Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2020/708 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/15
KARAR NO : 2020/708

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili …. sigortalısı olan ……. adına kayıtlı, …… plakalı, …… şase numaralı, BMW 4.20 D ….. markalı, ……. idaresindeki araç ile 29.12.2018 saat 00:10 sularında, Yumurtalık ilçesinden Adana ili istikametine, otobanda …… Alanı yaklaşık 3-4 km geçildiği sırada, araçtan kıvılcım çıktığı fark edildiğini, aracın hemen kenara çekildiğini ve otomobilin alt tarafından alevlerin yükseldiğinin görüldüğünü, her ne kadar araca yangın tüpüyle müdahale edilmiş ise de yangın söndürülemediğini ve akabinde gelen itfaiye ekiplerince müdahale edilerek çıkan yangın söndürüldüğünü, aracın tamamen yanarak kullanılamaz hale geldiğini, sigorta eksperi tarafından yapılan incelemede aracın ağır hasarlı olarak kayıt olduğu, aracın onarım kabul etmeyeceğinin belirtildiği, aracın sigorta değerinin 236.783,00 TL olduğu, sigorta poliçesi enflasyon klozu poliçe başlangıç tarihine kadar rayiç değer farkının 6.217,00 TL olduğu, aracın hasar tarihindeki emsal fiyatının 243.000,00 TL olduğu, sigortalı aracın hasarlı değerinin 12.150,00 TL olduğu, hasar tutarının 230.850,00 TL olduğunun tespit edildiği, hasar tutarı olan 230.850,00 TL’nin, kaza tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasıyla üretici/tedarikçi ……. Otomotiv İthalat Ve Dağıtım A.Ş’ye 07.08.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, verilen yetkisizlik kararına istinaden Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasıyla ilgili takip üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin 21.10.2019 tarihinde borcun bulunmadığı ve kendilerine kusurun bulunmadığı gerekçesiyle borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, itirazın haksız olması nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu talepler yönünden uygulanacak olan 2 yıllık zamanaşımı ve garanti süresinin geçtiğini, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu araçta üretim hatası veya üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı tarafın bu iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı eksper raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya sunulmuş olan delillerin müvekkili şirketin sorumluluğunu ispatlamaya elverişli ve yeterli olmadığını, davacı tarafın faiz talebini kaza tarihi itibariyle talep etmesi hukuka aykırı olduğunu, gerek alacak gerekse de faiz talebinin reddine karar verilmesini, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, takibin iptaline, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
“…Dosya kapsamından, dava dışı sigortalının gerçek kişi tüketici, davalı şirketin ise satıcı olduğu, uyuşmazlığın satılan akünün takma işleminin kusurlu olması nedeniyle zararlandırıcı olayın meydana geldiği iddiasından kaynaklandığı, sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanunun aradığı anlamda tüketici ilişkisi olduğu, davacının dava dışı sigortalının haklarına halef olarak eldeki davayı açtığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bakırköy ……. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2019 gününde oy çokluğu ile karar verildi…” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi …. Esas, ……. Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Dava dışı davacının sigortalısı ……. adına kayıtlı ….. Plakalı husui aracın 29.12.2018 tarihinde araçtan kıvılcım çıkarak yanması sonucu oluşan hasarın davacı tarafından ödenmesi nedeni ile ödenen bedelin tahsili nedeni ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olup, davacının halef olduğu dava dışı sigortalısı ……. tüketici olup, araç hususi araç niteliğindedir. T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi, …… Esas, …… Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak dava dışı sigortalının haklarına halef olarak eldeki davayı açtığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğundan bahisle Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-Kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Süresi içerisinde görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesi için başvuru yapılmaz ise dosyanın re’sen ele alınıp Mahkememiz tarafından açılmamış sayılması kararı verilmesine,
4-Yargılama harç ve giderleri hakkında görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dosyanın görevli mahkemede davaya devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK 331/2 maddesi gereğince bir karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”