Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1000 E. 2022/1090 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1000
KARAR NO : 2022/1090

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile;“Müvekkili ile davalı şirket arasında 07/03/2018 tarihinde müvekkilinin göstereceği şantiyelerde …. İşçilik İşinin belirtilen şartlar ve fiyatlar dâhilinde yüklenici davalı şirket tarafından yapılarak müvekkiline teslimi hususunda anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haklı bir nedene dayalı olarak fesih edilmediğini ve sözleşme gereğinin de yerine getirilmediğini, sözleşmeye göre …. Şti.ne ait çeklerin lehtarı … olarak imzalanıp ciro edilerek verildiğini ve çeklerin ödendiğini, ancak …. Şubesine ait …. Seri nolu 30/11/2018 keşide tarihli 30.000 TL bedelli, …. Şubesine ait …. Seri nolu 30/11/2018 keşide Tarihli 41.000TL bedelli çeklerin davalı tarafça sözleşmeye konu işlerin bir kısmı hiç yapılmadığını, bir kısmının eksik yapıldığı, bir kısmının da yapılmayan işlerin bedelinin talep edildiği ve sözleşmeye konu işler için sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış olmasına rağmen zamanında bitirilmediği için ödenmediğini, icra takibine konu edilen çekler bedelsiz kalmış olması sebebi ile müvekkili tarafından ödenmediğini, davalı tarafından yapılan işlerin sözleşme kapsamında belirlenen fore kazık işleri olduğunu, yapılan işlerin sözleşme kapsamındaki maliyeti ve ücretinin mühendislik tekniği ile çok açık bir şekilde ortaya çıkacağını, müvekkilinin iyi niyeti kapsamında davalı şirketin yapmış olduğu işlerin kesin metraj ölçümü yapılmadan davalıya bir kısım çekler ile ödeme yapıldığını, davalının bu süreçte farklı tarihler içeren hak ediş açıklamaları ile faturalar tanzim ederek müvekkiline gönderdiğini, davalının işi tamamlamayacağı görülünce müvekkilinin metraj ölçümüne başladığını ve davalının yapmış olduğu işlerin metrajı kapsamında 865.235,41 TL lik bir alacak hak edebileceğinin tespit edildiğini, davalının tanzim ettiği faturalar incelendiğinde davalının toplam 969,455,55 TL lik fatura tanzim ettiğinin görüldüğünü, müvekkilinin haksız olarak 104.220,14 TL borçlandırıldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında 04/07/2019 tarihinde bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşma kapsamında davalıya; …. Şubesine ait … seri nolu 30/11/2018 keşide tarihli 30.000 TL bedelli çek ile …. Şubesine ait …. seri nolu 30/11/2018 keşide tarihli 41.000 TL bedelli çeke karşılık olarak 31/07/2019 keşide tarihli …. Bankası …. şubesinden verilme 100.000,00 TL lik …. numaralı bir çek verildiğini, ilgili çeklerin karşılığını aşan kısmında cari hesaptan düşülmesinin kararlaştırıldığını, davalı bu anlaşma kapsamında vekili aracılığı ile bu çeki alıp tahsil etmişse de yapılan anlaşmaya uymadığını ve ilgili çeklere ilişkin yapılan takipleri sonlandırarak çekleri müvekkiline teslim etmediğini, bahsi geçen çeklere ilişkin müvekkilinin borçlu bulunmadığı ve çeklerin istirdadını talep ettiklerini, müvekkili tarafından davalı tarafa söz konusu işlerin sözleşmeye uygun şekilde tamamlanması ve işlerin zamanında tamamlanmaması halinde sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedellerinin talep edileceği birçok kere ihtar edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça işler tamamlanmadığı gibi cezai şart bedellerinin de ödenmediğini, yukarıda bilgileri verilen çeklerin iade edilmesinin talep edilmesine rağmen çekler iade de edilmeyerek, haksız olarak bu çeklere ilişkin icra takipleri başlatıldığını, Fore Kazık İşçilik Sözleşmesinin işin süresi başlıklı 15. Maddesinde “Altyüklenici, iş bu sözleşme ve eklerinde belirtilen işleri, iş bu sözleşme ve eklerinde belirtilen hükümlere, esas ve usullere uygun şekilde, tam ve eksiksiz olarak mükemmel şekilde 30.06.2018 tarihinde tamamını bitirip yükleniciye teslim etmeyi kabul ve taahhüt eder.” Hükmü ile sözleşmeye konu işin bitirilmesi ve müvekkile teslim tarihi konusunda anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya konu iş Tekirdağ ili, ….. ilçesindeki …. inşaatına ilişkin iş olması ve bir tarafta işverenin devletin idari kurumları olması sebebi ile özellikle işveren idare ile herhangi bir sorun yaşanmadan işin teslimi için, davalı tarafa 11/06/2018 tarihinden başlamak üzere birçok kereler işin süresinde tamamlanması aksi halde kamu kurumları ile yapılan işlerden kaynaklı olarak çok zor durumda kalınacağı ve çok büyük zararlara uğranılacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça işin süresinde bitirilmediğini, sözleşmeye konu işlerin aradan geçen | yıldan fazla süreye rağmen hala tamamlanmadığını, Saray Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyasından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde birçok işin henüz tamamlanmadığının tespit edildiğini, rapor incelendiğinde davalının yapmış olduğu eksik işlerin 1 ay gibi bir sürede tamamlanabileceği ve sözleşme gereğince yapılmayan işlerin bedelinin de 13.432,75 TL olabileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin davalıya yapmış olduğu işlerden kaynaklı olarak 13.432,75 TL lik bir borcunun bulunmadığını, davalının kendi işlerinde çalışan ve alt dosyası açılan işçilerinin 10.962,24 TL sigorta primlerini ödemediği için müvekkilinin hak edişlerinden bu bedelin mahsup edildiğini, davalı şirket müvekkiline 10.962,24 TL borçlu olduğunu, davalının eksik yaptığı ve sözleşme gereğince süresinde bitirmediği işler sebebiyle inşaatın kalan kısımlarına süresinde başlanamadığını ve müvekkili ile taşeron sözleşmesi imzalayan yüklenici firmanın, müvekkilin hak edişlerinden sözleşme kapsamında oluşan cezai şart tazminatlarını kestiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin 15. Maddesinde davalı tarafça sözleşmeye konu işlerin sözleşmede belirtilen hususlara uygun olarak 30/06/2018 tarihinde teslim edilmemesi halinde mücbir sebepten kaynaklanmayan her gün için müvekkile 4.000 (Dört bin TL) ödeyeceğine ilişkin cezai şart belirlendiğini, davalı müvekkiline borçlu iken kötü niyetli olarak kendisine iş karşılığında verilen çekleri icra takibine konu ettiğini, davalı tarafça yine müvekkilin sözleşmede kararlaştırılan işlerin tam ve eksiksiz yapılması karşılığında vermiş olduğu … Şubesine ait …. Seri nolu, 30/09/2018 keşide tarihli 80.000 TL bedelli çeke ilişkin olarak İstanbul … İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile müvekkiller hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiller aleyhine başlatılan bu icra takibine ilişkin olarak da tarafımızca Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından müvekkillerin bu çeke ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile bedelsiz kalan çekin istirdadı ile müvekkile teslimi için dava açıldığını, davalı taraf ile müvekkil arasında imzalanan sözleşme gereğince; sözleşmeye konu işlerin ne kadarlık kısmının tamamlandığının, müvekkil tarafından davalı tarafa ne kadar ödeme yapıldığının, işlerin eksik kalan kısımların bedelinin tespiti ile sözleşmede belirtilen sürede işlerin tamamlanmaması sebebi ile müvekkile ödenmesi gereken cezai şart bedeli ile birlikte hesaplanarak, bedelsiz kalan çeklere ilişkin müvekkillerin borçlu olmaması sebebi ile çeklerin istirdadı ile müvekkilin cezai şart sebebi ile alacaklı olduğu miktarın hesaplanarak davalı tarafça müvekkillere ödenmesi gerektiğini, … Şubesine ait …. Seri nolu 30.11.2018 Keşide Tarihli 30.000 TL bedelli çeke ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından, …. Şubesine ait … Seri nolu 30/11/2018 keşide tarihli 41.000TL bedelli çeke işkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine ilişkin olarak, bu çeklerin bedellerinin varılan anlaşma gereğince 31/07/2019 keşide tarihli …. Bankası …. şubesinden verilme 100.000,00 TL lik …. numaralı bir çek ile ödendiğinden müvekkilinin davalı tarafa İİK 72. Maddesi gereğince toplamda 71.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu bedelsiz çeklerin istirdadı ile müvekkiline iadesine karar verilmesine, müvekkili …’ un işin gecikmesi sebebiyle dava dışı yüklenici firmaya ödemiş olduğu tazminatların ve hak edişlerinden yapılan kesintiler sebebiyle uğradığı zararın şimdilik 5.000,00 TL sinin davalıdan tahsiline, davalının eksik iş yapmış olması sebebiyle ortaya çıkan 13.432,75 TL eksik iş bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalının sigorta primlerini ödememesi sebebiyle müvekkilinden kesilen 10.962,24 TL nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine davalının sözleşmeye konu sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle yine sözleşmeden kaynaklı cezai şart tazminatının şimdilik 4.000,00 TL sinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, davalı şirketin yaptığı işleri fazla göstererek kesmiş olduğu faturaların sözleşmeye, hak ediş esaslarına ve yapılan işe aykırı yüksek bedelleri içermesi sebebiyle müvekkilinin davalı şirkete 104.220,14 TL borçlu bulunmadığının tespitine, davalı tarafça müvekkile karşı haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılmış olması sebebi ile alacağın 9020 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile;“Müvekkili ile davacı arasında 07/03/2018 tarihli sözleşmenin imzalandığını, müvekkilinin sözleşme ile Tekirdağ ili, … ilçesinde davacı tarafından müvekkile gösterilecek şantiye alanlarındaki fore kazık işçilik işçini yapma borcu, davacının ise yapılan iş kapsamında sözleşmede belirlenen ücreti, hakedişleri ve giderleri müvekkile ödeme borcu altına girdiğini, müvekkilinin, basiretli bir tacir olarak sözleşme kapsamında belirlenen yükümlülüklerini ifa etmesine karşın davacının sözleşmedeki ödeme ve sair yükümlülüklerine riayet etmeyerek, kendi edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin 5.3. maddesi “İş sahibi şantiye alanında yüklenicinin sözleşmeye – konu uygulamayı ifa edebilmesi için gereken tüm resmi harçları ve iş giderlerini ödeyeceğini, fore kazık- ankraj uygulamaları için gerekli demir, beton, su ve elektri;5.7. Maddesi Aiyatları ve ödeme esaslarını ilgili maddede belirlenmiş oluşabilecek değişiklikleriyle birlikte temin edeceğini kabul ve beyan eder. ‘İş sahibi, ilgili madde ve devamı ile hüküm altına alınmış birim kabul ve beyan eder.” 5.8. maddesi “İş sahibi, 5. madde ve devamı ile hüküm altına alınmış sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin tümünü yerine getireceğini aksi halde bu sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğan zararları tazmin edeceğini, aksi ispat edilmedikçe iş sahibinin kendi sorumluluk ve yükümlülüklerinden doğan bu zararların yükleniciye rücu edilemeyeceğini kabul ve beyan eder.” Hükümleri olduğunu, davacının ihtiyaç duyulan ve temin etmekle yükümlü olduğu malzemeleri temin etmekte geciktiğini ve işin aksamasına sebebiyet verdiğini, şifahen ve …. yazışmaları ile davacıyı sözleşmeye uyması konusunda ikaz etmesine karşın davacının bizzat kendi kusuru ile işin aksamasına sebep olduğunu, davacının borcuna karşılık olarak, müvekkile aşağıda belirtilen çekleri verdiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını, 30/09/2018 tarihli … Seri No lu 80.000,00 TL bedelli çek için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 31/10/2018 tarihli …. Seri No lu 60.000,00 TL bedelli çek için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, 30/11/2018 tarihli … Seri No lu 30.000,00 TL bedelli çek için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 30/11/2018 tarihli …. Seri No lu 41.000,00 TL bedelli çek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. E., sayılı sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takiplere ilişkin huzurdaki dava tarihine kadar herhangi bir itirazın bulunmadığını, davacının huzurdaki davayı kötü niyetli olarak ikame ettiğini ve asıl amacının karşılıksız çek düzenleme suçundan ceza yargılamalarını sürüncemede bırakmak olduğunu, taraflarca yapılan …. yazışmalarından görüleceğini, davacının müvekkiline olan borcunu birçok kez ikrar ettiğini, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığından, iş sahibi davacının kendi kusuru dolayısı ile sebep olduğu zarardan müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, davacının …. yazışmaları ile birçok kez uyarıldığını, şantiyedeki işlerin yürütülmesi için temin edilmesi gereken demir, elektrik ve su problemleri, JCB eksikliğinin tüm ısrarlı taleplere rağmen giderilmediğini, bu işlemler için gerekli ödemelerin de taraflarına yapılmadığını, işin eksik yahut ayıplı olması durumunda dahi kusurlunun davacı iş sahibi olduğunu, davacının 30.000 TL ve 41.000 TL bedelli çeklere ilişkin olarak …. Bankası … şubesine ait keşidecisi… A.Ş. olan … numaralı 100.000 TL bedelli çek alındığı iddiasının tamamen mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, söz konusu çeklerin ödenmesine ilişkin değil, müvekkil ile davacı arasındaki cari hesaptan düşülmek üzere alındığını, davacı tarafça sunulan sözde protokolde imzalarının olmamasının söz konusu protokole ilişkin bir kabul olmadığının gösterdiğini, Saray Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D. İş sayılı dosyasından yokluklarında yapılan inceleme sonucu alınan raporu kabul etmediklerini, müvekkilinin yapmış olduğu işlere karşılık kesmiş olduğu faturalardan hiç birinin yüksek metrajlı olmayıp ne kadar iş yapıldıysa o kadar fatura kesildiğini, davacının asılsız iddialarının tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacının dava dışı idareden aldığı iş kapsamında hak edişini ne zaman aldığı, ne kadar hak ediş aldığı hususlarının tespiti için ilgili Belediye’ye müzekkere yazılarak sorumasını talep ettiklerini, belediyeden alınan hakediş miktarları işin birim fiyat incelemeleri yapıldığında, belediye tarafından ilgili kuruma ana yüklenici tarafından hakediş ve iş bitirme kontrolleri incelemeleri kabul görerek ödeme yapıldığının görüleceğini ve davacının işini eksiksiz ayıpsız cezasız teslim ettiği ve hak mahrumiyetine uğramadığının tespit edileceğini, davacı, müvekkillerinin sözde eksik iş yapması nedeniyle ilgili yerlere ödemek zorunda kaldığı cezaların tazminini talep etmiş ise de, işbu talep ve iddialarına ilişkin bir delil sunmadığını, müvekkili şirkette yer alan işçilerin sigorta primlerinin ödendiğini iddia etmiş ise de, işbu iddialar gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkilininin işi gereği gibi ifa etmediğini iddia etmesine karşın, taraflarca akdedilen sözleşmenin 11. Maddesi “İş Sahibinin Sözleşmeyi Feshetmesi” başlıklı maddesi uyarınca neden feshedilmediğini, neticede; davanın reddine, Kötü niyetle haksız olarak borca itiraz edildiğinden dolayı 9640 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve 9610 dan aşağı olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün, İstanbul …İcra Dairesi’nin, Büyükçekmece …. İcra Ceza Mahkemesi’nin, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü, Tekirdağ Belediye Başkanlığı, Büyükçekmece … İcra Ceza Mahkemesi’nden gelen müzekkere cevaplarının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …. ve …. tarafından mahkememize sunulan 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında 07/03/2018 tarihli sözleşme imzalandığının ve sözleşme ile davalının davacıya taşeron olarak hizmet verdiği konusunun çekişmesiz olduğu, ancak dava dosyasında söz konusu sözleşmenin görülmediği, söz konusu sözleşme kapsamında davalının davacıya 4 ad. 969.455,55 TL bedelli faturalar düzenlediği, düzenlenen faturaların her iki yan ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının faturalar karşılığında davalıya çek ve nakit olmak üzere toplam 676.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak borcun ifası uğruna verilen çeklerden 4 ad. 211.000,00 TL’lik kısmının karşılıksız olduğunun başlatılan icra takipleri ile sabit olduğu, işbu çeklerin çek yükümlülük bedellerinin mahsup edilmesi neticesinde, davacının karşılıksız çeklerden davalıya olan borcunun 204.600,00 TL olduğu, dolayısıyla 969.455,55 TL faturalar – 676.000,00 nakit, çekle ödeme ve 204.600,00 karşılıksız çekler 498.055,55 TL halen davacının davalıya borçlu olduğu, davacının 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL olmak üzere takip başlatılan 71.00,00 TL’lik çekten borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talepli ve 137.615,13 TL sair talepleri olmak üzere 208.615,13 TL’lik huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiği, (falepler içerisinde çeklerden dolayı menfi tespit, tazminat ve alacak talepleri bulunmaktadır) Saray Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş dosyası ile davalının yaptığı eksik işlerin bedelinin 13.432,75 TL olarak tespit edildiği, bunun haricinde ki davacının taleplerine ilişkin herhangi bir ispat ve delil vasıtası sunulmadığı, hal böyle olup da davacı davalıya 498.055,55 TL cari hesaptan borçlu gözüküyor iken, icra takibine konu edilen 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadığını talep edebilmesi için, ya direk bu çeklere istinaden ödeme yapması (Bu çekler karşılığından 100.000,00 TL’lik çek verildiği iddiaları ispatlanamamıştır) veya bu çek bedelleri kadar cari hesaptan davalıdan alacaklı olması gerektiği, bir an için davacının 137,615,13 TL sair taleplerini ispat ettiği kabul edilse dahi, 498.,055,55 TL 137.615,13 TL – 360.440,42 TL daha cari hesaptan davacının davalıya borçlu olacağı ve dolayısıyla cari hesaba dayanarak 71.000,00 TL’lik çeklerden dolayı borçlu olmadığını iddia edemeyeceği, o halde tek seçenek olarak davacının çeklerin bedelini davalıya ödediğini ispat etmesi gerektiği, mevcut hali ile çek bedellerinin ödendiğini ispat edilemediği, sonuç ve kanaatlerine ulaşılmış olup; Hukuki tavsif ve nihai kanaat 6100 sayılı HMK’nın md. 266/c.2 hükmü gereği tamamen mahkemeye ait olmak üzere rapor sunmuşlardır.
Bilirkişiler …. ve … tarafından mahkememize sunulan 18/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Teknik yönden; rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere (Syf8-9), davacı taleplerinin yerinde olmadığı görüşümüzde bir değişiklik olmadığı, davacının davalı adına SGK ödemeleri yaptığına ilişkin gerek kök gerekse ek rapor kapsamında bir delil sunmadığı, dolayısıyla davacı taleplerinin ispatlanamadığı ve davacının 137.615,13 TL’lik taleplerinin yerinde olmadığı, mali yönden ek rapor kapsamında sunulan belgeler ışığında; mahkemece ek rapor kapsamında sunulan ve davalı vekilinin teslim aldığı sabit olan 100.000,00 TL’lik çekin dava konusu menfi tespiti talep edilen 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL’lik çekler için verildiğinin kabulü halinde, davacının 71.000,00 TL’lik çeklerden dolayı davalıya herhangi bir borcu olmayacağı (Syf6-7 detaylı tespitler yer almaktadır) mahkemece 100.000,00 TL’lik çekin menfi tespiti talep edilen çekler için ispatlanamadığına kanaat edilmesi halinde, davacının davalıya 293.455,55 TL 100.000,00 TL — 193.455,55 TL cari hesaptan borcu, 204.600,00 TL’de karşılıksız çeklerden borcu olmaktadır ki, dolayısı ile davacı halen davalıya borçlu olduğundan 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL olmak üzere 71.000,00 TL’lik karşılıksız çeklerden dolayı menfi tespit talepleri yerinde olmayacağı sonuç ve kamaatlerine ulaşıldığı yönünde rapor sunulmuştur.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü; davalı olan alacaklıdadır.
Davacı; senedin dershaneye kayıt sırasında verilen teminat senedi olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap vermeyerek davayı inkar etmiş sayılmaktadır. Bilindiği üzere kambiyo senedi ( bono ) sebepten mücerret olup, bono nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK madde 190). Senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK.md.344-HMK.md227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden son başvurulacak bir ispat vasıtasıdır. Hakim, davacının iddiasını, yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, davacı tarafa, dava dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, davacının tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendiridiğinde; davacı karşılıksız çıkan 2 adet 71.000,00 TL bedelli çekin menfi tespitine ilişkin olmayıp, ayrıca eksik iş bedelleri ve sair tazminat talepleri bulunmaktadır. Davacı… Şubesine ait … Seri nolu 30.11.2018 Keşide Tarihli 30.000 TL bedelli çeke ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ve … Şubesine ait …. Seri nolu 30.11.2018 Keşide Tarihli 41.000TL bedelli çeke ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine ilişkin olarak, bu çeklerin bedellerinin varılan anlaşma gereğince 31.07.2019 keşide tarihli … Bankası …. şubesinden verilme 100.000,00 TL lik … numaralı bir çek ile ödendiğinden müvekkilinin davalı tarafa İİK 72. Maddesi gereğince toplamda 71.000-TL borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu bedelsiz çeklerin istirdadı ile müvekkiline iadesine karar verilmesini, Müvekkili …’ un işin gecikmesi sebebiyle dava dışı yüklenici firmaya ödemiş olduğu tazminatların ve hak edişlerinden yapılan kesintiler sebebiyle uğradığı zararın şimdilik S.000,00 TL sinin davalıdan tahsilini, Davalının eksik iş yapmış olması sebebiyle ortaya çıkan 13.432,75 TL eksik iş bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, Davalının sigorta primlerini ödememesi sebebiyle müvekkilinden kesilen 10.962,24 TL nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, Davalının sözleşmeye konu sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle yine sözleşmeden kaynaklı cezai şart tazminatının şimdilik 4.000,00 TL sinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, Davalı şirketin yaptığı işleri fazla göstererek kesmiş olduğu faturaların sözleşmeye, hak ediş esaslarına ve yapılan işe aykırı yüksek bedelleri içermesi sebebiyle müvekkilinin davalı şirkete 104.220,14 TL borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesi ile davacının iddialarını kabul etmediğini, eksik/ayıplı işin olmadığını, davacının karşılıksız çek keşide etme suçundan ceza verildiği,davacının davasını ispat edemediği yönünde savunmada bulunmuş olup, davacını iddiası davalının savunması ile birlikte değerlendirildiğinde ispat yükü davacı üzerindedir. Bu kapsamda davacının ve davalının ticari defter ve belgelerin incelenmesine kara verilmiş olup inceleneme sonucu düzenlenen kök ve ek raporda davacı taleplerinin ispatlanamadığı ve davacının 137.615,13 TL’lik taleplerinin yerinde olmadığı, mali yönden ek rapor kapsamında sunulan belgeler ışığında; mahkemece ek rapor kapsamında sunulan ve davalı vekilinin teslim aldığı sabit olan 100.000,00 TL’lik çekin dava konusu menfi tespiti talep edilen 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL’lik çekler için verildiğinin kabulü halinde, davacının 71.000,00 TL’lik çeklerden dolayı davalıya herhangi bir borcu olmayacağı (Syf6-7 detaylı tespitler yer almaktadır) mahkemece 100.000,00 TL’lik çekin menfi tespiti talep edilen çekler için ispatlanamadığına kanaat edilmesi halinde, davacının davalıya 293.455,55 TL 100.000,00 TL — 193.455,55 TL cari hesaptan borcu, 204.600,00 TL’de karşılıksız çeklerden borcu olmaktadır ki, dolayısı ile davacı halen davalıya borçlu olduğundan 30.000,00 TL ve 41.000,00 TL olmak üzere 71.000,00 TL’lik karşılıksız çeklerden dolayı menfi tespit talepleri yerinde olmayacağı tespit edilmiş olup dosyaya sunulan belgeler ile davacının davasını ispatlayalamadığı ,dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeni ile yemin delili hatırlatılmış davacının yemin deliline dayanmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.562,63 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 3.481,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 32.206,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”