Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/996 E. 2021/486 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/996 Esas
KARAR NO : 2021/486

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
K. YAZIM TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; ulaşım ve servis taşımacılığı alanında faaliyet gösteren davacının 2015 yılından beri davalıya hizmet verdiğini, bu hizmet karşılığı oluşan alacağın bir kısmının peyderpey ödendiğini, 2017 Aralık döneminde oluşan 216.695,00 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla HMK 109 md gereğince şimdilik 100.000,00 TL’lik kısım itibariyle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tet- kikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 312.400,00 TL alacağın tahsili istemiyle 31/10/2019 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun 12/11/2019 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu borç nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının tespiti ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Alacağın dayanağının oluşturan deliller toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM … tarafından dosya ve defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda;
” Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (31.10.2019) itibariyle davacının davalıdan 81.695,00 TL alacaklı olduğu, davalının 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,2016 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki bulunmadığından lehine delil niteliği bulunmadığı, 2015 yılı ticari defterleri vergi incelemesinde olduğundan incelemediği bu itibarla lehine delil niteliği hususunda değerlendirme yapılamadığı, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (31.10.2019) itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile 81.695,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkına yönelik yapılan inceleme neticesinde davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan davacının davalıya yapmış olduğu 188.305,00 TL’lik ödemelerin davacı alacağına eklenmesinin gerekeceği, davalının evrakla ispatlamış olduğu toplamda (405.000,00 TL- 20.000,00 TL – 135.000,00 TL) 250.000,00 TL tutarlı ödemenin de davacı alacağından tenzil edilmesi gerekeceği, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.000.00 TL alacaklı olduğu” hususu belirtilmiştir.
Davacı tarafça, davalıya araç filo hizmetinden kaynaklı sağlanan hizmet nedeniyle 2017 yılı içerisinde oluşan 216.695,00 TL alacağın ödenmediği beyan edilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; davacı taraftan hizmet aldığını inkâr etmemiş, ancak davacıya olan borcunu ödendiğini ve kendi kayıtlarına göre davacıdan alacaklı olduklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık; davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının, davacıdan aldığı hizmet bedelini ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların usulüne uygun şekilde tutulan ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi tarafından yapılan incelemede; davacı tarafından yapılan hizmet ve ödemeler ile davalı borcundan mahsubu gereken ödemelerin mahsubu neticesinde davacının davalıdan 20.000,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalı tarafça 135.000,00 TL ödemenin dikkate alınmaması nedeniyle rapora itiraz edilmiş ise de; raporun incelenmesinde 135.000,00 TL miktarın davalı borcundan mahsup edildiği anlaşıldığından bu yöndeki itiraza itibar edilmemiş ve tekniğine uygun şekilde düzenlenen rapora itibarla davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde davalının 20.000,00 TL borçlu olduğu kabul edilmiş, ancak davalı tarafça dosyaya sunulan dekonttan dava açıldıktan sonra davalı tarafça davacıya 20.000,00 TL ödendiği anlaşıldığından bu hususun infazda dikkate alınmasına karar verilmiş, fazlaya ilişkin kısım ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 20.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 4.000,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Dava açıldıktan sonra 09/12/2020 tarihinde davalı tarafından ödenen 20.000,00 TL’nin icra dairesi tarafından hükmün infazında dikkate alınmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 145,75 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.220,45 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı + 145,75 TL peşin nispi harç + 6,40 TL vekalet harcından ibaret toplam 196,55 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 127,75 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 1.127,75 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 225,55 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan 190,75 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 152,60 TL’nin davacıdantahsil edilerek davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Md. göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır