Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/934 E. 2023/414 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/934 Esas
KARAR NO : 2023/414

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 12.02.2018 tarihinde Güngören, …. Mah,, …. Caddesinden …. Sokağa girdiği esnada, yolun karşısına geçmeye çalışırken, …’in sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın yolun ortasındaki müvekkiline çarparak sol bacağından yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin davalı sürücü … tarafından derhal ….Hastanesi’ne götürüldüğünü, tedavisine bu hastanede başlandığını, 14.08.2018 tarihinde …. Hastanesi’ne sevk edilmiş ve bu hastanede 15.02.2018 tarihinde ameliyat olduğunu, sol bacağına 1 adet proksimal anatomik plak ve 7 adet vida takıldığını ve bunların kalıcı nitelikte olduğunu, davalının olayın meydana gelmesinde dikkatsiz ve tedbirsiz davranması sebebiyle tam kusurlu olduğunu, … hakkında Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, TTK md. 5/A gereğince dava şartı arabuluculuğa başvuru yapılmışsa da, davalı sürücü … ile manevi tazminat yönünden anlaşmaya varıldığını ancak maddi tazminat yönünden taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, tedavisinin halen devam ettiğini, uzunca bir süre çalışamadığını, 13 yaşında bir oğlu bulunduğunu, şimdilik; 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı gideri, 3.924,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 4.624,00-TL’nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili için işbu dava açtıklarını, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın kaydına üçüncü şahıslara devir ve temlikini önler mahiyette ihtiyati tedbir şerhinin UYAP’tan İşlenmesine, sair fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkları saklı kalmak kaydı ile, HMK md. 107 çerçevesinde belirsiz alacak davamızın kabulüne, tazminat miktarı belirlendiğinde arttırmak üzere şimdilik; 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı gideri, 3.924,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 4.624,00-TL’nin maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (davalı … yönünden poliçedeki sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere), yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, başvuran vekili tarafından müvekkil sigorta şirketine yapılan başvuru sırasında maluliyet oranını gösterir herhangi bir rapor ibraz edilmediğini, Genel Şartlar icabı sunulması zorunlu 5 evraktan sağlık kurulu raporunun ve kaza tespit tutanağının eksik olması sebebiyle ortada geçerli bir başvuru bulunmadığını, bu nedenle dava yoluna başvurulabilmesi için 28/04/2016 tarihinde getirilmiş olan sigorta şirketine başvuru şartı gerçekleşmediğini, bu nedenle açılan davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddi gerektiğini, …. plakalı kazaya karışan araç müvekkili şirkete, 07.02.2018-07.02.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 360.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için sigortalı araç sürücüsünün ispat edilmesinin gerektiğini, bu nedenle kusur bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, poliçe başlangıç tarihinin 07.02.2018 olduğunu, davaya konu kazanın da 12.02.2018 tarihinde g.erçekleştiği dikkate alındığında, burada, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının hükümlerinin uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi masrafı “sağlık giderleri teminatı” içerisinde değerlendirildiğini, bu suretle yukarıda izah ettiğimiz ilgili yasa, genel şart hükümleri ve itiraz hakem heyeti doğrultusunda bu yöndeki taleplerin poliçe teminatı dışında kaldığını belirtir davanın reddine karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine , masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 24/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’ ın 100% oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ nün kusursuz olduğu kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 25/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …. plaka sayılı olay anında davalı … tarafından sigortalı olan otomobilin sürücüsü davalı … yukarıda belirtilen 2918 Karayolu Trafik Kanunun 53/1-B (Sola dönüş Kuralları ve Manevraları), 67/1-A ve BâfF (Araç Sürücüleri Trafik Kazalarında Doğrultu Değiştirme Manevralarını Yanlış Yapma Hallerinde Asli Kusurlu Sayılırlar.)maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmekle, sevk ve idaresindeki aracıyla trafik akışı çift yön meskün mahal sınırları içerisinde bulunan istikametine iniş eğimli …. Caddesi üzerinde ilerlediği sırada bulunduğu cadde ile kesişen ve istikametinesol tarafında bulunan …. Sokak kesişimi kavşak noktasına geldiğinde ve trafik akışı çift yön olan … Sokak üzerine sola dönüş yapmak suretiyle doğrultu değiştirmek istediği sırada, dikkatsiz ve tedbirsiz olarak kavşak içerisini yeterince kontrol etmeden görüş mesafesi açık alan yol içerisinde, yolun yaya ve araç trafik akışına uygun, dikkat ve özeni göstermeden, aracının sevk ve idaresini, kavşak yapısına uygun, yaya trafiğini dikkate olarak gerçekleştirmesi ile araç trafiğinin akmakta olduğu asfalt kaplama genişliğinin 6,5 metre olduğu …. Sokak üzeri kavşak noktasında, karşıdan karşıya geçişine başlayan ve keşif esnasında tespit edilen hususlar doğrultusunda yaklaşık olarak kaplama üzerinde 2- 3,20 metre ilerlemiş olan davacı yayayı yeterince müteyakkız olarak araç kullanmaması nedeniyle zammında fark etmeyerek veya kendi beyanları doğrultusunda alay öncesi fark ettiği davacı yayaya aracının sesli ve ışıklı işaretleriyle uyarılarda bulunmadan ve davacı yayanın, kavşak noktasında taşıt yolu üzerini terk etmesini beklemeden, karşıdan karşıya geçişine devam etmekte olan ve kavşak moktasında ilk geçiş hakkına sahip davacı yayanın geçişini tamlamasını beklemeden davacı yayanın kaplama üzerinde bulunduğu noktada görülmesini engelleyecek bir durumun bulunmamasına karşın sola dönüş manevralarına dikkatsizce hareketlerle yaptığı esnada aracının sol ön kısımlarıyla davacı yayaya çarpması neticesinde gerçekleşen oluşumuna neden olduğu bu olayın gerçekleşmesinde, dikkatli kişilerin göstermesi gereken, araç sürücülerinden beklenen, en basit dikkat ve özeni asgari düzeyde dahi göstermeyerek ve trafik düzeni için belirlenen sola dönüş kurallarına aykırı olarak, sola dönüş manevraları yaparak ve trafik kurallarına uygun olarak karşıdan karşıya geçmekte olan ve ilk geçiş hakkına sahip davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermeden ve davacının karşıdan karşıya geçişini tamamlamasını ve taşıt yolu üzerini terk etmesini beklemeden, ani manevra hareketleri ile sola dönüş alarak … Caddesi üzerinden … Sokak üzerine katılım sağlayarak devam ettiği esnada gerçekleşen ve oluşumuna neden olduğu bu olayda önceden teknik olarak belirlenmiş önemli ve emredici hukuk kurallarını açık net bir şekilde ihlal etmesi nedeniyle objektif olarak öngörülehilir ve sola dönüş trafik kurallarına uyması kavşak noktasında karşıdan karşıya geçiş yapmakta olan davacı yayanın geçişini tamamlamasını bekleyerek hareket et munda oluşumu önlenebilir olan bu olayın hazırlanması ve oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …. Sokak üzeri kavşak başından karşıdan karşıya geçişi esnasında geçiş yaptığı noktanın Karayolları Trafik Kanununda belirtilen kavşak noktası olması ve aynı kanuna ait yayaların karşıdan karşıya geçmeleri gereken yerler içerisinde kavşak noktalarının da bulunması ve yaya kaldırımından inerek karşıdan karşıya geçişine başlayarak ilerlediği esnada, … Caddesi üzerinden ilerlemekte iken sola dönüşe başlayarak … Sokak üzerine katılım sağlayan davalı sürücü, idaresinde bulunan otomobil ile kendisine herhangi bir uyarıda bulunmadan çarpmasına maruz kaldığı bu olayda, trafik kurallarına uygun olarak yayaların karşıdan karşıya geçmeleri gereken kavşak naktasından geçişini yapması nedeniyle kazanın oluşumu önlemeye yönelik öngörebileceği ve alacağı herhangi bir tedbir veya önlem bulunmaması nedeniyle kendisinin yaralanmasıyla neticelenen bu yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda Atfa kabil bir kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını, dosya tetkiki dosya içerisinde bulunan beyanlar ve olay yerinin keşif esnasında tarafımdan görülerek incelenmesi ve irdelenmesi ile birlikte tüm dosya içerisinde bulunan bilgilerin olayın oluşuna uygun olarak incelenmesi neticesinde anlaşıldığını, kazanın oluşumunda başkaca bir unsur görülmediğini, takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati ile rapor sunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan … tarihli raporda özetle; Davalı sürücü …’in, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı yaya …’nün, kusursuz olduğu kanaati ile rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan … tarihli raporda; Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1958 doğumlu …’nün 12.02.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Tablo 3.9’a göre özür oranı % 10, Tablo 3.2’ye göre tüm vücut özür oranı % 5 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 5 (yüzdebeş) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaati ile rapor sunulmuştur.
Bilirkişi … ve … tarafından mahkememize sunulan 30/11/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; SGK’nın kazada yaralanması ile ilgili sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerini SUT fiyatları ile karşıladığı, dava konusu tedavi giderlerinden sorumlu olmadığı, davacının 3.724,00 TL sağlık kurumlarına fark ücreti, 2.029,50 TL bakıcı, 75,00 TL bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için olmak üzere toplam 5.828,50 TL bakıcı ve tedavi gideri olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 8.705,46 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 50.452,94 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 28.08.2019 tarihi; davalı sürücü yönünden 12.02.2018 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaati ile rapor sunmuşlardır.
Huzurda görülen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; söz konusu kanunun 88/1. maddesi; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” söz konusu kanunun 90. maddesi ise; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61. maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranında olacağı açıktır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından 12/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Kazaya sebebiyet veren ve olay anında davalı … tarafından sigortalı olan ….plaka sayılı aracın sürücüsünün davalı … olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup gerek mahkememiz aracılığıyla düzenlenen bilirkişi raporlarında gerek ATK tarafından düzenlenen raporda davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kusura ilişkin alınan raporlar doğrultusunda davalı …’in tam ve asli kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan …. tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …. İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacı …’nün 12.02.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Tablo 3.9’a göre özür oranı % 10, Tablo 3.2’ye göre tüm vücut özür oranı % 5 olarak tespit edildiği; kişinin tüm vücut engellilik oranının % 5 (yüzde beş) olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaati ile rapor sunulmuştur. Kaza tarihi olan 12/02/2018 tarihinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre maluliyet hesaplandığından söz konusu rapora mahkememizce itibar edilmiştir. Yine dosyaya sunulan 30/11/2022 tarihli bilirkişi …. ve …. tarafından düzenlenen raporda; davacının toplam 5.828,50 TL bakıcı ve tedavi gideri olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 8.705,46 TL olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 50.452,94 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporundan sonra 21/02/2023 tarihinde talep arttırım dilekçesi sunularak dava değeri toplam 65.186,90 TL’ye arttırılmıştır. Bilirkişi tarafından hesaplanan maddi zarardan davalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğundan; diğer davalı … ise tam ve asli kusurlu olan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olması nedeni ile sorumludur. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek 5.828,50 TL bakıcı ve tedavi gideri, 8.705,46 TL geçici iş göremezlik, 50.452,94 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 64.968,90 TL maddi tazminatın davalı …. yönünden temerrüt tarihi olan 28/08/2019, diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 12/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 5.828,50 TL bakıcı ve tedavi gideri, 8.705,46 TL geçici iş göremezlik, 50.452,94 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 64.968,90 TL maddi tazminatın davalı …. yönünden temerrüt tarihi olan 28/08/2019, diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 12/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 4.438,03 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 288,97 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.149,06 TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarf olunan (4.800,00 TL bilirkişi ücreti + 2.090,30 TL Adli Tıp Kurumu fatura bedelleri + 946,30 TL ATGV araç ücreti/dosya fotokopisi/posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 7.836,60 TL yargılama giderinin tamamının arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, (Arabuluculuk görüşmesine katılan davalı …’in ise söz konusu yargılama giderlerinden kabul ve red oranına göre (%99,67 kabul oranı) hesaplanan 7.810,74 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
5- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 288,97 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
6-Davalı … tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalı … lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
8-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 ve 2. maddesi gereğince takdir olunan 10.395,02 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı … vekili ve diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/05/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪