Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2022/218 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten 0 km olarak ..,…,…,…,…,…,…,…,…. ve …. plakalı çekici araçları satın aldıklarını, araçların tümünde kronik sorun olduğunu ancak davalı şirketin bu sorunları yakıt hatası olarak nitelendirerek onarımdan kaçtığını, müvekkilinin kaliteli yakıt kullandığını servisin açıklamasından sonra analiz yaptırmak için araçların deposundaki yakıttan numune istediğinde bu talebinin yerine getirilmediğini, bu sorunun … serisi araçların tamamında olduğunu ve kronik arıza olduğunu, …. plaka sayılı araç, serviste bakım ve onarımlarını yaptırıp yağını değiştirdikten 138 KM sonra diğer araçlarla aynı arızayı verdiğini, … plaka sayılı aracın, seyir halindeyken … ili … ilçesinde yandığını, …. plaka sayılı aracın, park halindeyken yağ akıtmaya başladığını ve garanti kapsamında araç onarımının ge.ediğini, …. plaka sayılı araç, park halindeyken yağ akıtmaya başladığını garanti kapsamında onarımı gerçekleştikten 138 km sonra motorunun kitlendiğini servise götürüldüğünde garanti kapsamında onarımının yapılmadığını, … plaka sayılı aracın 198.000 Km’de bakımının yapıldığını ancak aracın yurtdışındayken 205.000 Km’de motorunun patladığını ve Türkiye’ye getirebilmek için 3.460,00 € ve 2.360,00 TL çekici ücreti verildiğini ve davalı şirket bünyesinde 95.226,58 TL bedel karşılığında onarımının gerçekleştirildiğini, … plaka sayılı aracın adana yetkili servisindeki onarımında 6. gözde değer kaybı ve kompresör arızasının oluştuğunu ve 13.993,92 TL bedel karşılığında yaptırıldığını, …. plaka sayılı aracın …. yetkili servisinde motor 6. gözde değer kaybı tespiti ve kompresör değişimi yapıldığını, arızaya yakıtın sebep olduğu konusunda bilgi verildiğini müvekkilinin numune yakıt istemesine karşılık numune yakıtın verildiğini bunun üzerine araç 2 ay serviste bekleyerek müşteri memnuniyeti adı altında aracın onarımı yetkili servis tarafından 34.219,89 TL karşılığında gerçekleştiğini, …. plaka sayılı aracın 6. gözde değer kaybı ve kompresör arızası tespit edildiğini yakıt kaynaklı olduğu konusunda bilgi verilerek 38.000,00 TL bedeli olduğunun söylendiğini, özel serviste 20.600,00 TL’ye yaptırıldığını arızanın yakıt kaynaklı olmadığı ve sekmanlardan kaynaklı bir sorun olduğu hususunda firma yazısının alındığını, … plaka sayılı aracın motor 6. gözde değer kaybı tespiti ve kompresör değişimi yapıldığını ve davalı şirket bünyesinde 11.107,03 TL bedel karşılığında yaptırıldığını, …. plaka sayılı aracın motor 6. gözde değer kaybı tespiti ve kompresör değişimi yapıldığını ve davalı şirket bünyesinde 17.619,58 TL bedel karşılığında yaptırıldığını müvekkilinin bu işleri ticari işlerinin sekteye uğramamak için yaptırdığını bu sebeplerle davanın kabulü ile davalı şirketin satmış olduğu araçlardaki gizli ayıptan kaynaklanan ve müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı … plaka sayılı aracın yurt dışında motor kilitlemesi hasebiyle yurt dışından Türkiye’ye çekici bedeli 3.460,00 Euro’nun ödeme tarihindeki TL karşılığı olan 23.449,11 TL’nin ve yurt içinde ödenen çekici bedeli 2.360,00 TL’nin, … plaka sayılı aracın arızasından doğan ve … yetkili servisine ödenen 95.226,58 TL’nin, … plaka sayılı aracın arızasından doğan ve … yetkili servisine ödenen 13.993,92 TL’nin, … plaka sayılı aracın arızasından doğan ve … yetkili servisine ödenen 34.219,89 TL’nin, … plaka sayılı aracın arızasından doğan ve … yetkili servisine ödenen 11.107,03 TL’nin, … plaka sayılı aracın arızasından doğan ve … yetkili servisine ödenen 17.619,58 TL’nin, ….plaka sayılı aracın arızasından doğan, garanti kapsamında onarımı yapılmayan ve özel servise onarım karşılığı ödenen 20.600,00 TL olmak üzere toplam 218.576,11 TL’nin TBK m.227/2 mucibince dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; dilekçesine özetle, dava konusu araçların Euro VI standardında 2016/2017 yıllarında müvekkilinin ürettiğini, 2017 yılında davacı tarafından satın alındığını, davacının satılanı devraldığı tarihten ne de Tablo da görüldüğü üzere arıza şikayetinden itibaren TTK. 23 ve BK. 223/2 maddesine uygun olarak muayene ve ihbar külfetini yerine getirmediğini, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından aracın mevcut hali ile kabullenmiş olduğu sonucuna varılacağını, davacı davaya konu kamyonları 28/03/2017 — 30/11/2017 tarihleri arasında satın ve teslim aldığını, BK. 223 Mad. düzenlenen açık ayıplar dışında kalan gizli ayıpları düzenleyen BK. 231 Mad. satılandaki açık ya da gizli tüm ayıplar için 2 yıllık zaman aşımı süresi öngördüğünü, nitekim TIK.nın 23.Mad. gerekçesinde bu hususun ifade edildiğini, ayıp iddiasına kabul anlamına gelmemek üzere davacı BK. 227 Mad. düzenlenen seçimlik hakkını ücretsiz onarım hakkı yoluyla tükettiğinden gerek Yargıtayı’ın temyiz gerekse de Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf kararlarlıyla, tespit edildiği üzere artık tazminat talebinde bulunamayacağını, davayı konu araçlar, Euro VI standardında motorla techiz edildiğini, motorlu kara taşıtlarının kullandığı yakıtların içinde HC hidrokarbon) ve S (Kükürt) bulunduğunu, bunlar havadan alınan 02, N2, H20 ile yakılır ve yanma sonucunda N2,02, H20, CO2, CO, Nox, HV bileşenleri ortaya çıktığını, emisyonu düşünmek için kapalı çevrim yakıt sistemi, ikinci hava püstürtme sistemi (AIR), Hava buharlaşması kontrol sistemi, kartel havalandırma sistemi, yavaşlamada yakıt kesme sistemi, katalitik konvertör, egzoz gazı çevrimi(EGR) davacı dava dilekçesinde, dava konusu Euro Vİ motora sahip araçlarda kullanılan EGR sisteminin piston ve gözlere zarar verdiğini, halbuki yine müvekkilinin üretimi ve Euro V standardındaki araçlarda aynı yakıtlar kullanılmasına rağmen benzer bir sorun olmadığını, iddia ettiğini, her bir Euro seviyesindeki motor tipi , daha yüksek standart getirmekte ve kullanıcıların da bu motorların işletilmesinde bu standart uygun hareket etmesi gerektiğini, dava konusu araçlarda Euro VI Standarına uygun yakıt kullanılmaması çevreye zararlı gaz ve partiküllerin salınımına neden olmakla, motora verdiği zarar ancak belli bir süre kullanımla tespit edilebilir hale geldiğini, dava konusu araçların servis girişlerinin takibi neticesinde standarda aykırı (maliyeti daha düşük fakat çevreye daha zararlı ) yakıt kullanıldığının tespit edildiğini, standarda aykırı yakıtın motora vereceği zararın anlık değil bir süreç sonunda ortaya çıkacağını, sürekli standarda aykırı yakıt kullanılması halinde aracın enjektörlerinde, segmanlarında ve motor gömleğinde kalıcı etki meydana getirdiğini, dava konusu 8 çekici halen kullanımda olduğunu, bu araçların motorlarına bağlı olarak segmanlarının yapıştığı ve motor gömleklerinde lekeler oluştuğunu, 28/11/2013 tarihli ve 08/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda arızanın imalat kaynaklı olmadığını, araca bakım eksiğinden kaynaklandığının belirtildiğini, 29/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı gibi aracın peryodik bakımlarının süresinde yaptırılmadığını, meydana gelen arızanın garanti koşulları kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, dava konusu hususlar davacının standartlara aykırı yakıt kullanılmasından meydana geldiğini, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 16/11/2021 tarihli bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi …. Uzman ve Hukukçu Bilirkişi Av. … tarafından düzenlenen raporda; Davacının dava konusu … model …. marka çekiciyi satın aldığı 20.09.2017 tarihinde aracın açık veya gizli ayıplı olmadığı, dava dilekçesinde davacının 10 ayrı araç için talepte bulunduğu, bilirkişi heyetine keşif sırasında 1 adet araç üzerinden inceleme imkanı verildiği ve onun da monte edilmiş halde olduğu için hasar tespitine elverişli olmadığı, zira davacının motor arızası nedeniyle uğradığı maddi zararın tespit edilebilmesi için motorun tekrar de monte edilerek silindirlerin, krankın, ana ve ara yataklar ile biyellerin kullanılıp kullanılamayacağı anlaşıldıktan sonra hasar tespitinin yapılabileceği, yukarıda plakaları belirtilen araçların arızaları ile ilgili olarak davalının bir dahlinin bulunmadığı, araçların zaman zaman kullanmış oldukları Euro Vi sepeklerine uygun olmayan yakıt nedeniyle motor arızasının meydana geldiği, araçta bulunan yakıt hakkında yapılan tek bir analizin sonucunun, araçta geriye dönük olarak kullanılmış olabilecek yakıtlar bakımından ispat yükünü yerine getirmediği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen Mersin …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Değişik İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda; bahse konu tespitte … plakalı aracın yakıt deposundan numune motorin alınıp analiz ettirilmiş, aracın motoru ve motorun sökülü parçaları ile araca ait servis yazılım belgelerinin incelendiği; inceleme ve tespitler sonucunda; aracın yakıt deposundan alınan yakıtın analiz sonucuna göre yapılan ölçüm değerlerinin referans sınırlar içerisinde kaldığı; araçta meydana gelen arızanın motorun hararet yapmasırndan kaynaklandığı, araçta meydana gelen arızanın depoda bulunan yakıttan kaynaklı olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava, 6098 sayılı TBK’nın 227. maddesine dayalı araç satışına dayalı alıcının ayıba karşı seçimlik haklarının kulanılması talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesine göre;
“Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
TBK’nın 223. maddesine göre;
“Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
TBK’nın 227. maddesine göre;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
TBK’nın 231. maddesine göre;
“Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.

Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıdan satın alınan davaya konu araçlarda gizli ayıp olduğu iddiası ile ayıp nedeni ile müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı tutarların TTK’nın 227/2. maddesi uyarınca tahsili istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına yönelik iddiasının, huzurda görülen davanın dava konusu araçların alıcıya devrinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından reddine karar verilerek işin esasına girilmiştir. Mahkememizce satışa konu araçlarda ayıp olup olmadığının tespiti için araçlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davacı tarafından …, …, …, …, …,…., … ve … plaka sayılı araçlara yönelik olarak tazminat talebinde bulunulmasına rağmen keşif gününde sadece …. plaka sayılı araç hazır bulundurulduğundan bilirkişiler tarafından sadece bu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılabilmiştir. … plaka sayılı araç üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanan bilirkişi raporunda araçta gizli ya da açık ayıbın olmadığı belirtilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde huzurda görülen dava açılmadan önce … plakalı aracın yakıt deposundan alınarak analiz edilen yakıtın yasal kriterlere uygun olduğu; bu nedenle araçlarda gizli ayıp olduğu iddia edilmiş ise de tek bir aracın deposundan alınan yakıtın analizinin spekleri sağlamasının araçta sürekli olarak EURO VI speklerine uygun yakıt kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davacının aksi yöndeki iddialarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Yine davacı vekili tarafından yeterli teknik inceleme yapılmadan bilirkişi raporu düzenlendiği iddia edilmiş ise de bilirkişi tarafından tereddüte yer bırakmayacak şekilde araçta açık ya da gizli ayıbın bulunmadığının tespit edildiği; sadece keşif mahallinde hazır bulundurulan aracın monte edilmiş halde bulunduğundan hasar tespitinin yapılamayacağı belirtildiğinden araçta ayıp tespit edilmemiş olması dolayısıyla da davalının araçtaki hasarlardan sorumlu olmayacağının kabulü ile mahkememizce ayrıca hasar tespiti yapılması için usul ekonomisi de gözetilerek dosyanın yeniden bilirkişiye tevdine gerek duyulmamıştır. Kaldı ki ispat yükü kendisinde olan davacının sadece tek bir araç üzerinde tespit yaptırmış olması ve talimat mahkemesinde belirlenen keşif gününde de tespit yaptırılan araç da dahil olmak üzere ayıplı olduğu iddia edilen diğer araçları hazır bulundurmayarak sadece tek bir aracı hazır bulundurmuş olması nedeni ile davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.732,74 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.652,04 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 23.750,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı