Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/974 E. 2020/271 K. 06.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/974 Esas
KARAR NO : 2020/271

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2020
K.YAZIM TARİHİ : 06/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 25.10.2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı Müflis’e yönelik Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından görülmekte olan adi konkordatonun tasdiki davasında, davalının 21.02.2019 tarihinde iflasına karar verildiğini, ve iflas kararının kesinleştiğini ve tasfiye işlemleri Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden tasfiye işlemlerine başlandığını, araç kiralama sözleşmesine yönelik takip başlatıklarını ve mevcut alacağının kaydını talep etmiş olduğumuz 133.623,10 TL’nin reddine ilişkin müdürlük kararının ,10.10.2019 tarihinde tebellüğ ettiklerini olup İİK gereği yasal süre içerisinde alacağımızın kayıt ve kabulüne ilişkin işbu davanın ikame edilmesi zaruri hale geldiğini bu nedenle; talep edilen alacak miktarı üzerinden müvekkilimizin alacağının iflas masasına kaydına karar verillmesini bu nispette 2. Alacaklılar toplantısına katılmalarına dair ayrıca öncelikle ve ivedilikle karar oluşturulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, arabuluculuk dava şartının noksanlığı bulunduğunu , davacı tarafın alacak kaydı yaparken sunduğun belgelerin İ.İ.K 68 maddesinde belirtilen belgeler olmadığı, dosyaya bakıldığında sunulan evrak suretlerinin bu kapsamda değerlendirilmeyeceğini bu nedenle davanın reddini talep ettiği,
Dava hukuki niteliği itibariyle İİK’nun 235’nci maddesi uyarınca,davacı alacağının davalı müflis masasına kaydının kabulü istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, müflis şirketten olan alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ,kayıt kabul davalarında da alacak yargılamasının yapıldığı ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 yollaması ile TTK ‘nun 5/A maddesi ve HMK’nun 115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ilam harcından harç peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00 -TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE
Dair 235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.06/04/2020

Katip ….

Hakim …