Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/220 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/121
KARAR NO : 2021/220

DAVA : Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile ABD’de yerleşik dava dışı … firmasına birim fiyatı 5,5 USD olan “….” adlı uçak yedek parçası emtiasından 300 adet satış yaptığını, toplam bedelinin 1.650 USD olduğunu, ihracat işlemleri için de müvekkilinin 317 TL ödeme yaptığını, … taşımasının davalı yanca üstlenildiğini, taşıma sürecinde emtiayı kaybettiğini, e-posta yazışmalarında da bu hususun sabit olduğunu, 01.10.2019 tarihli noter ihtarı ile 1.650 USD tazmin talebinin davalıya yöneltildiğini, eşyanın güvenliğinin gereği gibi alınmadığını, daha …’den çıkmadan kaybolduğunu, davalının ağır kusurlu olduğunu, kayıp olgusunun gerekçesinin açıklanamadığını, davanın kabulüne, kaybolan eşya değeri olan 1.650 USD’nin ödeme tarihindeki güncel kur üzerinden ihtarnamenin keşide edildiği 01/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faizi ile birlikte, kaybolan kargoya ilişkin gümrük işlem bedeli olan 317 TL’nin 11/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin … arasında uluslararası havayolu ile taşıma taahhüt ettiğini, …. sayılı AWB-hava yük senedi ile taşımanın üstlenildiğini, taraflar arasında taşımanın havayolu ile uluslararası kararlaştırılmasına karşın, … karayolu taşıması, … havayolu taşıma organize edilmesinin taşımanın tamamının havayolu ile uluslararası taşıma karakterini değiştirmediğini, taraflar arasında ihtilafın halinde Montreal Konvansiyonu uygulanması gerektiğini, davacının özel menfaat belirtmediğini, bu nedenle ancak birim bürüt zayi kg başına 19 SDR ile sınırlı sorumluluk söz konusu olacağını, 30.05.2019 tarihli AWB incelendiğinde, yükün 1 kg miktarında olduğunun anlaşıldığını, TTK uygulaması ihtimalinde de TTK m.882 gereği sınırlı sorumluluk olduğu, TTK m.886 manasında bir ağır kusurun sabit olmadığını, Gümrük ve sair giderlere ilişkin talebin somut olaya uymadığını ve hukuki dayanağı bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan 23/09/2020 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinin ihtilafsız olduğu, sözleşmenin uluslararası havayolu ile kargo taşıması olarak kararlaştırıldığı, AWB- hava yük senedi düzenlenerek sözleşmenin teyit edildiği, taraflar arasında taşımaya verilen yük ve bunun kayıp-tam zayii hususunda da ihtilaf bulunmadığı, Montreal Konvansiyonunun özel menfaat tayini ve malın niteliğine uygun taşıma taahhüdü olmadığı sürece, taşıyıcının mutlak ve sınırlı sorumlu olduğunu düzenlediği, kusura göre sınırlı sorumluluğun sınırsız hale gelmediği, Hava yük senedinde açıkça özel menfaat tespiti bulunmadığı, ancak malın tanımında “aero parts” ifadelerinden kıymet ve nitleik beyanında bulunulduğunun kabul edilebileceği, Taşman emtia tanımalaması gözetilerek “Özel Kıymet beyanı” yapıldığı varsayımında, davalının 1.650 USD tam tazminatı; özel kıymet beyanı yapılmadığı varsayımında ise 26,05 USD tazminattan sorumlu tutulabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ” Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanunla düzenlenmiştir. (2) Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri saklıdır.” şeklindedir.
Havayolu ile yapılan uluslararası kargo/yük taşımalarında Varşova Konvansiyonu (1929), La Haye Değişiklikleri (1955), 4 no.lu Montreal Protokolü ile saptanmış yükümlülükler kapsamında, bu kurallara taraf olan Türkiye, son değişiklikleri içeren ve 1999 yılında imzalamış bulunduğu “Havayoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme” yi 26/03/2011 tarihinde onaylamıştır. Bu nedenle anılan sözleşme Türkiye için de bağlayıcı bulunmaktadır. Konvansiyonun coğrafi uygulama şartı, Konvansiyonun 1/2 maddesi anlamında uluslararası taşımanın icra edildiği ilgili devletlerin başlangıç ve varış ülkesi devletlerin her ikisinin de Konvansiyon tarafı olmasıdır.
Montreal Konvansiyonu 22/3. maddesinde “kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun, taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda, gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcın kargonun tahrip olması, kaybolması yada kargoya hasar gelmesi her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır.” denilerek, taşıyıcının sorumluluğu ve sorumluluk sınırları düzenlenmiştir.
Taşıyıcının Konvansiyon kapsamındaki sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluktur. Ancak, gönderenin, taşımaya konu emtia için özel bir fayda beyanında bulunduğu ve gerektiğinde ek ücret ödediği hallerde, taşıyanın gerçek zarardan sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu emtianın havayolu taşıması döneminde Türkiye ve ABD 1999 Montreal Konvansiyonu’na taraf devlet olması nedeni ile Montreal Konvansiyon hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Davalı tarafın düzenlediği 24.06.2019 tarihli e-posta ile taşımaya konu emtianın tam zayii olduğu sabit olup, mal bedeli de 31.05.2019 tarihli gümrük beyanı ile 1650,00-USD olduğu sabittir. Burada kayıp-zayi hasar sorumluluğunda sınırı sorumluluğun mu yoksa istisnası olan malın kıymetinden mi davalının sorumlu tutulması gerektiğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkememiz dosyasına sunulan 23.09.2020 tarihli bilirkişi raporudan her iki durum da dikkate alınarak tanzim edilmiştir. Bu kapsamda dosyada mevcut hava yük senedinde “aero parts-uçak malzemesi-yedek parçası” ifadelerinin taşınan malın kıymetinin anlaşıldığı durumlardan kabul edilerek davalının malın kıymetinin tamamından sorumlu tutulması gerektiği, davacının gümrük işlem bedeli olarak 317,00-TL masraf talebi bakımından ise mal bedelinin CPT teslim şekline göre talep edilmesi ile ihracat gümrük masrafının zarar olarak talep edilmesinin mümkün olmaması nedeni ile bu talebi bakımından da reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 1.650,00-USD (9.924,58-TL) tazminatın temerrüd tarihi olan 11.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 677,94 TL harçtan peşin alınan 174,91 TL peşin harcın mahsubu ile 503,03 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 174,91-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 237,11- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 317,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 71 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 871- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 836,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 34,84-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.267,20-TL’nin davalıdan, 52,80-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”