Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2021/305 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/177
KARAR NO : 2021/305

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 25/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka … şubesinde borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına krediler açılıp kullandırıldığını, … ve … bu borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kredi borçlusu ve kefillere Gebze …. Noterliğinden keşide edilen 10.06.209 tarihli … sayılı hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesi ihtar edilse de ihtarın sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılar vekili tarafından 02.08.2019 tarihli dilekçesi ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, yapılan bu itiraz ile takibin durduğunu ve müvekkili banka alacağını tahsil edemediğini, “… ile müvekkili banka arasında düzenlenen “… A Ş. …Bankası A.ş. Arasında Düzenlenen Kefalet Protokolü” bulunduğunu, borçlu/davalıların … A.Ş. teminatlı kredisi bulunmaktadır ve işbu … teminatlı kredisine istinaden … tarafından henüz tazmin gerçekleşmediğini, bankaları tarafından yapılacak tahsilatlar yönünden takip işlemlerini yürütmek müvekkili bankanın sorumluluğunda olduğunu, Bankaları ile … ile yapılan Kefelet Protokolü’nün D- Hazine Destekli Kefaletlerde Tazmin Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Usul ve Esaslar Başlıklı 4. Maddesi’nin 2.bendinin; 1. fikrası gereğince;
“Kurum’un kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü halinde, kurumun alacağı dahil kanuni takip işlemleri Kredi Veren tarafından yürütülür. Kredi Verenin talep etmesi halinde Kurum kanuni takip işlemlerinin yürütülmesini teminen Kredi Verenin yetkilendireceği ya da göstereceği avukat/avukatlar adına vekalet düzenler.” yine işbu protokolün 4.2.bendinin 3.fikrası gereğince; “Kurum’un Kredi Verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye kadar vararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek Kredi Verenin yükümlülüğündedir” denilmek suretiyle … A.Ş. ile müvekkili banka arasında yapılan protokole istinaden, … A.Ş.’ye karşı sorumluluklarının devam etmekte olduğunu … tarafından ödeme yapılması halinde ödeme bankalarınca kurum adına tahsil edilmek üzere takip edileceğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe konu edilen müvekkili banka alacağının; ¨ 2.201.803,68 Asıl Alacak, ¨ 12.492,63 05.06.2019 kat tarihinden 17.06.2019 tarihine kadar değişik oranlarda işleyen akdi faiz ¨ 624,63 Akdi faizin %5 gider vergisi , ¨ 101.856,47 17.06.2019 temerrüt t.den 23.07.2019 takip t.ne kadar değişik oranlarda işleyen temerrüt faizi ¨ 5.092,82 Temerrüt faizinin % 5 gider vergisi + 1.5 ¨34.98 İhtarname masrafı , ¨ 2.323.405,21 toplam alacak yönünden borçlular tarafından icra takibine yapılmış olan haksız itirazın iptali ile duran takibin devamına ve davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, bu nedenler ve yargılama sırasında ortaya çıkacak ve res ‘en dikkate alınacak sair nedenlerle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun usul ve yasaya aykırı haksız itirazının iptali ile duran takibin devamını, borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin 27/05/2020 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; söz konusu borca ilişkin asıl borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olduğunu, ancak söz konusu şirket hakkında Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile konkordato davası görüldüğünü, bu davada verilen 03.07.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile;”8-İİK’mn 294, 295, 296 ve 297. maddelerinin uygulanmasına, bu çerçevede mühlet içinde davacı şirket aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri da dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbîr yolu ile durdurulmasına,” dair karar verildiğini, bu sebeple gerek şirket gerekse de müvekkiller hakkında yeni icra takibi başlatılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin kefil olarak sorumlu oldukları iddia edilmişse de, hukuken geçerli bir kefalet sözleşmesi mevcut olmadığından davanın reddi gerekmekte olduğunu, dava konusu takipte talep edilen faiz oranlarının usul ve yasaya uygun olmadığını, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek üzere bir an için kefalet ilişkisinin mevcut olduğu kabul edilse dahi davacı tarafından talep edilen temerrüt faizi hukuka aykırı olduğunu, davacı banka işbu itirazın iptali talebinde kötü niyetli olduğunu ve % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine % 20’ den aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müvekkili lehine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 27/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında dava dosyasına fotokopileri sunulu 16.12.2013 tanzim tarihli ¨ 7.000.000,00 limitli ve 26.05.2017 tanzim tarihli ¨ 7.000.000,00 limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı-borçlulardan müteselsil kefiller … ve …’in söz konusu sözleşmelerde müteselsil kefil olarak belirtilen miktarlarda kefalet limitiyle sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçlu … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ne Taksitli Ticari Krediler, spot krediler ve kredi kartı kredisi kullandırıldığını, dava konusu banka alacağının; vadesinde ödenmeyen ticari kredi taksitleri, spot krediler ile kredi ekstre masrafları ve vadesinde ödenmeyen kredi kartı borcundan davaya konu banka alacağının oluştuğunu, sözleşmelerin geçerli olduğu nazarı dikkate alındığında, davacı bankanın davalı müteselsil kefiller … ve …’i dava ve takip hakkının bulunduğunu, 23.07.2019 takip tarihi itibariyle; davacı bankanın diğer kredilerden kaynaklı (Taksitli Ticari, Spot ve Diğer Alacaklar) hesabı için davalılardan ¨ 2.115.846,61 asıl alacak, toplam ¨12.506,64 İşlemiş Akdi Faiz, 101.772,22 İşlemiş Temerrüt Faizi, ¨ 5.713,94 faizlerin % 5 Gider Vergisi olmak üzere toplam ¨ 2.235.839,40 alacaklı olduğunun hesaplandığını, (¨1.534,98 masrafa ilişkin belge sunulmadığı için hesaplamaya dahil edilmediğini,.)
Davacı bankanın ise davalıdan tespitlerinden daha az olmak üzere ¨ 2.115.846,61 asıl alacak, ¨ 132.028,83 Temerrüt Faizi, ¨ 6.601,39 Faizin % 5 Gider Vergisi ve ¨ 1.534,98 Masraf olmak üzere toplam ¨ 2.256.011,81 alacak talebinde bulunduğunu, talebin tespitlerini aşan ¨ 20.172,41’ lik kısmının yerinde olmadığını, 23.07.2019 takip tarihi itibariyle; davacı bankanın … Card hesabı için davalılardan ¨ 85.957,08 asıl alacak,¨ 739,23 İşlemiş Akdi Faiz, ¨ 2.644,61 İşlemiş Temerrüt Faizi ve ¨135,93 faizlerin % 5 Gider Vergisi f olmak üzere toplam ¨ 89.476,85 alacaklı olduğunun hesaplandığını, temerrüt faizi ve ¨ 185,16 Faizin % 5 Gider Vergisi olmak üzere toplam ¨ 89.845,56 alacak talebinde bulunduğunu, talebin tespitlerini aşan ¨ 368,71’ lik kısmının yerinde olmadığını, hesaplanan ile talep edilen arasındaki söz konusu farklılığın kredi hesabına kat tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi oram uygulanmasından ve temerrüt faiz oranım yıllık %28,80 yerine %33,00 oranını uygulanmasından kaynaklandığını, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı uygulanması gerektiğini, davacı bankanın diğer / ticari kredi (taksitli ticari) hesapları ve diğer alacaklar hesabı için 23.07.2019 takip tarihinden borç tamamen tahsil edilinceye kadar ¨2.115.846,61 matrah (asıl alacak) üzerinden yıllık % 46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’ni talep edilebileceğini, davacı bankanın … Çarp hesabı için 23.07.2019 takip tarihinden itibaren, borç tamamen tahsil oluncaya kadar ¨ 85.957,08 asıl alacak (matrah) üzerinden % 28,80 oranını aşmamak ve TCMB tarafından üç ayda bir açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranını geçmemek şartıyla değişen oranlarda belirlediği nispette temerrüt faizi ve faiz üzerinden hesaplanacak % 5 oranındaki BSMV’ ni talep edebileceğini, (Davacı bankanın ise takip talebinde % 33,00 oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmüş olup, talebin mevzuata uygun olmadığı anlaşılmıştır.) ,müteselsil kefillerin nakdi ve gayri nakdi (sözleşmenin 10.9. Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu maddesinin. “müteselsil kefiller; bankanın merkez ve tüm şubelerinde müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden…. müteselsil kefil sıfatıyla, krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, bankaya karşı …. el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar;., sorumlu olduklarını..kabul etmişlerdir.) Hükmünü içerdiği, krediler yönünden davacı bankaya karşı sorumlu olduğunu, kefalet limitlerine göre davalı müteselsil kefiller … ve …’in Toplam ¨ 2.235.839,40 nakit riskten davacı bankaya karşı sorumlu olduklarını, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 116/12/2013 ve 26/05/2017 tarihli olduğu,davalı/kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefillerin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.Davalıların kredi kullandırılan şirketin ortağı ve yöneticisi oldukları anlaşıldığından TBK’nın 586.maddesi uyarınca eş muvafakatine de ihtiyaç bulunmamaktadır.
Davacı banka,dava dışı kredi lehtarı … İnşaat Sanayi ve TicaretA.Ş’ne genel kredi sözleşmeleri kapsamında çeşitli kredi kullandırmış,ayrıca çek karnesi vermiştir.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin uyarınca, Gebze …. Noterliğinin 10/06/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği,kat ihtarında belirtilen borcun ödenmesinin istendiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 13.2.maddesi “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. gereği münhasır delil olacağını ve bunlara karşı her türlü itiraz hakkından peşinen feragat edildiğini kabul ve beyan ederler. denildiği,
O halde, gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekmektedir
Bankalarda Kredi Faiz Oranlarının Tespiti: Bilindiği üzere, 01.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 30.6.1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19.02.1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Akdi Faiz: Sözleşmenin 5.1 maddesi: “…. Müşteri ile mutabakata varılmamış ise faiz oranı bankanın fiili kullandırım/işlem tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla bankaca belirlenecektir. denilmiştir.
Temerrüt Faizi: Sözleşmenin 11 maddesi: “ ….müşteri temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler içinse, temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranlan geçmemek kaydıyla, bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.”-, denilmiştir.
O halde davacı bankanın yukarıda belirtilen esaslar dahilinde akdi ve temerrüt faiz oranlarını belirleyebileceği ve bunu uygulayabileceği anlaşılmaktadır. 
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,takip tarihi itibariyle davacı bankanın,davalılardan diğer kredilerden kaynaklı olarak toplam ¨ 2.235.839,40kredi kartından kaynaklı olarak ¨89.476,85 alacağı bulunduğu tespit edilmiştir
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı,dava dışı şirketin kredi lehtarı asıl borçlu,davalıların ise kefil sıfatıyla sözleşmede imzalarının bulunduğu,sözleşme limitlerinin toplamının ¨14.000.000,00 olduğu,dava dışı şirketin kredi lehtarı olarak genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandığı ve banka tarafından bu şirkete çek karnesi verildiği,,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirketin hesabı kat edilerek bu şirket ile davalı kefillere ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı kefiller aleyhine icra takibine geçtiği,davalılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı banka alacağının diğer kredilerden kaynaklı olarak toplam ¨ 2.235.839,40kredi kartından kaynaklı olarak ¨89.476,85 olduğu,davacı bankanın fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmayıp reddi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takibine vaki itiraznın kısmen iptali ile takibin iptal edilen kısım üzerinden devamına,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği,davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu davalılar tarafından ispat edilemediğinden davalılar vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile:
Diğer Kredilerden Kaynaklı(Taksitli Ticari,Spot ve diğer alacaklar) Yönünden ;
a)Davalıların, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın ¨ 2.115.846,61 asıl alacak, ¨ 12.506,64 işlemiş akdi faiz , ¨ 101.772,22 işlemiş temerrüt faizi ve ¨ 5.713,94 BSMV olmak üzere toplam ¨2.235.839,40 yönünden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %46,80 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
b)Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
… Card Yönünden ;
a)Davalıların, Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın ¨ 85.957,08 asıl alacak, ¨739,23 işlemiş akdi faiz, ¨2.644,61 işlemiş temerrüt faizi ve ¨ 135,93 BSMV olmak üzere toplam ¨ 89.476,85 yönünden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %28,80 oranını aşmamak ve TCMB tarafından üç ayda bir açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranını geçmemek şartıyla değişen oranlarda belirlediği nispette temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
b)Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen ¨ 465.063,25 icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalılar vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli ¨158.842,35 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨27.948,67. harcın mahsubu ile bakiye ¨130.893,68 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨54,40 Başvurma Harcı, ¨27.948,67 Peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 16 tebligat + posta ücreti ¨ 148,50 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨ 1.000,00 olmak üzere toplam ¨ 1.148,50 yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen ¨1.138,44’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨105.680,69 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
9–6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına ¨330,00 x 2 saat= ¨660,00) X 2 = ¨1.320,00 arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen ¨1.308,44’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, ¨11,56’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 30/03/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.