Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2020/161 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/119 Esas
KARAR NO : 2020/161

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 20/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 11/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; davacının müdürü olduğu keşidecisi … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ olan, …. Bankası …. Şubesi, Nolu Hesabın …. , …. , ….,…., …, …., …., …., …., …., …., …, …, …, …, …. numaralı çek yaprakları, … Bankası … Şubesi, … Nolu Hesabın …. …. … numaralı çek yaprakları …. Bankası …. Şubesi, …. Nolu Hesabın …., …. …. …. no’lu çek yapraklarının hırsızlık olayı neticesi zayi olduğunu bu nedenle ödemeden men kararı verilmesini ve neticede çekin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hukukî niteliği itibariyle TTK’nun 651 inci maddesinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114/1-d maddesindeki dava ehliyeti, fiil ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şeklidir. Fiil ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir.
Aynı Kanun’un 114/1-e maddesindeki dava takip yetkisi, davada taraf olan kişinin o davayı kendi adına yürütebilme ve talep sonucu hakkında kendi adına hüküm alabilme yetkisidir (HMK 53). Sözü edilen kurum, şeklî taraf kuramının kabulünün sonucu olarak ortaya çıkmış ve sözü edilen kuramı tamamlamak amacıyla geliştirilmiştir. Davayı takip yetkisi, maddi hukuktaki tasarruf yetkisinin usul hukukundaki karşılığını oluşturur. Ayrıca, bu kavram, davada taraf olmadığı hâlde kanun gereği taraf gibi davranmakla görevli kılınmış olanların hukukî konumlarının açıklanmasında başvurulan bir kavram konumundadır. Kural olarak taraf ehliyeti ve dava ehliyeti bulunan kişinin dava takip yetkisi vardır.
Kıymetli evrak ile tacirlere ait diğer defter ve belgelerin iptali konusunda Türk Ticaret Kanununda çeşitli düzenlemeler öngörülmüştür.
Yüksek Yargıtay …. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında belirtildiği üzere; henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yapraklarının tedavüle konmuş sayılmayacağından hesap sahibi tarafından zayi nedeni ile iptal davası açılamaz.Ele geçirilenlerce imzalanıp doldurulması sonrasında çeke dayalı hak iddia edene karşı menfi tespit davası açılabilir. Boş çek yapraklarına dayanarak iptal isteminde bulunmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. TTK’nun 818 inci maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedel tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli ile ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
Somut olayda ; davacı sıfatı ile davayı açan …’ın ticaret sicil kayıtlarına göre çek sahibi şirketin tek yetkilisi ve hakim ortağı olduğu, bu nedenle davacının dava açmasında HMK’nun 114/1-h maddesi gereği hukukî yararının bulunmadığı gözetilerek davanın usul yönünden reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu sebebi ile HMK’nun 114/1-h ve115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE ,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 155,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi 20/02/2020

Katip …

Hakim …