Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2023/65 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2023/65

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
K.YAZIM TARİHİ : 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkili tarafından davalıya gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak müvekkilinin davalıdan 7.243,78 EURO alacaklı olduğunu, borcun ödenmesinin istenildiğini, borçlu yine bir ödemede bulunmayınca 7.243,78 EURO karşılığı 10.12.2019 takip tarihindeki 46.420,00-TL. Alacak için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalının haksız itiraz ettiğini, müvekkil şirket tarafından davacı adına düzenlenen faturalardaki edimlerin yerine getirildiğini, bu nedenle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan icra takibinde iddia edilen alacağın neye ilişkin olduğunun belli Olmadığını, müvekkili tarafından alınmayan ürünler için iade faturası kesildiğini, davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını, gerek şifahi görüşmeler, gerek yapılan yazışmalarda müvekkilinin alacaklı olduğunun kabul edildiğini, müvekkilinin borcu olmadığı hatta davacının müvekkile borçlu olduğunu, müvekkili şirketin ihracat yaptığını, Tedarikçi firmaların kendi bünyelerinde veya alt firmalarında kumaş üretimi, aksesuar üretimi, kesim, dikim, ütü-paket işlemlerini gerçekleştirip ürünü ihracata hazır bir şekilde müvekkil şirkete teslim ettiklerini, gümrük işlemlerini müvekkili şirket tamamlayıp ihracatın yapılmasını sağladığını, Çalışmalarda yaşanan aksaklıklar olması durumunda (gecikme, hatalı ürün v.b) müşterilerin direkt olarak fiyatlara indirim yansıttığını ve gecikmelerde ise normal şartlar altında ödenen transfer ücretlerinin ihracatçı firmadan talep edildiğini, uygulanan indirimler ve ekstra yapılan yükleme taleplerinin gecikmeye sebep olan asıl organizasyon ve üretim yönetimi yapan tedarikçi (imalatçı) firmalara yansıtıldığını, davacı tarafın ile müvekkili şirket ile çalışılan dönem boyunca ayıplı ürün teslim etmeye devam ettiği, ayıplı gönderilen ürünlerde iki farklı kalitede kumaş kullanıldığını, davacı tarafın yapılan anlaşma gereğince yansıtılan bedelleri kabul etmediğini bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri, vekâlet ücreti davacı tarafa yükletilmesine, davacının kötü niyetli olması sebebiyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 10.12.2019 tarihinde davalı aleyhine 46.420,00-TL asıl alacak üzerinden ticari satımdan kaynaklı alacak dayanak gösterilerek ilamsız takip yaptığı, ödeme emrinin borçluya 20/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlunun 23.12.2019 tarihinde ve süresi içinde vekili aracılığı ile borca, faize, faiz oranına, borçlu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 02/11/2021 tarihli SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; yanlar tarafından ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında, davacı tarafından davalıya muhtelif kumaşların satışı, kesim, dikim, ütü-paket gibi mal ve hizmetlerin verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde Davacı … Dış Tic. A.Ş.’nin, davalı … Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’den TL kayıtlar yönünden 2.691,59 TL alacaklı olduğu, icra takibinde asıl alacak olarak Döviz bazında tanzim ettiği faturalar mukabilinde, icra takip tarihinde Euro cinsinden cari hesap bakiyesi olan 7.243,78 Euro karşılığı 46.420,00 TL’nin tahsilinin talep edildiği, davalı ticari defterlerinde ise icra takip tarihinde davalının davacıdan 6.742,65 TL alacaklı olduğu, yanlar arasında 2.691,59 TL + 6.742,55 TL = 9.433,43 TL ihtilaf bulunduğu, rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere ihtilafın davacı alacağı olarak değerlendirildiği, yanların TL bazında ticari defter kayıtlarına göre, icra takip tarihinde davacının davalıdan 2.691,59 TL alacaklı olduğu, ayrıca 20.09.2019/2397 tarih ve sayılı davacı tarafından düzenlenen 12.690,00 TL bedelli faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı; davacının icra takip tarihinde 7.243,78 Euro karşılığı (icra takip tarihinde Merkez Bankası Döviz Alış Kuru 1 Euro = 6,4083 TL) 6,4083*7.243,78=46.420,32 TL alacaklı olduğu, ayrıca … tarih ve sayılı davacı tarafından düzenlenen 12.690,00 TL bedelli faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, ancak davacı icra takibinde 7.243,78 Euro karşılığı 46.420,00 TL’nin tahsili talep ettiğinden, taleple bağlılık esası gereğince davacının 46.420,00 TL alacaklı olacağının kabulünün Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu; davacının düzenlediği faturaların sevk irsaliyeli olarak düzenlendiği ve davalı kayıtlarına işlendiği tespit edilmiş, dolayısı ile faturaların davalı tarafından kabul edildiği; yanların düzenledikleri faturaları 2019 yılı BS/BA formları ile süresinde ve tam olarak beyan ettiğinin görüldüğü tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 06/06/2022 tarihli SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporunda; bilirkişi tarafından kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin korunduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 05/11/2022 tarihli SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde EURO olarak takip edilen hesapta davacının davalıdan 2.691,59 TL (7.243,88 EURO) alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıdan 6.742,64 TL alacaklı gözüktüğü, yanlar arasında TL olarak gözüken 9.434,24 TL ihtilafın rapor içerisinde ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiği, davacının davalıya kestiği faturaların tamamının davalı kayıtlarında da yer aldığı, yapılan değerlendirmeler neticesinde, davalının da icra takip tarihinde davacıya 2.691,59 TL (davalıdaki işlemlerde EURO’ya çevrildiğinde davalı 7.243,88 EURO borçludur) borçlu olduğunun tespit edildiği, rapor içerisinde izah edilen gerekçelerle yanların EURO olarak kur farklı çalıştığına kanaat edinildiği, yanlar arasındaki borç/alacak işlemlerinin EURO’ya çevrilmesi ile icra takip tarihinde davacının davalıdan 7.243,88 EURO alacaklı olduğu, davacı ticari defterlerinde 2.691,59 TL alacaklı gözükmesinin nedeninin davacının davalıya kur farklarını fatura ile yansıtmamasından veya EURO ağına kur değerlemesi yapmamasından kaynaklandığı, mahkemece yanların EURO bazında kur farklı çalıştığına kanaat edilmesi halinde, davacının 7.243,88 EURO alacağının icra takip tarihi olan 10.12.2019 tarihindeki TL karşılığının TCMB efektif satış kuru 6,4295 x 7.243,88 EURO – 46.574,53 TL olduğu, davacı … icra takibinde dövizli alacağına Kamu Bankalarının 1 yıla kadar dövizli alacaklara uygulayacağı faiz oranını işleterek tahsil tarihindeki TL karşılığını değil, dövizli alacağının icra takip tarihindeki karşılığı olarak 46.420,00 TL’ye uygulanacak %19,50 oranında avans faizi ile tahsilini talep ettiği, taleple bağlılık esası gereğince icra takip tarihinde davacının davalıdan 46.420,00 TL alacaklı olduğu, mahkemece yanların EURO bazında kur farklı çalışmadığına kanaat edilmesi halinde, icra takip tarihinde davacının davalıdan 2.691,59 TL alacaklı olacağı hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ticari satıma dayalı alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup her iki tarafın da ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Dosyada mübrez bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/11/2021 tarihli ve 06/06/2022 tarihli bilirkişi kök ve ek raporlarının tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlenmediği; bu hali ile söz konusu raporların hükme esasa alınamayacağı kanaati ile mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/11/2022 tarihli raporda yanların EURO olarak kur farklı çalıştığına kanaat edinildiği, yanlar arasındaki borç/alacak işlemlerinin EURO’ya çevrilmesi ile icra takip tarihinde davacının davalıdan 7.243,88 EURO alacaklı olduğu, davacı ticari defterlerinde 2.691,59 TL alacaklı gözükmesinin nedeninin davacının davalıya kur farklarını fatura ile yansıtmamasından veya EURO alacağına kur değerlemesi yapmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalıya düzenlenen tüm faturalar davalı tarafından ticari defterlerine işlenerek BA formunda ilgili vergi dairesine bildirildiğinden faturaya konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 11/07/2019 tarih ve 2.245,13 TL iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeni ile davalıya iade faturasının ispatı bakımından yemin delili hatırlatılmıştır. Davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen yemin deliline dayanılmadığından söz konusu iade faturasına mahkememizce itibar edilmemiştir. 05/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı tarafından davalının sipariş ettiği ürünlere karşılık EURO bazında fiyat verildiğine ilişkin e-mailler ibraz edildiği; yine davalı tarafından yapılan ödemelere bakıldığında, davalının da davacıya yaptığı ödemeleri EURO karşılığına gelecek şekilde küsuratlı olarak yaptığı; yine davalı davacıya kestiği reklamasyon faturalarını dahi EURO bazında kesildiği, davacının da reklamasyon faturalarını davalı alacağına EURO olarak işlediği; davacı tarafından TL olarak kesilen faturalar ayrı bir hesapta takip edilirken yanların EURO faturaları ve EURO ödemeleri dava konusu edilen alacak hesabında takip edildiği; dolayısıyla yanların ticari ilişkisini döviz bazında EURO olarak takip ettikleri mahkememizce kabul edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olduğu mahkememizce kabul edilen 05/11/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıya eksik ödeme yaptığının kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 46.420,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 9.284,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.170,95 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 560,64 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.610,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (2.800,00 TL bilirkişi ücreti + 101,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.901,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 560,64 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

24/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı