Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/938 E. 2021/271 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/938 Esas
KARAR NO : 2021/271

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2015
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
K. YAZIM TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı İstanbul …. Tüketici Mahkemesi’ne ibraz ettiği .. Esas sayılı dava dilekçesinde özetle; davalı …….. Otomotiv’in pazarlamış olduğu …….. marka …….. model aracı diğer davalı …… Otomotiv Turizm Taşımacılık Tic. Ltd. Şti’den satın aldığını, aracı satın aldıktan kısa bir süre sonra aracın motor kısmından ses gelmesi üzerine garanti kapsamında servise başvurduğunu, aracın arızasının giderildiğinden bahisle aracını teslim almasına rağmen arı- zanın geçmediğini ve 4-5 kez servise giderek araca işlem yapıldığını ve sonunda hatanın fabrikasyon olduğu bilgisinin kendisine verildiğini, konu ile ilgili Almanya’daki firma yetkilileri ile yapmış olduğu yazışmalardan yetkilinin ……… Otomotiv olduğunun belirtildiğini, davalıların kendisine gizli ayıplı mal sattıklarını, mağduriyetinin giderilmediğini beyanla 110.000,00 TL’ye satın aldığı aracın iadesi ve ödediği paranın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararı sonrasında ıslah dilekçesi ile bedel iadesi talebinden vazgeçmiş ve davacıya satılan .. plaka sayılı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi şeklinde talep sonucunu değiştirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta gizli ayıp ve kusurun bulunmadığını, dürüstlük kurallarına aykırı davacı talebinin kabulü için teknik ve yasal koşulların oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalı ………. Turizm Taşımacılık Otomotiv Dekorasyon Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilek- çesinde özetle; davanın görevsizlik sebebi ile reddinin gerektiğini, görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğunu, ayrıca müvekkili şirket ile diğer şirketin adresina göre mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava konusu araçtaki ıspatlanmaya muhtaç ayıptan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını ve husumet açısından davanın hatalı olduğunu, davacının davayı açmakta iyi niyetli olmadığını beyanla davanın görev, yetki ve husumet ve esastan reddini savunmuştur.
İstanbul …. Tüketici mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda tesis olunan … Esas , … Karar nolu 02/03 /2016 tarihli ilam ile davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile dos- yanın yetkili Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş,dosya tevzien Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nin ………. Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargı- lama sırasında, dava konsu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve rapor aldırılmış yargılama sonunda uyuşmazlığın ticari nitelik arzettiğinden bahisle bahisle ………. Esas 23/02/2017 tarihli görevsizlik kararı verilmiş, yasal süre içindeki başvuru üzerine dosya tevzien mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine mahkememizde görülen ………. Esas nolu dava ile davanın kabulüne ve … plakalı aracın sözleşmeden dönme nedeniyle davacı tarafça ödenen 110.000,00 TL satış tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin .. Esas nolu davasına ilişkin istinaf incelemesi neticesinde araç üzerinde rehin hakkı bulunması nedeniyle rehin hakkı sahibinin açılan davaya muvafakatı veya icazeti olduğuna dair belge sunulmadan ve bu hususta eksiklik tamamlanmadan davalı ……… Otomotiv’in sorumluluğuna ilişkin garanti belgesi dosya arasına alınmadan ve dava dilekçesinde talep edilenin dışında başka bir plaka hakkında hüküm kurulması nedeniyle mahkememiz kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Tarafların ticaret sicili kayıtları, dava konusu aracın satış sözleşmesi, servis belgeleri vs deliller celp edilmiştir.
Görevsiz Bakırköy .. Tüketici Mahkemesi’nce … Üniversitesi Öğretim Görevlileri Prof. Dr. …, Doç. Dr. … ve Dr. … tarafından araç üzerinde uygulamalı olarak yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda;
” Dava konusu aracın 10/11/2016 tarihinde adliye otoparkında 68.487 km’de görüldüğü, yol testi için …….. yerleşkesine davet edildiği, 08/12/2016 tarihinde 68,487 km’de iken raporda belirtilen (… -….) rotasında ve hız profilinde çeşitli eğimlerde davacının kullanımında test edildiği,
Gerçekleştirilen bu araç testinde, davacının vites değiştirmesi esnasında debriyaja bastıktan ve vites değişim işlemini gerçekleştirdikten sonra, ayağını debriyaj pedalından bırakmaya başladığı esnada, diğer bir ifâde ile kavrama sistemi elemanlarının kapanarak motordan güç aktarma sistemine güç iletimine başladığı anda başlayan ve yavaşça artarak devam eden ve bir maksimum noktaya ulaştıktan sonra hızlı bir biçimde sonlanan ve kavrama siteminden geldiği değerlendirilen bir ses tespit edildiği, bu sesin gerek düz yol, gerekse yokuş şartında aracın tüm seyir şartlarında bilirkişi kurulu tarafından hissedilir şekilde tespit edildiği,
Gürültü (Noise), Titreşim(Vibration) ve Sertlik (Harshness) kelimelerinin baş harfleriyle oluş- turulan ……… ‘nın araçlardaki gürültü ve titreşim çalışmalarına verilen isim olduğu, bazı kaynaklarda …….. nin karşılığı olarak ‘‘Titreşim ve Gürültü” ifadesinin de kullanıldığı, gürültü vc titreşim (…….. )’in aracın konfor algısını oluşturan en önemli araç niteliklerinden birisi olduğu, otomotiv firmalarının deneysel ve analitik çalışmalarla kabin içindeki sürücünün hissedeceği gürültü ve titreşimi azaltmaya çalıştıklarını,gürültü ve titreşimin temel olarak içten yanmalı motor, vites kutusu, kavrama sistemi, lastikler, araç aerodinamiğinden kaynaklandığı,
Dava konusu olayda, test esnasında ortaya çıkan sesin kavrama sisteminin açılıp kapanması ve güç aktarma işleminin başlama ve bitişi ile ilgili olduğu göz önüne alındığında, ilgili sesin aracın tasarımı veya imalatından kaynaklanan bir ……….. problemi nedeni ile ortaya çıktığının değerlen- dirildiği,
Davacının 06/03/2015 tarihli”vites geçişlerinde tırlama sesi geliyor” şikayeti üzerine debriyaj hidroliğini taşıyan bir boru ve buna bağlı bir braket garanti kapsamında orijinaline uygun olarak yetkili servis tarafından değiştirilmiş olduğu, 2 no’lu davalının davacıya cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu “debriyaj sisteminden gelen sesin, araç çalışır durumda, hareketsiz halde vites başta ve deb- riyaj pedalına basılıp bırakıldığında hissedilebildiği, bu şekilde bir kullanım koşulu bulunmadığı, hissedilen sesin güç aktarma organlarının giiç iletmediği veya işlevini yerine getirmediği bir sırada hissedilebildiği, güç aktarma organlarının işlevleri ile bir ilgisinin bulunmadığı ve aracın kullanımına olumsuz bir katkıda bulunmadığı, başka farklı onarım ihtiyaçlarına, aşınmalara ve hasarlara neden olmayacağı” şeklindeki açıklaması ile birlikte değerlendirildiğinde ilgili problemin ……….. kaynaklı olduğu tespitinin yerinde olduğu ,
Bu doğrultuda, davacının şikayetinin yapılan boru ve braket değişimi giderilmeye çalışıldığı, ancak davacının 08/04/2015 tarihli ve 17/06/2015 tarihimde aynı şikayet ile yetkili servise başvurduğu ancak ilgili probleme dair herhangi bir teknik müdahalede bulunulmadığı ve iş bu dava dosyası kapsamında bilirkişi kurulunca yapılan 08/12/2016 tarihli test esnasında ilgili sesin tespit edilmiş olduğu da göz önüne alındığında problemin/sesin halen devam ettiği ve giderilemediği ,
Söz konusu problemin dava konusu aracın davacı tarafından satın alınmasından itibaren kısa kullanım mesafeleri sonrası ortaya çıktığı göz önüne alındığında kullanım hatasından kaynak- lanmayan, imalat hatasına dayalı, alıcının makul olarak beklediği kabin içi akustik ortam şartlarını ortadan kaldıran anza nedeniyle dava konusu aracın” gizli ayıplı mal niteliğinde” olduğu ,
Dava konusu aracın ayıbının teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkması nedeniyle, ayıbın teslim tarihinde var olduğunun kabulünün gerekeceği ” belirtilmiştir.
Davacının ıslah talebi sonrasında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; ”
Dava konusu araçta mevcut gizli ayıbın yetkili servis tarafından yapılan müdahalelere rağmen giderilemediği ve T.C Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanmak isteyen davacının bu isteminin karşılanmamasına neden olarak gösterilemeyeceği ve değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getirilmesini sınırlayan herhangi bir hükmün bulunmadığı, infaz aşamasında hükme konu malın bulunamaması halinde, İcra ve İflas Kanunu’nun 24. maddesinin uygulanma olanağının bulunduğu, şeklindeki kararı (T.C Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2005/4-309: Karar No:2005/000391- Karar Tarihi:22.06.2005 ) göz önüne alındığında, nihai takdir Yüce Mahkemeye ait olmak üzere aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olduğu” hususu belirtilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun ,
219 md de ” Satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulun- masından (bu ayıpların varlığını bilmese bile ) sorumlu olduğu”
223.md de “Alıcının, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılacağı,ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı,bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı”,
227 md de “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkının bulunduğu, ayrıca alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu ” hükmüne yer verilmiştir.

Celp olunan ticaret sicili kayıtlarından davacının ve davalı tarafın tacir, dava konusu aracın ticari araç , taraflar arasındaki ilişkinin ticari satım olduğu anlaşılmakla TTK’nun 23/c md gereğince ayıpbın açıkça belli olmaması halinde alıcı teslimden itibaren 8 gün içinde inceleme veya incelet- tirmek , bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun tespiti halinde bu durumu (aynı süre içinde ) satıcıya bildirme yükümlülüğü olduğu, TTK 18/3 md gereğince de bu bildirimin noter aracılıyla veya tahhütlü mektupla,telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı e-posta sistemi ile yapmısı gerektiği tartışmasızdır.
Her ne kadar yargılamaya konu olayda davacının yazılı bir ayıp ihbarı bulunmasa da , aracın 16/01/2015 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 06/03/2015 tarihinde araç henüz 4203 km’de iken “Vites geçişlerinde tırlama sesi geliyor” şikayeti ile yetkili servise başvurulduğu, sonrasında garanti süresi içinde yaklaşık 1-1,5 ay süreyle benzer şikayetlerle 5-6 defa servise gelindiği, garanti kap- samında araca müdahale edilmesine rağmen araçtaki sorunun giderilemediği, servis başvuruları ile yasal süre içinde bildirimde bulunan davacının satılan ayıplı ürünün ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine ilişkin talebinin yerinde ve haklı olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararı yapılan yargılama sonrasında; araç üzerinde rehin hakkı sahibi olan ………. bank A.Ş. tarafından rehin konusu araca ilişkin bankaya borç kalmadığından araç üzerindeki rehnin kaldırıldığına dair mahkememize yazı gönderilmiştir.
Dava konusu araca ilişkin eski ve yeni tescil ve sahip bilgilerine ilişkin emniyet trafik şube raporunun incelenmesinde dava dilekçesinde bahsedilen ……… plaka sayılı aracın davacı adına kayıtlı iken daha sonra aynı aracın plaka değişikliği ile …….. plakasını aldığı ve her iki aracın aynı araçlar oldukları, şase ve motor numaralarının aynı olduğu, davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebinin de sonradan değişen …….. plakaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalıların sorumluluğuna gelince ; davalılardan ………nin Türkiye distrübütorü olduğu dava konusu aracın diğer davalı ………. Turizm Taşımacılık Otomotiv ve Dekorasyon Tic. Ltd. Şti tarafından davacıya satıldığı hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmadığına göre ve araç satışından bir yıl sonra yasal garanti süresi içinde dava açıldığı anlaşıldığından davacı talebinin karşılanmasından davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu oldukları da gözetilerek sübut bulan davanın kabulüne karar verilip infaz aşamasında tereddüt halinde İİK 24 maddesinin uygulanması mümkün olduğundan bu hususta ayrıca hükümde belirtilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:

1-DAVANIN KABULÜNE, taraflar arasındaki ……… marka ……… model şeker beyaz renkli ………. Şase nolu, ………. motor nolu …….. plakalı aracın satışına dair sözleşmeden dönme nedeniyle,
Dava konusu aracın ayıpsız nispi ile değiştirilmesine, davalılar tarafından müteselsilen ve müştereken aracın ayıpsız mislinin davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 7.514,10 TL karar harcının müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan ( 2.550,00 TL bilirkişi ücreti + 682,80 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 3.232,80 TL yargılama giderinin ile 206,30 TL harcın müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 14.400,00 TL vekalet ücretinin müte- selsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yoluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır