Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2022/361 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/126 Esas
KARAR NO : 2022/361

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 690 Karar sayılı KHK’nın 73. Maddesi gereği harçtan muaf olduğunu, yapmış olduğu işin niteliğinin kargo hizmeti vermek olduğunu, bu hizmet nedeniyle taraflar arasında oluşan ticari ilişkiden dolayı davalıdan 2.605,17 TL alacaklı bulunduğunu, bu alacak dolayısıyla Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ve takibin devamını, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacının harç yatırmadığını öncelikle harçtan muaf olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, cari hesap sözleşmesinin olmadığını, cari hesap sözleşmesi varlığının kabul olması durumunda nihai hesaplaşma yapılmadan davacının son bakiye hakkını isteme hakkının olduğu bu nedenle davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 09/04/2018 tarihinde, 18/01/2018 tarihli cari hesap alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine 7 örnek ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 17/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiği, yetkili icra müdürlüğünce çıkarılan ödeme emrinin borçluya 19/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23/10/2019 tarihinde ve süresi içerisinde vekili aracılığıyla borçlu olmadığı gerekçesiyle borca, ödeme emrine, takibe dayanak belgeye ve borcun ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 madde gereği takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 02/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafla davalı arasındaki davaya konu uyuşmazlığın cari hesap alacağından kaynaklandığı, davacının davalıyla arasında cari hesap ilişkisi olduğu, yapılan ödemelerden anlaşıldığı, Davacının davalıdan yukarıda defter ve yevmiye numaraları verilen kesmiş olduğu faturalar karşılığı olarak, alınan ödemeler düşüldükten 2.605,17 TL cari hesap alacağı olduğu, Davacının, davalı dan dosya kapsamında cari hesap alacağı olarak 2.605,17 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 23/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen ek raporda; firmanın İlgili defter kayıtlarındaki cari tutarlarla firmanın elektronik irsaliyeleri ve fatura teslim raporlarının uyuştuğu; davacı’nın ilgili cari hesap hareketleriyle ilgili hizmetin verildiğini gösteren belgelerin uyuştuğu; Davacı’nın davalı’ya kestiği fatura karşılığı olan hizmetleri verdiği; Davacı’nın, davalıdan dosya kapsamında cari hesap alacağı olarak 2.605,17 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunda; davacı tarafla davalı arasında cari hesap ilişkisi olduğu, davacının ilgili defter kayıtlarındaki cari tutarlarla elektronik irsaliyeleri ve fatura teslim raporlarının birbiri ile uyuştuğu; davacının davalıya kestiği fatura karşılığı olan hizmetleri verdiği; davacının davalı adına kestiği faturalar karşılığı olarak alınan ödemeler düşüldükten sonra davacının davalıdan 2.605,17 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu kabul edilerek açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında davacı tarafından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2-c maddesi uyarınca lehine maktu arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmiş ise de maddeden de açıkça anlaşıldığı üzere 16/2-c maddesi uyarıca tarifede belirlenen ücretin, müvekkil ile avukat arasında kararlaştırılan akdi vekalet ücretine ilişkin olması ve davalının sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme olmaması ile söz konusu ücret talebinin harçlandırılmamış olması ve arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olmaması; davacının dava dilekçesinde talep etmediği ve iddianın genişletilmesi niteliğinde olan bu talebine davalı tarafından muvafakat edilmemesi nedenleri bir arada değerlendirilerek davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmişti.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 2.605,17 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 521,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 177,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 78,90 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.378,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.605,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı