Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/154 E. 2020/179 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/154 Esas
KARAR NO : 2020/179

DAVA : Menfi Tespit-İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
G.K.YAZIM TARİHİ : 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/07/2019 tarihinde,davacı şirket tarafından, başka bir ildeki şubeye ulaştırılmak üzere kargoya verilen 37 Adet Senet ve 14 Adet Çekin hırsızlandığını, gönderinin hiç bir zaman yerine ulaşamadığını, işbu hırsızlık olayına ilişkin olarak, kargo firması ve çalışanları hakkında 10/07/2019 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulun- duklarını, iş bu davanın konusunu oluşturan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibinin dayan senedin de çalınan senetlerden bir tanesi olduğunu, Hırsızlık olayının yaşandığı 10/07/2019 tarihinde, müvekkili şirket …. Pazarlama A.Ş. tarafından, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile çalınan senetlerle ilgili olarak Kıymetli Evrakın (Se- nedin/Bononun) Ziyai ve İptali davası açıldığını, talepleri üzerine mahkemece 17/07/2019 tarihinde ödeme yasağı kararı verildiğini,6102 sayılı TTK.’nın 760., 761. ve 762. md gereğince Türk Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan yapılması için müzekkere yazıldığını, ilan metninde belirtilen üç aylık başvuru süresinin dolduğunu, 14/02/2020 tarihinde müvekkil şirkete, senedin keşidecisi olan bayii tarafından, müvekkili şirketten çalınan ilgili senede dayanılarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası üzerinden takibe geçildiğinin bildirildiğini,söz konusu kıymetli evrakları hırsızlayan şahısların sahte imza ve kaşe ile ilgili senetlerden birini cirolayarak, icra takibine koyduklarının görül- düğünü,söz konusu takipte alacaklı olarak gözüken tarafa ve ciro silsilesinde, adı geçen hiçbir tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını,…. Pazarlama A.Ş.’ye aitmiş gibi gözüken imza ve kaşe- nin de sahte olduğunu, müvekkilinin alacaklı gözüken … adlı şahsı ve mü- vekkilinden sonra ciranta olarak gözüken, hiçbir şirket ve şahsı tanımadığını, bu şahıslardan ilk defa icra takibi vasıtasıyla haberdar olduğunu beyanla İİK 72 md gereğince,teminat karşılığında , dava sonuna kadar takibin tedbiren durdurulmasını ve müvekkilinin borçlu olmadığının taspitini, TTK 763 md gereğince dava konusu senedin müvekkiline iadesini ve takibin iptalini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 72. Md ne dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115.maddesinde ise”(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri süre- bilirler. (2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekle- mek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihta- rını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacının menfi tespit ve istirdat talebiyle açtığı işbu davada, dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacı tarafın dava dilekçesinde” davanın arabuluculuk şartına tabi olmadığı gerekçesiyle arabulucuya başvurmadıklarını” beyan ettiği 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;

1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 90.95 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 36.55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 25/02/2020

Katip …

Hakim …