Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/948 E. 2021/45 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/948 Esas
KARAR NO : 2021/45

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı şirket vekili tarafından verilen 06.12.2019 tarihli harç makbuzlu dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirket arasında var olan ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirket ürün satışını yaptığını ve davalı şirkete teslim ettiğini ancak davalı şirketin fatura bedellerini ödemediğini bunun üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine İtiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 23/10/2020 havale tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defterlerinin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal sürelerinde yerine getirildiği, davacı şirketin ticari defterlerinde ve belgelerinde borcun dayandığı belgelerin tamamının kayıtlı olduğu, davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgeler İncelemeye ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden davalı tarafa ait yasal defterler üzerinde İnceleme yapılamadığı, davacı tarafa ait yasal defterlerde davacı tarafın davalıdan taklip tarihi İtibariyle cari hesap yününden 2 Adet fatura karşılığı 4.957,20.-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, davacının kestiği takibe dayanak olan 01,08,2018 tarihli … nolu 4.665,60 TL tutarlı irsaliyeli fatura üzerinde teslim alan kısmında davalı çalışanı ….’ın isim ve imzasının bulunmasından dolayı, faturaya konu malın da davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kanıtlandığı, davacının kestiği takibe dayanak 2. fatura olan 07.08.2018 tarihli …. nolu 291,60 TL tutarlı fatura ve muhteviyatı malların ise teslim alan kısmında sadece imza olduğundan faturaya konu malın da davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı davacının icra takibine kadar geçen dönem için işlemiş faiz talebinde bulunmadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasın dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 17/01/2020 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda davacı tarafın ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, takip ve dava tarihleri itibariyle davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 2.611,86 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar asıl alacağa tahakkuk eden faiz tutarının 104,65 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir(HMK 219/2).
“….Davacı taraf, davalıya yapılan mal satışları sonrasında cari hesap mutabakatı düzenlendiğini ancak davalının borcu ödemediğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından cari hesap mutabakatı altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için davalıya usulüne uygun şekilde isticvap davetiyesi gönderilmiş, ancak davalı duruşmalara katılmamıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davaya konu tutarın bir kısmının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış ve bu gerekçe ile dava kısmen kabul edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacının dayandığı cari hesap mutabakatnamesine karşı davalının her hangi bir beyanda bulunmadığı, gönderilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya iştirak etmediği, benzer gerekçelerle davanın kısmen kabulü yönünde kurulan hükmün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, 2019/1022 Esas, 2020/105 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların arasındaki uyuşmazlık Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasındaki takibe konu faturaya dayalı alacak miktarının ne olduğu, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu davalının icra dosyasında yapmış olduğu asıl alacak ve faize itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, bu kapsamda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için inceleme günü verilmiş olup 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerini usulün uygun tuttuğu, takibe konu faturaların 01.08.2018 tarihli olan faturanın sevk irsaliyesinde ismi imzası bulunan …’ın davalının çalışanı olduğu, diğer faturaya ait sevk sevk irsaliyelesinde imza olması nedeni ile davacı tarafından dosyaya sunulan imzalı sevk irsaliyeleri davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı taraf usulüne uygun isticvap duruşmasına katılmamış olup, bu fatura bakımından da davacının ürünlerin teslimi gerçekleştirildiğinin kabulü ile teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacının bedeli almaya hak kazandığı anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile davalının alacağın%20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 338,63 TL harçtan peşin alınan 84,66 TL peşin harcın mahsubu ile 253,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 44,40- TL başvuru harcı, 84,66-TL peşin nispi harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 383,03- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 156,75 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 956,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/01/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı