Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/990 E. 2022/1051 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/990 Esas
KARAR NO : 2022/1051

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 30.05.2019 tarihinde davalı şirketten … Ayaklı Fan Isıtıcı ve Soğutucu ve 31.05.2019 tarihinde … Ayaklı Fan Isıtıcı ve Soğutucuyu toplamda 4.197,00 TL’ye satın aldığını, ancak müvekkili şirket ürünlerini denediğinde ürünlerin soğutma özelliğinin çalışmaması sebebiyle davalı şirkete ürünleri iade edeceği bilgisini geçtiğini, iade faturasını kesip ürünleri geri gönderdiğini, ancak davalı şirketin ürünlerin ayıplı olduğunu kabullenmeyip aynı ürünleri müvekkiline yeniden gönderdiğini, müvekkili şirketin tekrardan aynı ürünleri gönderdiğini ancak davalının yine aynı ürünleri sadece sözlü olarak “ürünler test ettik, çalışıyorlar’ şeklinde soyut cümlelerle müvekkiline geri gönderdiğini, ürünün teknik olarak herhangi bir kontrolden geçtiğine dair herhangi bir evrak vb. belge ibraz edilmediğini, davalı tarafından son olarak müvekkiline gönderilen cihazların müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve teslim alınmadığını, Ürünlerin müvekkilline teslim edilmediği gibi bedel iadesinin de yapılmadığını, Ayıplı mal satımından dolayı müvekkili şirketin zararının davalıdan ticari temerrüt faizi ile birlikte tazmin edilmesine, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, 30.05.2019 ve 31.05.2019 tarihlerinde satın aldığı ürünlerin, soğutmadığı iddiası ile bedel iadesi talep ettiğini, ürünlerin müvekkili şirkete getirildiğini, fakat yapılan incelemede cihazlarda herhangi bir sorun tespit edilmediğini, ürünlerin sorunsuz çalışmakta olduğundan davacıya iade edildiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiğinin aksine incelenen üründe ayıp olmadığını, Zira bir ürünün ayıplı mal kategorisine girebilmesi için TKHK’nın 8. maddesinde belirttiği gibi tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olmasının gerektiğini, ayrıca ayıbın varlığı için TBK’nın 219.maddesi uyarınca ayıbın bir üründen beklenilen objektif faydayı ortadan kaldırmasının gerektiğini, müvekkili şirketin ürünün satış süresi boyunca eksiksiz, kusursuz ve hasarsız bir şekilde ürünü teslim ettiğini, ürünün faturasından da anlaşılacağı üzere cihazların fan özelliği olan ve bu şekilde ancak serinletici bir soğutucu özelliği olabilecek ürünler olduğunu, bu durumda cihazdaki sorun ayıp olarak nitelendirilemeyeceğini, zira basiretli bir tacir sıfatına haiz olan şirketin, ürünü satın alırken fan sistemine dayalı olarak çalıştığını bilerek ve isteyerek satın aldığını, bu nedenle de davacının seçimlik hakları kullanması için kanuni şartların oluşmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde ürünün ayıplı olduğu iddia edilse de önemle belirtmek gerekir ki davacı tarafın tüketici değil, tacir olduğunu, tacir olan davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ihbar ve bildirim yükümlülüklerini süresi içerisinde ve olması gerektiği gibi yerine getirmediğini, Şöyle ki dava dilekçesinde açıkça ürünün soğutmadığını iddia etmiş ancak bu uyuşmazlık konusu ürünleri, kanuna aykırı olarak ihbar yükümlülüğüne ve şekil şartlarına riayet etmeyerek gönderdiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesinin 1. fıkrasının c. bendinde Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.” denilmek suretiyle alıcının ihbar yükümlülüğünün hüküm altına alındığını, ancak davacının bu yükümlülüklerden hiçbirine uymayarak işbu davanın açılmasına sebebiyet vermesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalması kaydıyla; huzurda görülmekte olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 15/03/2022 tarihli bilirkişiler … ve …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2019 yılında e- deftere tabi olduğu, e-deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin e-beratlarının yasal süresinde verildiği, sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2019 yılında e- deftere tabi olduğu, e-deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin e-beratlarının yasal süresini sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdi süresinde yaptırıldığı, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 4.197,00 TL alacaklı olarak göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının davacıya dava tarihi itibariyle herhangi bir borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın son olarak davacı tarafça davalı adına düzenlenen 01.07.2019 tarih ve …. nolu 2.098 TL ve 01.07.2019 tarih ve …. nolu 2.099 TL olmak üzere toplam 4.197 TL tutarındaki iade faturasından kaynaklandığı, bu faturaların davalı tarafça iade fatura kesilmediği ve itirazda bulunulmadığı, davacı taraf vekilince davalı şirkete iade edildiği beyan edilen ürünlerin, davalı vekili ile yapılan telefon görüşmelerinde davalı şirket tarafından bulunamadığını beyan etmesi sebebiyle ürünler üzerinde inceleme yapılamadığı, açıklamalar neticesinde davacı tarafça davalıya kesilen alacak dayanağı iade faturasına konu ürünün ayıplı olup olmadığı hususunda herhangi bir tespit yapılamamış olsa da davacı tarafça davalıya kesilen ilk iade faturasının davalı tarafça kabul edilerek yasal defterlerine kaydedildiği ve iade faturası ile iade edildiği ancak ihtilaf konusu son iade faturasına 8 günlük yasal süresi içinde davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığı görüldüğünden söz konusu iade faturasından davalının sorumlu olacağı kanaatine varılmış olup davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarı 4.197 TL olarak hesaplandığı hususları tespit edilmiştir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıdan satın alınan ayaklı fan ısıtıcı ve soğutucusunun ayıplı çıktığı iddiası ile ödenen paranın iadesi istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ayıplı olduğu iddia edilen ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından söz konusu ürünlerin davalıya iade edildiğine dair kargo takip numaralarının mahkememize ibraz edilmiş olması ve davalı vekilinin 13/07/2022 tarihli dilekçesinde taraflarına gönderilen ürünlerin kargo yoluyla davacıya iade edildiği ancak davacının ürünleri teslim almadığı belirtildiğinden dava konusu ürünlerin davalı uhdesinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bunun üzerinde söz konusu ürünler üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 28/06/2022 tarihli celsede ürünlerin yerinin bildirilmemesi ya da keşif gün ve saatinde ürünlerin hazır bulundurulmaması durumunda HMK’nın 291/2. maddesi uyarınca davacının iddiasını etmiş sayılacağı davalı vekiline ihtar edilmiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ürünlerin yerinin davalı tarafça bildirilmemesi üzerine HMK’nın 291/2. maddesi uyarınca dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu mahkememizce kabul edilerek açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile 4.197,00 TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 286,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 71,68 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 215,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 110,25 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.910,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
4-Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 71,68 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.197,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸