Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/210 E. 2020/231 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/210
KARAR NO : 2020/231

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 06/03/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …… bank A.Ş. ile davalı …… ve Ofis Gereçleri San Ve Tic Ltd Şti arasından genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinadan borçlu şirkete Krediler kullandırıldığını, alacaklarının ¨ 20.000.000,00’lik kısmı rehinle temin edilmiş olup bu bağlamda ….. Ve Ofis Gereçleri San Ve Tic Ltd Şti adına kayıtlı; İstanbul ili ….. ilçesi ….. Köyü/Mahallesi ….. Ada …. Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 4. Dereceden (serbest Dereceden İstifade Eder Kaydıyla) ¨20.000.000,00 bedelle ipotek tesis edildiğini, davalı borçlu ….. ve Ofis Gereçleri San ve Tic Ltd Şti Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası üzerinden Konkordatonun tasdiki davası açtığını, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada 05/11/2018 tarihinde kesin mühlet kararı verildiğini, davalıdan olan alacaklarının konkordato komiser heyetine 07/02/2019 tarihinde, kesin mühlet tarihi olan 05/11/2018 tarihi itibarı ile toplamda ¨ 21.402.634,22 alacaklı olduğuduklarının bildirildiğini ve konkordato borçlu mevcudu defterine alacak kayıtlarının yapılmasının talep edildiğini, konkordato komiser heyetince …… Gereçleri San ve Tic Ltd Şti’nin ¨11.916.796,69 borcu kabul ettiğini ve üzerinde kalan tutarın ¨9.485.837,53’lik kısmı kabul etmediğini tebliğ ettiğini, bu nedenlerle kesin mühlet tarihi (05/11/2018) itibariyle müvekkili bankanın. …….. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den ¨21,402,634.22 alacağı bulunmakta olduğunu, işbu alacaklarının ¨ 9.485.837,53’lik kısmı davalı tarafından çekişmeli kabul edildiğinden, İİK.m.308/b uyarınca; ……. Gereçleri San Ve Tic Ltd Şti tarafından haksız olarak reddedilerek çekişmeli hale getirilen ¨ 9.485.837,53’lik alacaklarının mevcudiyetinin tespiti ile davalı borçludan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava davalı şirketin konkordato davası sırasında itiraza uğrayan alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten olan alacağının tahsili istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨1.570,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 09/03/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
KÂtip …..
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”