Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/181 E. 2020/295 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/181 Esas
KARAR NO : 2020/295

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/06/2020
K.YAZIM TARİHİ : 05/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu 26.02.2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Mahallesi … Bulv. … Sitesi …. Çarşısı No:… …./…. adresinde faaliyet gösterdiğini, 21.02.2020 tarihinde yaşanan su kesintisi ve ilerleyen saatlerde işyerinin kapandıktan sonra suların gelmesi nedeni ile su baskını olduğunu ve buna bağlı olarak bir kısım defter ve belgelerin yevmiye defteri kebir ve envanter defterinin zarar görerek zayi olduğunu bu nedenle TTK 82/7 maddesine istinaden zayi belgesi verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 82. maddesine dayalı olarak açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmü yer almaktadır.
TTK 82/7 maddesi uyarınca sadece tacirler zayi belgesi isteminde bulunabilirler, dolayısıyla anılan madde kapsamında ancak tacir olanların zayi belgesi nedeniyle dava açma haklarının bulunmaktadır.
Davacının talebi üzerine davacıya ait ticaret sicil kayıtlarının celbi için yazılan müzekkereye cevaben davacının kendisi adına kayıtlı bir ticari işletme kaydının bulunmadığı, Gelir İdaresi Başkanılığı İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevaben ise Özel Muayenehanelerde Sağlanan Uzman Hekimlik ile ilgili Yatılı Olmayan Uygulama Faaliyetlerinden Ötürü davacının 01.07.2012 tarihinden itibaren serbest meslek mensubu olarak defter tutmakla yükümlü olduğu bilgisi verilmiştir.
Davacının tacir olmayıp uzman hekim olduğu, Vergi Usul Yasası çerçevesinde serbest meslek erbabı olarak kabul edildikleri, TTK.da tacirin tutmakla yükümlü olduğu defterlerin sayıldığı ve bu defterlerin envanter, defteri kebir ve yevmiye defteri olduğu, ayrıca faturaların da saklanması gereken ticari kayıtlar arasında sayıldığı anlaşılmaktadır. (T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD 2018/1226 E., 2019/1451 K. Sayılı 21.11.2019 tarihli kararları da bu doğrultudadır.)
TTK 82/7.maddesindeki, tacirlerin tutmakla yükümlü oldukları ticari defter ve belgeler için zayi belgesi verilebileceğine ilişkin amir hükmü çerçevesinde, tacir olmayan ve ticaret kanunu kapsamında defter tutma yükümlülüğü bulunmayan davacının, TTK hükümlerine dayalı olarak zayi belgesi verilmesi yönünde dava açma hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davacının iş bu davayı açma hak ve sıfatının bulunmadığı, HMK 114.maddesinde aktif dava ehliyetinin dava şartları arasında sayıldığı, HMK 115.maddesinde, dava şartlarının mahkemece resen ve davanın her aşamasında gözetilmesi gerektiğine işaret edildiği sabit olduğundan davanın dava şartı olan – aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE ,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 155,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 04/06/2020

Katip …

Hakim …