Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1002 E. 2022/392 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1002 Esas
KARAR NO : 2022/392

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı taraftan tahsili gereken cari hesap alacağnın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilin iddia edilen şekilde borcu bulunmadığını, davacının haksız kazanç elde etme peşinde olduğunu, müvekkilinin hatalı işler yatığı iddiası tümüyle asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkiline teslim edildiği ve kaybolduğu iddia edilen ipliklerin müvekkiline davalı firması adına olan 09/03/2016 tarih ve … seri no.lu Sevk İrsaliyesi ile Î335 kg. 30/1 penye iplik iade iplik olarak davacı firmaya imza karşılığı teslim edildiğini, davacı tarafça reklamasyon ve iplik bedeli faturası kesildiğni ve müvekkiline gönderildiği iddiasının doğru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; HMK 105.md düzenlenen EDA davasıdır.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresinden kaynaklanan toplam 21.499,52 TL bakiye alacağın tahsili amacıyla 23/06/2016 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalının yasal süre içinde itirazı üzerine iş bu davanın ikame olunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin, uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkâr tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplandığı tespit edilmiş ve taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda teşvik edilmiş ise de; bu yönde talep ve başvuru bulunmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan cari hesap ektresi, ticaret sicili kayıtları, taraflarca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
SMMM …. tarafından dosya ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 03/01/2018 tarihli raporda;
“Davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
-Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.06.2016) itibariyle davacının davalıdan 21.499,52 TL alacaklı olduğu,
-Davalıya ait 2016 yılı İşletme Defterlerinin açılış tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, TTK.Md.66/son-72/3 maddeleri gereğince İşletme Defterlerinin kapanış tasdik mecburiyeti bulunmadığından davalıya 2016 yılı İşletme Defterinin delil vasfının bulunduğu,
-Davacının davalı adına düzenlediği 22.03.2016 tarihli 715579 no.lu faturanın davalı 2016 İşletme defterinde 22.03.2016 tarihinde kayıtlı olduğu,
– Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 22.03.2016 tarihli …. no.lu fatura içeriğinde bulunan 03.03.2016 tarihli …. irsaliye ile “fason örme yapılmak üzere teslim edilen kumaş bede- line” ilişkin olarak davalının bu fatura içeriğindeki kumaşları iade ettiğini iddiasına dayanak teşkil eden sevk irsaliyesi yukarıdaki gibidir. Davalı tarafından düzenlenen 09.03.2016 tarih ve … sıra no.lu sevk irsaliyesinde teslim alanın isminin olmadığı, davacı şirket kasesinin olmadığı, imza/paraf olmakla birlikte kime ait olduğunun belli olmadığı, bu itibarla davalı tarafından davacıya 1335 Kg ipliğin iade edildiğinin ispata muhtaç olduğu,
– Neticeten davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 22.03.2016 tarihli …. no.lu fatu- ranın taraf ticari defterlerinde kayıtlı olması, mezkur faturanın davalı yanca süresinde itiraza uğra- mamış olması, bunun yanı sıra davalı yanca sevk irsaliyesi ile iade edildiği iddia edilen malların tesli- minin davacıya yapılıp yapılmadığının davalının ispatına muhtaç olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde takip tarihi (23.06.2016) itibari ile davacının davalıdan 21.499.52 TL alacaklı olduğu ” belirtilmiştir.
Mahkememizce … Esas sayılı davada davalının ürünleri teslim ettiğine dair delil sunamaması ve davacının reklamasyon faturasının davalı defterinde kayıtlı olması nedeniyle ipliklerin teslim edilmediği ve ayıp iddiasının ispatlandığı kabul edilip buna göre karar verilmiş ancak İstinaf dairesi tarafından ipliklerin teslimi hususunda davalıya yemin hakkı hatırlatılmadan ve ayıplı ürünlere ilişkin inceleme yapılmadan karar verildiğinden mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada davalının yemin teklif etmesi ve davacı yetkilisinin yemin etmesi nedeniyle fatura konusu 1335 kg ipliğin davalı tarafından davacıya teslim edilmediği kabul edilmiş ve davacı tarafın ayıp iddiasına ilişkin numune ürün sunmaması nedeniyle ayıp iddiasının ispat edilemediği kabul edilmiştir. Daha önceki yargılamada iki kez bilirkişi incelemesi yapıldığından ve taraflar arasındaki ihtilaf tespit edildiğinden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve davacının faturasındaki iade edilmeyen iplik bedelinin kdv dahil 13.264,56 TL olması karşısında davacının sadece bu kısım açısından davasını ispat ettiği kabul edilmiş ve 31.315,14 TL’lik faturada ayıplı işten kaynaklı bedel olan 18.050,58 TL açısından davanın ispat edilemediği kabul edilmiş ve tarafların defter incelemeleri neticesinde davalının 9.815,62 TL davacıdan alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında davacının ispat ettiği 13.264,56 TL’den 9.815,56 TL’nin mahsubu neticesinde davalıdan 3.448,98 TL alacaklı olduğu olduğu kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 3.448,98 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak (01/01/2015 sonrası) % 10,50 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında 689,79 TL icra/inkâr tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 235,59 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 259,66 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı + 259,66 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret toplam 293,16 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan (1.450,00 TL bilirkişi ücreti + 334,05 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 1.784,05 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 285,44 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan 95,00 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 79,80 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.448,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili, davacı şirket yetkilisi ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır