıl alacak ve faize itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, bu kapsamda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilmiş olup 05.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerini usulün uygun tuttuğu, takibe konu faturaların 01.08.2018 tarihli olan faturanın sevk irsaliyelerinin tamamında imza olduğu,28.05.2018 ve 19.06.2018 tarihli faturada … isminin yazdığı, 25.06.2018 tarihli faturada … isminin yazdığı, 12.05.2018 tarihli faturada … isminin yazdığı, davalı şirket yetkilisinin isticvabında bu kişilerin şirket çalışanı olduğunu beyan etmiş olup diğer imzaların bu imzalar ile aynı olduğu sevk irsaliye asıllarından açıkça anlaşılmakta olup, her en kadar isticvap davetiyesine katılan davalı şirket yetkilisi bu kişilerin malı teslim almaya yetkisinin olmadığından bahsedilmiş ise de, bu kişinin şirket çalışanı olduğu hususunun sabit olduğu, teslimin şirket çalışanına yapılmış olduğu, şirket yetkilisine yapılmamasının sonuca etkili olamayacağı, ticari teamülde malların çalışanlara teslimi hususunun genel uygulama niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla bu faturaya konu malların teslim edildiğini kabul etmek gerekmiş, teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacının bedeli almaya hak kazandığı anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının alacağın%20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 699,13 TL harçtan peşin alınan 122,65 TL peşin harcın mahsubu ile 576,48 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 122,65-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 184,85- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 69 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 869 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”