Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/207 E. 2021/1039 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/207 Esas
KARAR NO : 2021/1039

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile kurduğu ticari ilişkide davalının gönderdiği kumaşlara ilişkin olarak boyama hizmeti verdiğini, bu hizmetler karşılığında alacaklı hale geldiğini, müvekkilinin bu hizmet karşılığında 12.556,02 TL alacağının kaldığını, davalının borcu ödememesi nedeni ile davalı hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile icra takipi yapıldığını, davalının takibe konu borcun 5.392,38 TL’lik kısmını ödediğini, kalan kısmına ise itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının icra inkar tazminatına ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 12.556,02 TL asıl alacak üzerinden cari hesap bakiye alacağı dayanak gösterilerek 09/05/2019 tarihinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 13/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlunun 16/05/2019 tarihinde (takibin 09/05/2019 tarihinde açılmış olduğu gözetildiğinde itirazın süresi içerisinde olduğu) UYAP üzerinden vekili aracılığıyla gönderdiği itiraz dilekçesinde 5.392,38 TL borcu kabul ettiği, bakiye borcu kabul etmediği bu nedenle bakiye borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 28/09/2020 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği; davacının 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 12.556,02 TL alacaklı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen alacak tutarı ile ilgili taleple bağlı kalınarak davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 7.163,64 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan ve talimat mahkemesi aracılığıyla düzenlenen 22/09/2021 tarihli bilirkişi SMMM …. raporunda; davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği; davalının defter kayıtları ile davacının defter kayıtlarında yer alan bilgiler karşılaştırıldığında kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu; her iki tarafın kaydına göre de icra takip tarihi olan 09.05.2019 tarihinde davalının davacıya borcunun 5.392,38.-TL olduğu bu nedenle davalının 16.05.2019 tarihli itiraz beyanının doğru olduğu ve bu tutarın icra dairesi hesabına yatırıldığı, daha sonra davacı tarafından düzenlenen 18.05.2019 tarihli 7.163.64.-TL lik fatura sonrası davacının bu fatura tutarı kadar alacaklı konumuna geçtiği, Davalı tarafından 06.05.2019 tarihli düzenlenen …. numaralı 7.163.64.-TL tutarlı hizmet faturası davacı tarafından 18.05.2019 tarihli …. numaralı fatura ile iade olduğundan dolayı 18.05.2021 tarihi itibari ile tekrar alacaklı konumuna geçtiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, bakiye cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; yapılan incelemede tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı ve davalının ticari kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından davacı adına kesilen 7.163,64 TL tutarlı iade faturasından kaynaklanmakta olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmaması ve davalı adına düzenlenen faturaların davalı defterlerinde ve BA formunda kayıtlı olması nedeni ile davalı tarafından düzenlenen iade faturası mahkememizce dikkate alınmamıştır. Hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi bilirkişi raporları ve davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olması bir arada değerlendirilerek davanın kabulü ile alacağın likit olması da gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 7.163,64 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.432,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 489,35 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 122,34 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 367,01 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 177 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.777 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 122,34 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/11/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı