Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/149 E. 2020/859 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/149
KARAR NO : 2020/859

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müflis ….. Yapı Sanayi Ticaret A.Ş’den alacaklı olduklarından firmanın tasfiye işlemlerini yürüten Bakırköy … İcra Müdürlüğüne karşı ileri sürülen alacak kaydı talebinin reddedilmesine karşı kayıt kabul davası açtıklarını, müvekkili firmanın inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, inşaat malzemeleri satın almak için davalı ….. firması ile sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeye istinaden davalı firmaya muhtelif tarihlerde muhtelif miktarlı ödemeler yapıldığını, ödeme karşılığından bir kısım malzemelerin teslim edildiğini, bir kısım malzemelerin teslim edilmediğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı firmanın ödemesini almış olduğu malzemeleri teslim etmediğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini, Müflis ….. Yapı Sanayi Ticaret A.Ş’den 114.413,90 TL alacaklarının iflas tarihi itibariyle iflas masasına / sıra cetveline kaydının yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyanın UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas Sayılıdosyanın UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Müflisin davalı olduğu davalarda iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplanması verir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD’nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD’nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K. ve Yargıtay 23. HD’nin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2014 tarih 2014/3781 Esas 2014/825 Karar sayılı ilamı)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartları başlıklı 114/1-ı maddesinde, davanın derdest olmaması dava şartlarından sayılmıştır. Derdestlik, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartları yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir. Bu nedenle aynı yasanın 115/1. maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak durumundadır.
Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır.
1-)Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması;
2-)Davanın görülmekte ( derdest ) olması;
3-)Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır.
Birinci davanın halen görülmekte olmasından, ikinci davanın açıldığı tarihte birinci davanın henüz karara bağlanmamış bulunması veya karara bağlanmış bulunmakla beraber verilmiş olan kararın henüz şekli anlamda kesinlik kazanmamış olması anlaşılmaktadır
Birinci ve ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Tarafların aynı sayılması, tarafların her iki davada da aynı sıfatla, yani davacı ve davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Birinci davada; davacı olan taraf, ikinci davada, davalı olabileceği gibi, tam tersi de söz konusu olabilir. Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının aynı olmasıdır. Dava konularının aynı olup olmadığını tespit edebilmek için davaların ilkinde verilebilecek kararın, ikinci davada verilebilecek kararı gereksiz hale getirip getirmeyeceği, ya da ikinci davada verilebilecek kararla aynı sonuçların sağlanıp sağlanamayacağına bakılmalıdır. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 20.6.2016 tarihli, 2016/5999 Esas – 2016/10149 Karar sayılı ilamı
“…Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; Davacı, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sayısı dosyasında aynı vakıa ve talep sonucu ile alacak talep ettiği, davalının yargılama sürecinde iflas ettiğinden alacak talebinin, kayıt kabul davasına dönüştüğü, iflas kararının verilmesi ile birlikte davalı şirketin taraf ehliyeti kalmadığı, müflis şirketin, iflas idaresi oluşturuluncaya kadar tüm hak ve yetkileri iflas masasına geçtiği, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sayısı dosyasının henüz kesinleşmediği bu sebeple vakıa ve talep sonucu ile tarafları aynı olan İstanbul … . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sayısı dosyası derdest olduğundan mahkeme kararı usul ve hukuka uygun olduğu kabul edilmiştir. ..” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, 2020/501 Esas, 2020/1136 Karar.
Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafça bildirilen İstanbul İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacının davalı aleyhine alacak davası açtığı, mahkemece … Esas Sayılı dosyası üzerinden aktif husumet yokluğundan red kararı verildiği, istinaf incelemesi ile kararın kaldırılmasına karar verilerek … Esas Numarasını aldığı, mahkememizde açılan davada da aynı alacağın talep edildiği görülmekle birlikte İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında yargılama devam ederken davalı iflas ettiğinden yukarıda bahsi geçen yasa gereği davanın kayıt kabul davasına dönüşmüştür. İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı davası ile mahkememizde görülmekte olan davanın, tarafları, konusu ve her iki davadaki talep sonucu aynı olduğundan açılan davanın derdestlik şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
1-Peşin harcın mahsubu ile bakiye harç tayinine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”