Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/937 E. 2020/702 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/937 Esas
KARAR NO : 2020/702

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2020
K. YAZIM TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten 112.146,14 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, işbu alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe girişildiğini,davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu beyanla, itirazın iptalini, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu …. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/ 11/2015 tarihli ve .. D. İş sayılı kararı mucibince, müvekkil şirketin de aralarında bulunduğu … Holding A.Ş ve Holding bünyesindeki firmalara ve iştiraklere, söz konusu şirketlerin FETÖ/ PDY kapsamında ve bu şirketlerin söz konusu örgütün kontrolü altında yönetildiği şüphesiyle yönetim kurulu organın yerine geçecek şekilde kayyım ataması yapıldığını, kayyım atama kararı ile yeni yönetim kurulu üyeleri müvekkil şirket lehine olan ve şirketin lehine olacak olan her türlü elzem iş ve işlemleri yapmaya yetkili olup bu hususta soruşturma kapsamına uygun ve şirketlerin lehine olan kararları uygulamaya koyduklarını, bu süreçte davacının şirkette olağan hayat akışına uygun olmayan işlemleri ile karşılaşmış iseler de, kayyım atama kararından sonraki tüm iş ve işlemleri hukuka uygun yönetip yürüttüklerini, bundan dolayı da müvekkil şirket söz konusu kayyım atama kararından itibaren piyasadaki kişilerle ticari alım-satım ilişkilerini sürdürdüğünü, bununla birlikte, OHAL Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkındaki 680 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Resmi Gazete’- nin 07/01/2017 tarihli sayısında yayımlandığını, Resmi Gazete’de yayımlanan 680 sayılı KHK’nin 81. maddesiyle terör örgütleriyle ilişkisi, irtibatı nedeniyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen şirketlerin satışına, tasfiyesine ilgili bakanlık karar vereceğini , bu tarihten itibaren şirket yöneticilerinin yeniden bakanlık tarafından belirlenmesinin gündeme geleceğini, hal böyle iken 20/ 07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazine’ye devredilen şirketler hariç olmak üzere; birinci ve ikinci fıkra kap- samındaki şirketlerin, soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar, TMSF’nin gözetiminde, TMSF’nin ilişkili olduğu bakanın atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak, “basiretli tüccar” gibi yönetileceğini müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 112.146,14 TL (asıl) alacağın tah- sili istemiyle 23/12/2016 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 29/12/2016 tarihinde tebel- lüğ eden borçlunun aynı tarihte (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle tebliğ edilen ödeme emrine ,borca , faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu itilafın; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ne tür bir ticari ilişki bulunduğu, takip ve dava konusu ticari ilişki kapsamında davacının alacağının bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibari ile alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda toplandığı tespit edilmiş, taraflar sulh ve arabuluculuk yoluna başvurmadığından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın dayanağı olan cari hesap ekstresi, ticaret sicili kayıtları, taraf- larca dayanılan diğer yazılı deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarın tespiti hususunda rapor aldırılmak üzere tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi ince- lemesine karar verilmiştir.

SMMM …. tarafından dosya ve davacı tarafın ticari defteleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 13/02/2018 tarihli raporda;
”Davacı tarafça ibraz edilen ve usule uygun tutulmakla sahibi lehine delil teşkil eden yasal defter ka- yıtlarına göre 30/06/2016 takip tarihi itibari ile davacının davalı taraftan cari hesaba dayalı asıl alacağının 112.146,14 TL olduğu, davalı tarafın inceleme gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen def- ter ve belgelerini ibraz etmediği,davacının takip konusu yaptığı faturanın dayanağı ile ilgili bakiyenin dosyaya ibraz edilen mutabakat mektubunda kabul edildiği, yani davacı tarafın takip konusu fatura içeriği hizmeti sunduğunu ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ispat ettiği, davalının takip konusu fatura içeriği mal ve/veya hizmetleri aldığına dair kabulünün bulunduğu,davalının aldığı hizmetlerin bir kısmını iade ettiği ve/ veya kalan kısmını ödediğine dair ispata yarar delil sunmadığı, ayrıca davalının inceleme gününde herhangi bir defter ve belge ibraz etmediği gibi herhangi bir mazeret sunmadığı dikkate alındığında 30/06/2016 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 112.146,14 TL’ asıl alacaklı olduğu” belirtilmiştir.
SMMM … tarafından dosya ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 15/09/2020 tarihli raporda ise,
”Davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, taraflar arasında davacı tarafından da- valıya bilgi işlem hizmeti, bilgisayar malzemesi satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu,dosyada mübrez davacı ticari defter incelemelerine ilişkin alınan raporda, icra takip tarihinde davacının davalıdan 112.146,14 TL alacaklı gözüktüğünün tespit edildiği, işbu rapor kapsamında incelenen davalı ticari defterlerinde de, icra takip tarihinde davalının davacıya 112.146,13 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla yanlar arasında borç/alacak hususunda bir ihtilaf olmadığı,davacı alacağının kabulü halinde, takip tarihinde takip edilen % 10,50 faiz oranının 3095 Say. Kan. göre tacirler arasında uygulanan avans faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerekeceği” hususu belirtilmiştir.

Davacının 112.146,14 TL alacağın tahsili talebiyle takibe giriştiği, yapılan yargılama sonunda davacının takip tarihi itibariyle tahsili gereken alacağının 112.146,14 TL olduğu, takip konusu alacak miktarında, takip sonrası talep edilen faiz tür ve miktarında vs fazlalık ve hukuka aykırılık bulun- madığı, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı/ borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen 112.146,14 TL’lik borca vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2. md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak % 10,50 ve değişen oranlarda basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20 ‘si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 7.660,70 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.354,45 TL peşin/ nispi harç ile icra veznesine yatırılan 560,73 TL harcın mahsu- bu sonucu bakiye 5.745,52 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı + 1.354,45 TL peşin nispi harç + 4,60 ve- kalet harcından ibaret toplam 1.390,45 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.550,00 TL bilirkişi ücreti + 510,30 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 2.060,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 14.603,88 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır