Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2020/166 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/161
KARAR NO : 2020/166

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 19/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilin eşi ve davalı şirketin yetkilisi ve tek ortağı olan ….’un (T.C. No: ….) 31/01/2020 tarihinde vefat ettiğini, müvekkili ve iki çocuğunun şirket hisseleri için de mirasçıları olduğunu, vefat sebebiyle davalı şirketin organsız kaldığını, bu sebeple davalı şirketin varlığını ve ticari faaliyetini sürdürebilmesi için ivedilikle kayyım atanması gerekli olduğunu, davalı şirkete kayyım olarak öncelikli olarak müvekkili …’un, mümkün olmaması halinde vefat edenin kardeşi ve aynı zamanda mali müşavir olan …’un (T.C. Kimlik no: …) davalı …’ne acilen kayyım olarak atanmasını talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, davalı şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Limited şirketler, sermaye şirketi olarak nitelendirilirlerse de bazı noktalarda kişi şirketlerinin özelliğini taşırlar. Limited şirket ortaklarının kişilikleri, anonim şirketlere göre daha fazla önem taşımaktadır.
Limited şirketlerdeki ortakların kişiliklerine verilen önem nedeniyle,ortakların değişmesi anonim şirketlere göre daha ağır koşullara tabi tutulmuştur. Limited şirketlerde pay devri ana sözleşme ile yasaklanabilir veya sınırlanabilir. Payların nama yazılı senede bağlanması da sadece ispat kolaylığı sağlamaktadır. Payın senede bağlanıp bağlanmamasının pay devrininkolaylığı bakımından bir etkisi yoktur.
Limited şirketlerde payın devredilebilmesi için, kural olarak, pay devir sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve taraf imzalarının noterden onaylatılması gerekir (TTK 595/1). Limited şirkette, ana sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, genel kurulun onayına tabidir (TTK 595). Devir ancak genel kurulun onayı ile geçerli olur. Genel kurulun, ana sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sebep göstermeksizin dahi onayı reddetme hakkı vardır. Yine şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. Onay süresi başvurudan itibaren üç aydır. Devralanın onay başvurusundan itibaren üç ay içinde genel kurul başvuruyu reddetmezse onay verilmiş sayılır (TTK 595/7).
Oysa ölüm halinde, murisin paylarının geçişinde ise özellikle genel kurulun onay koşulu ortadan kalkar (TTK 596). Paydan kaynaklı tüm hak ve borçlar ölüm ile birlikte mirasçılara geçer. Şirketin bu durumda ancak üç ay içinde payın geçtiği mirasçıyı reddetme hakkı vardır. Şirketin bu hakkı kullanabilmesi için payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı önermesi gerekir. Şirket üç ay içinde bu pay geçişini açık ve yazılı şekilde reddetmezse,onay vermiş sayılır.
Bu üç aylık süre hak düşürücü nitelikte bir süredir. Genel kurul red kararını üç aylık süre içinde almalıdır. Üç aylık süre içinde red kararı alınmamışsa, pay geçişine onay verilmiş sayılır. Red kararının pay geçişi gerçekleşen kişilere ulaşmasına gerek yoktur.
Yine üç aylık süre sessiz şekilde geçirildikten sonra genel kurulun ayrıca onay vermesine ve bu durumu payı devralana bildirmesine gerek yoktur.
Türk Ticaret Kanununun 596. maddesinin birinci fıkrasına göre, esas sermaye paylarının miras yoluyla geçmesi yasa gereği olduğu için, Kanunun 595. maddesindeki şekli şartlarına tabi değildir. Esas sermaye payının miras yoluyla geçmesi külli halefiyet ilkesi gereğince tüm intikal hallerini, “kanuni mirası, muayyen mal vasiyetini” kapsar.
Miras yoluyla payın elde edilmesi için, veraset ilamı, vasiyetname, miras sözleşmesi yeterli şekil şartını oluşturur. Ayrıca devir sözleşmesine,noter tasdikine ve ortakların devre onay verdiği genel kurul kararına gerek yoktur. Haklar kendiliğinden ilgili kişiye geçer.
Somut olayda davacılar vekili,davacıların murisi ve davalı şirketin tek ortağı ve yetkili müdürü ….’un vefat etmesi nedeniyle şirketin organsız kalması nedeniyle davalı şirkete kayyım atanmasını talep etmiş ise de,davacıların,miraşçı olduğu,murise ait davalı şirketteki pay veraset ilamındaki payları nispetinde yasa gereği kendilerine geçtiği ve şirkete ortak oldukları,buna göre tüm mirasçıların katılımıyla yapılacak şirket genel kurulunda pay değişikliğinin ve pay oranının tespit edilerek bunun pay defterine işlenmesi ve aynı genel kurulda davalı şirkete müdür seçimi mümkün olduğu,bu hususta alınacak ortaklar kurulu kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescili imkânı varken ve yasa gereği yapılması gereken işlemler yapılmadan davalı şirkete kayyım atanmasına ilişkin dava açılmasında davacıların hukuki yararı bulunmadığından davanın,hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1(h) ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/1(h) ve 115/2. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 20/02/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”