Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/109 E. 2022/1307 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/109
KARAR NO : 2022/1307

ASIL DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 06/02/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …
ESAS ….KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA ;
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 06/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili bankanın … Şubesi kredi müşterisi olan … Anonim Şirketi lehine …, … Anonim Şirketi, …, …, …, … Boya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve …’ın müteselsil kefaletiyle krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle borçlulara ait kredi hesaplarının 25/11/2019 tarihi itibariyle kat edilmek zorunda kalındığını ve alacaklarının muaccel hale geldiğini, hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiğini içerir Gebze … Noterliğinin 26/11/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin borçlulara gönderildiği ancak borcun ödenmediğini, bu sebeple de davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe karşı tüm borçlular tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialarla itiraz edildiğini, bu sebeple davayı açmanın zaruri bir hal aldığını, davalıların borca, faize ve tüm ferilerine ilişkin yaptığı itirazların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili banka tarafından talep edilen faiz oranlarının yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, aksi yöndeki iddiaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili bankanın davalılardan talep ettiği %27,75 temerrüt faiz oranının hukuka uygun olduğunu, bu hususta emsal Yargıtay kararları da bulunduğunu, genel kredi sözleşmesinin 13.2 maddesi gereğince müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının düzenlendiğini, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nın ticari uyuşmazlıklarda dava ikame etmeden önce zorunlu arabuluculuğa başvurulması şartının yerine getirildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile takibin takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarda tahsiline imkan verecek şekilde davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptaline, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından başlatılan takibin devamına, davalıların %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA :
Davalılar … ve … vekili sunmuş olduğu 10/03/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkillerinin davacıya muaccel herhangi bir borcunun bulunmadığını, usulüne göre tebliğ edilmiş bir hesap kat ihtarnamesinin de olmadığını, dava konusu sözleşmeye istinaden müvekkilleri lehine değil diğer borçlu şirketler lehine kredi kullandırıldığını, bundan dolayı kefil olarak gösterilen müvekkillerinin borçtan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını, her ne kadar davacının müvekkillerine hesap kat ihtarnamesi gönderdiğini iddia etse de davalı müvekkillerine süresinde ve usulüne uygun olarak ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle muacceliyet ve temerrüt olgunun gelişmediğini, davacının kredilerde vade bitimini ya da faiz tahakkuk dönemi takip eden 15 gün içerisinde hesap özetinin noter eliyle keşidesi ve tebliğinin zorunlu olduğunu, yasada tebliğ ve keşide ile ilgili belirlenen sürenin kesin süre olduğunu, hesap özetlerinin de bu sürede keşide ve tebliğ edilmiş olmasının zorunlu olduğunu, davacının bu süreye riayet etmediğini, davaya konu icra takibinde davacı banka tarafından müvekkillerinin kefil oldukları sebebiyle katıldıklarını, mahkemece malum olduğu üzere, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın varlığını ve miktarını hukuken muteber delillerle ispat etmekle mükellef olduğunu, müvekkillerinin borçlu addedilerek açılan icra takibinin dayanağı olarak gösterilen genel kredi sözleşmesinin çok fazla maddeden ibaret hukuki dille hazırlandığını, oldukça yoğun ve kapsamlı metinler içerdiğini, her iki müvekkilinin de Türk vatandaşı olmayıp sadece günlük konuşma dilinde Türkçe kullandıklarını, kefil olarak imzaladıkları sözleşmelerden dolayı ne şekilde borç taahhüdü altına sokulduklarından bihaber olduklarını, icra takibine konu edilen kredi borcunun teminatı olarak ipoteklerin olduğunu, ipotek meblağları ve taşınmazların değerinin borcun çok üzerinde olduğunu, dosyaya ibraz edilen kefalet ek protokolünde her iki müvekkilinin de imzasının bulunmadığını, davacının faiz talep etme hakkı doğmadığı gibi talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu, faize ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, davacı tarafın %20 oranındaki hukuksuz ve dayanaksız tazminat talebinin kabulünün hiçbir şekilde mümkün olmadığını, davacının sadece kendi defter ve kayıtlarının kesin delil olduğunu iddia etmesinin ortada geçerli bir genel kredi sözleşmesi olmayıp aksi dahi olsaydı müvekkillerinin gerek genel kredi sözleşmesindeki imzalarının geçersizliği gerekse sonradan tanzim edildiği ve kredi riskinin ve kefalet hususunun fazlaca yüksek hale getirilmesinin amaçlandığı kefalet ek protokolünde imzalarının dahi olmadığının açık olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın tümüyle reddine karar verilerek davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … mirasçıları … ve …. vekili sunmuş olduğu 24/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafın dava dilekçesinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve müteselsil kefillerden …’nin 24/05/2020 tarihinde vefat etmesi sebebiyle davaya dahil edilmesini talep etmiş ise de, bu talebin kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yasal mirasçı olarak belirtilen müvekkillerinin söz konusu mirasçı sıfatına sahip olmamaları sebebiyle davaya dahil olmalarının mümkün olmadığını, zira müvekkillerinin İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas ve … sayılı kararı ile birlikte muristen intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, mirasın reddedilmesi durumunda mirasçılık sıfatının geçmişe etkili olarak sona erdiğini, TMK’nun 611. Maddesi uyarınca mirası reddeden yasal mirasçının atanmış mirasçı terekeye konu hiçbir haktan yararlanamayacağı gibi terekeye konu borçlardan da sorumlu olmayacağını, bu nedenlerle davanın müvekkilleri yönünden reddine, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında mirası reddeden müvekkilleri yönünden takibin iptaline, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin müvekkilleri yönünden reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … mirasçıları … ve … vekili sunmuş olduğu 30/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilleri tarafından muris …’nin terekesinin hükmen borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddi davası açıldığını, bu dava kapsamında murisin tarafı olduğu icra dosyalarının tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, açtıkları davanın kabul edilmesi halinde müvekkillerinin mirasçı sıfatının da ortadan kalkmış olacağını, icra takibine konu edildiği belirtilen kredi sözleşmesinde bulunan murisin borçlu sıfatıyla yahut kefil sıfatıyla imzasının bulunup bulunmadığı, kefaletlerin gerçekte var olup olmadığı, kefalet bulunuyorsa talep edilen alacağın kefalet olunan sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, varsa imzaların murise ait olup olmadığı hususlarını bilebilmenin müvekkilleri açısından mümkün olmadığı, bilinebilmesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, bu nedenler bu hususların mahkemece resen ele alınarak sonuca gidilmesini, ilamsız icra takibine konu kredi sözleşmesinin ipotekle teminat altına alındığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı bilgisinin edinildiğini, bu durumda davalı kefillere karşı ikinci bir takibe geçilemeyeceği hususunun dikkate alınmasını, somut olayda takip tarihi itibariyle borçlu şirketin iflasına karar verilmediğini, alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla karşılamayacağına dair hakim kararı da bulunmadığını, aksine asıl borçluların aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, alacağın tahsili için işlemlere başlandığını, bu nedenle haklı bir şekilde kefiller aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğinin görüldüğünü, huzurdaki davanın da reddedilmesi gerektiğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydı ile faize itiraz edilmesinde de hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkillerinin şu aşamada dosyaya dahil edilen mirasçılar konumunda olduğundan ve takibe konu alacak yargılamayı gerektirdiğinden müvekkilleri aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkilleri tarafından davalı muris …’nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddi için açılan davanın neticesinin beklenmesine, davalı muris …’nin terekesinin tespiti amacıyla açılmış olan tereke dosyasının neticesinin beklenmesine, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 06/02/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili bankanın … Şubesi Kredi müşterisi olan … Boya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine , … , … Anonim Şirketi , …, … , … , … Anonim Şirketi ve …’ın müteselsil kefaletleriyle krediler kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle , borçlulara ait kredi hesaplarının 25/11/2019 tarihi itibariyle ”kat edilmek zorunda kalınmış” ve alacaklarının muaccel hale geldiğini, hesabın kat edildiğini ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir Gebze … Noterliği’nin 27/11/2019 tarih ve …. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi borçlulara gönderildiğini ancak borcun ödenmediğin, bu sebeple de Boya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, … , … Anonim Şirketi , …, … , … , … Anonim Şirketi ve … aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak iş bu takibe karşı tüm borçlular tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialarla itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle davalarının kabulünü , takibin takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla tahsiline imkan verecek şekilde davalı/borçluların Bakıröy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptalini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından başlatılan takibin davamını, davalı /borçlular aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA :
Davalılar … ve … vekili sunmuş olduğu 10/03/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde ; Müvekkillerinin davacıya muaccel herhangi bir borcunun bulunmadığını, usulüne göre tebliğ edilmiş bir hesap kat ihtarnamesinin de olmadığını, dava konusu sözleşmeye istinaden müvekkilleri lehine değil diğer borçlu şirketler lehine kredi kullandırıldığını, bundan dolayı kefil olarak gösterilen müvekkillerinin borçtan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını, her ne kadar davacının müvekkillerine hesap kat ihtarnamesi gönderdiğini iddia etse de davalı müvekkillerine süresinde ve usulüne uygun olarak ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle muacceliyet ve temerrüt olgunun gelişmediğini, davacının kredilerde vade bitimini ya da faiz tahakkuk dönemi takip eden 15 gün içerisinde hesap özetinin noter eliyle keşidesi ve tebliğinin zorunlu olduğunu, yasada tebliğ ve keşide ile ilgili belirlenen sürenin kesin süre olduğunu, hesap özetlerinin de bu sürede keşide ve tebliğ edilmiş olmasının zorunlu olduğunu, davacının bu süreye riayet etmediğini, davaya konu icra takibinde davacı banka tarafından müvekkillerinin kefil oldukları sebebiyle katıldıklarını, mahkemece malum olduğu üzere, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın varlığını ve miktarını hukuken muteber delillerle ispat etmekle mükellef olduğunu, müvekkillerinin borçlu addedilerek açılan icra takibinin dayanağı olarak gösterilen genel kredi sözleşmesinin çok fazla maddeden ibaret hukuki dille hazırlandığını, oldukça yoğun ve kapsamlı metinler içerdiğini, her iki müvekkilinin de Türk vatandaşı olmayıp sadece günlük konuşma dilinde Türkçe kullandıklarını, kefil olarak imzaladıkları sözleşmelerden dolayı ne şekilde borç taahhüdü altına sokulduklarından bihaber olduklarını, icra takibine konu edilen kredi borcunun teminatı olarak ipoteklerin olduğunu, ipotek meblağları ve taşınmazların değerinin borcun çok üzerinde olduğunu, dosyaya ibraz edilen kefalet ek protokolünde her iki müvekkilinin de imzasının bulunmadığını, davacının faiz talep etme hakkı doğmadığı gibi talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu, faize ve başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, davacı tarafın %20 oranındaki hukuksuz ve dayanaksız tazminat talebinin kabulünün hiçbir şekilde mümkün olmadığını, davacının sadece kendi defter ve kayıtlarının kesin delil olduğunu iddia etmesinin ortada geçerli bir genel kredi sözleşmesi olmayıp aksi dahi olsaydı müvekkillerinin gerek genel kredi sözleşmesindeki imzalarının geçersizliği gerekse sonradan tanzim edildiği ve kredi riskinin ve kefalet hususunun fazlaca yüksek hale getirilmesinin amaçlandığı kefalet ek protokolünde imzalarının dahi olmadığının açık olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın tümüyle reddine karar verilerek davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi ….’in 27/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
18/12/2019 takip tarihi itibariyle, davacının davalıdan 6.199.114,50 TL asıl alacak, 24.985,00 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 71.677,26 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi ve 4.883,11 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 6.300.609,87 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, ihtarname masrafı 2.925,34 TL alacağına ilişkin masraf belgesi sunulmadığından hesaplamaya dahil edilmediği, davacının davalıdan tespitlerinden daha az olmak üzere 6.199.114,50 TL asıl alacak, 24.642,98 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 65,982,36 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi, 3.299,12 Tl faizin %5 gider vergisi ve 2.925,34 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.295.964,29 TL alacak talebinde bulunduğu, talepte bağlılık ilesi gereği talebiyle bağlı olduğundan bankaca 6.295.964,29 TL tutarında alacak talep edilmesinin uygun olduğu,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ;
18/12/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.416.677,14 TL asıl alacak, 24.985,00 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 71.677,26 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi ve 4.833,11 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 4.470.177,04 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, ihtarname masrafı 3.931,00 TL alacağına ilişkin masraf belgesi sunulmadığından hesaplamaya dahil edilmediğini, davacı bankanın davalıdan tespitlerinden daha fazla olmak üzere 4.416.677,14 TL asıl alacak, 21.852.23 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 79.282,38 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi, 3.964,12 TL faizin %5 gider vergisi ve 3.931,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.525.706,87 TL alacak talebinde bulunduğu, talebin tespitlerini aşan 55.529,83 TL’lik kısmının yerinde olmadığı,
Davacı bankanın takip tarihinden itibaren borç tamamen tahsil oluncaya kadar davalılardan;
Asıl dosyadan olan ; 6.199.114,50 TL asıl alacağı için %27,75 oranında,
Birleşen dosyadan olan ; 2.800.200,62 TL alacağı için %32,60, 1.367.544,06 TL alacağı için %24,05 ve 248.719,41 TL alacağı için %21,77 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, bankaca kredi sözleşmesine istinaden verilen ve 18/12/2019 takip tarihi itibariyle iade edilmeyen 8 adet çekin 5941 sayılı Çek Yasası gereğince yasal garanti tutarları toplamı olan 14.950,00 TL ile Mer’i bulunan 4.500,00 TL tutarlı teminat mektubu bedelini nakdi teminat olarak depo edilmesini davacı bankanın talep edebileceği, müteselsil kefillerin nakdi ve gayri nakdi (sözleşmenin 10.9. Kredinin müteselsil kefalet karşılığı kullandırılması ve müteselsil kefillerin sorumluluğu maddesinin “müteselsil kefiller bankanın merkez ve tüm şubelerinde müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (çek kanunu uyarınca bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve gerek yalnız olarak, gerekse de diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsil kefil sıfatıyla krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından bankaya karşı her bir müteselsil kefilin el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar sorumlu olduklarını kabul ettiği, krediler yönünden davacıya karşı sorumlu oldukları, tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş ve beyan bildirmiştir.
Bilirkişi Abdullah GERÇEKER’in 06/01/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN ;
18/12/2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.199.114,50 TL asıl alacak, 24.985,00 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 71.677,26 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi ve 4.833,11 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 6.300.609,87 TL olarak hesaplanan alacak tutarının 2.925,34 TL ilave ile toplam 6.303.535,21 TL olduğu, davacı bankanın ise davalıdan tespitlerinden daha az olmak üzere 6.199.114,50 TL asıl alacak, 24.642,98 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz 65.982,36 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi, 3.29912 TL faizin %5 gider vergisi ve 2.925,34 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.295.964,29 TL alacak talebin bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği alebiyle bağlı olduğundan bankaca 6.295.964,29 TL tutarında alacak talep edilmesinin uygun oklduğu,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ;
18/12/2019 takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan 4.416.677,14 TL asıl alacak, 24.985,00 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 71.677,26 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi ve 4.833,11 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 4.470.177,04 TL olarak hesaplanan alacak tutarının 3.931,00 TL ilave ile toplam 4.474.108,04 TL olduğu, davacının ise davalıdan tespitlerinden daha fazla olmak üzere 4.416.677,14 TL asıl alacak, 21.852,23 TL muacceliyet tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz, 79.282,38 TL temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi, 3.964,12 TL faizin %5 gider vergisi ve 3.931,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.525.706,87 TL alacak talebinde bulunduğu, talebin tespitlerini aşan 51.598,83 TL’lik kısmının yerine olmadığı,
Davacı bankanın takip tarihinden itibaren borç tamamen tahsil oluncaya kadar davalılardan,
Asıl dosyada olan, 6.199.114,50 TL asıl alacağı için %27,75 oranında,
Birleşen dosyada olan, 2.800.200,62 TL alacağı için %32,60, 1.367.544,06 TL alacağı için %24,05 ve 248.719,41 TL alacağı için %21,77 oranlarında temerrüt faizi talep edebileceği, müteselsil kefillerin nakdi ve gayri nakdi ( sözleşmenin 10.9. Kredinin müteselsil kefalet karşılığı kullandırılması ve müteselsil kefillerin sorumluluğu maddesinin müteselsil kefiller bankanın merkez ve tüm şubelerinde müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (Çek kanunu uyarınca bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve doğmuş ve doğacak bütün borçlarından bankaya karşı her bir müteselsil kefilin el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar sorumlu olduklarını kabul ettikleri, krediler yönünden davacı bankaya sorumlu oldukları, müteveffa …’nin mirasçıları … ve … tarafından muris …’nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddi için açılan İstanbul…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ve terekesinin tespiti amacıyla açılan İstanbul …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke sayılı dosyasının neticesinin beklenilmesi talebinde bulunulduğu, belirtilen davaların neticelerinin beklenmesinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve beyan bildirmiştir.
Davalılardan … yargılama sırasında vefat etmiş,bu kişinin miraşçıları …,..,.. ve … mirası reddetmiş olup redde ilişkin mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava davalıları … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve … icra dosyalarına verdikleri dilekçeler ile icra takibine yaptıkları itirazı geri aldıkları tespit edilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı vekili,müvekkili banka ile dava dışı kredi asıl borçlusu arasında imzalanan Genel Ticari Kredi Sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete nakdi ve gayrinakdi kredi kullandırıldığını,davalıların Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını,borçlunun kredi koşullarına uymaması borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile borçlu dava dışı firma ve davalı kefillere keşide edilen muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini,borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine davalı kefiller aleyhine icra takibine giriştiklerini,davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu,yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle davalılar tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemi ile huzurdaki davayı açmış ise de,bir kısım davalıların/borçluların icra takibine yaptıkları itirazları geri aldıkları,bu nedenle davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından bu davalılar hakkında konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,bu davalılar itirazlarını geri almakla yapmış oldukları itirazında haksız olduğu anlaşılmış ise de,davacı vekilinin icra inkar tazminati,vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmesi nedeniyle bu davalılar aleyhine icra inkâr tazminatı,yargılama gideri ve vekâlet ücreti tayininedavalı … mirasçıları …,..,.. ve … aleyhine açılan davanın ise bu davalıların mirası reddetmeleri ve pasif husumetlerinin kalmamaları nedeniyle reddine, davalı …’nin yargılama sırasında vefat edip mirasçıların bu aşamada mirası reddetmeleri nedeniyle davacı veya bu davalılar lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri tayinine yer olmadığına,bir kısım davalılar vekillerinin kötü niyet tazminatı taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının ,davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve … aleyhine açtığı davada,bu davalıların yargılama sırasında icra takibine vaki itirazlarını geri aldıkları anlaşıldığından bu davalılar ile ilgili olarak davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Toplam alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.260.707,04.-TL icra inkâr tazminatının davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının,davalı … mirasçıları …,..,.. ve … aleyhine açtığı davanın bu davalıların mirası reddetmeleri ve pasif husumetlerinin kalmamaları nedeniyle REDDİNE,

4-Bir kısım davalıların koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 80,70 karar ve ilam harcının peşin alınan 76.039,52 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 75.958,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 54,40 TL Başvurma Harcı ile 80,70 TL Peşin Harcın davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 74 tebligat ücreti 1.485,00 TL ,bir bilirkişi inceleme ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 2.688,00 TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,mirası rededen mirasçılar hakkında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 300.959,64 TL ücreti vekaletin davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı vekili ve mirası reddeden mirasçılar lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.355,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
11-Davalılar tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde karar kesinleştiğinde davalılara İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davacının ,davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve … aleyhine açtığı davada,bu davalıların yargılama sırasında icra takibine vaki itirazlarını geri aldıkları anlaşıldığından bu davalılar ile ilgili olarak davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Toplam alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 894.821,61.-TL icra inkâr tazminatının davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının,davalı … mirasçıları …,..,.. ve … aleyhine açtığı davanın bu davalıların mirası reddetmeleri ve pasif husumetlerinin kalmamaları nedeniyle REDDİNE,

4-Bir kısım davalıların koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 80,70 karar ve ilam harcının peşin alınan 54.986,27 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 54.905,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 54,40 TL Başvurma Harcı ile 80,70 TL Peşin Harcın davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 30 tebligat ücreti 560,50 TL olan yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 551,77 TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, kalan kısım ile ,mirası rededen mirasçılar hakkında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 277.482,16 TL ücreti vekaletin davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar davalılar … A.Ş.,…,… A.Ş.,…,…,… Boya Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 11.319,81-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalılara VERİLMESİNE,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.355,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile … mirasçıları vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalılar ile vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.29/12/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”