Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/926 E. 2022/886 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/926 Esas
KARAR NO : 2022/886

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının bu cari ilişkiden kaynaklı olarak müvekkiline 25.368,04 TL borcu bulunduğunu, davalının bu cari alacağın tahsilini engellemek için 28.02.2019 tarihli kur farkı faturası tanzim ederek müvekkiline göndermiş olduğunu, müvekkilinin noter ihtarnamesi ile bu faturaya itiraz ettiğini, faturayı iade ettiğini, ancak bu ihtara rağmen davalı tarafça bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple müvekkili tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının cari hesapta yazan tutara yönelik borcun tamamına itiraz etmesinin müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellemeye yönelik haksız ve kötü niyetli bir tutum olduğunu belirtmiş ve de sonuç ve istem olarak da açıklanan sebepler ile davanın kabulü ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, davalının itirazı haksız olduğu için müvekkiline bakiye alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket, davalı şirketin Çorlu’da kurulu bulunan fabrikasının idari binasının dış cephe işlerini yapmayı üstlendiği; yapılacak işlerle ilgili olarak yanlar arasında yazılı sözleşmenin olmadığı; davacı şirketin işlere başlamadan müvekkil şirketten 15.10.2018 tarihli Tahsilat Makbuzu ile toplam 271.024,00 TL bedelli, makbuzda yazılı tarihli 5 adet çeki teslim aldığı; çeklerin vadelerinde tahsil edildiği; 15.10.2018 tarihinde yapılan ön ödemeye ve işin başlanmasına karşın davacı tarafından işin tamamlanmadığı; yapılan işlerde eksik ve ayıpların olduğu, davalı şirket tarafından davacıya verilen çeklerin ödeme tarihlerindeki TL karşılıkları hesaplandığında verilen çeklerin kur farkından dolayı davalı/müvekkil şirket lehine 25.368,04 TL fazla verdiği ortaya çıkınca bu kez davalı şirket tarafından 28.02.2019 tarih, 21037 sayılı kur farkı faturası kesilerek davacı şirkete gönderildiği; tüm bu anlaşma ve kabullere rağmen, davacı şirket fatura miktarı kadar alacağını kötü niyetli olarak tahsile yöneldiği; davacı tarafça yapılan işlerdeki eksik ve ayıpların tespiti için Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı; bilirkişilerin tespit ettiği eksiklerden asma tavan, asma tavan plaka değişimi, tavan ve duvar boya işleri, malzeme ve işçilik bedelinin müvekkil şirket tarafından yaptırıldığı; bu işler için yüklenici firmaya KDV dahil 10.866,00 TL ödeme yapıldığı; yapılacak yargılama ve toplanacak kanıtlar doğrultusunda icra takibine yaptığımız itirazın haklı ve kesilen kur farkı faturasının yasaya ve yanlar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu anlaşılacağından, aleyhe açılan talep ve davanın reddine, mümkün olmaz ise eksik ve ayıplı işler sebebiyle oluşan10.866,00 TL zararın davacı alacağından mahsubuna, eksik ve ayıplı işlere ilişkin müvekkil şirketin ticaret yaptığı şirketler nezdinde uğradığı zararlara ilişkin haklarımızı saklı tuttuğumuzun kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/09/2020 tarihli bilirkişi SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda; Tarafların 2018-2019 yılları ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süreleri içerişinde yapıldığı ve sahibi lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalı kayıtlarına göre, işin ayıplı olup olmamasından bağımsız olarak davacının davalıdan 25.368,04 TL alacaklı olduğu, tarafların kayıtları arasındaki farklılık ihtilaf konusu olan ve davalı tarafından davacı taraf adına düzenlenen 28.02.2019 tarih, ….. sıra numaralı 25.368,04 TL tutarındaki kur farkı faturasından kaynaklandığı, taraflar arasında dava konusu iş ile ilgili yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve tarafların döviz bazında sözlü anlaşma yaptıklarına dair bir bilginin dosyada ve/veya tarafların incelenmesi sırasında görülmediği, bundan dolayı bir kur farkının oluşmaması gerektiği, kur farkı oluştuğu kabulü halinde ise bu farkın davacı taraf lehine oluşacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 11/08/2022 tarihli bilirkişi SMMM ……, İnşaat Mühendisi ….. ve İnşaat Yüksek Mühendisi ….. tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasında sözlü anlaşma ile, davalının sahibi olduğu fabrika binasının idari bina kısmında dış cephe imalatları, fotoselli kapı, rüzgarlık çatısı gibi imalatlar ile ilgili sözlü anlaşma yapıldığı, sözleşmenin tutarının 271.014,00 TL + KDV olduğu, davacının davalıdan cari hesap alacağı hususunda 25.368,04 TL alacak ile ilgili icra takibi başlattığı, takibin durdurulması üzerine itirazın iptali davasının açıldığı, mahallinde inceleme yapan bilirkişinin tespitine göre davacının yaptığı bazı imalatlarda ayıp ve eksiklik bulunduğu, bu ayıplı ve eksik imalatın onarımı için 10.000,00 TL harcanması gerektiği ve bir haftalık süre gerektirdiği, kurulumuzun dava konusu geçmiş tarihli ayıplı ve eksik imalatı teknik olarak belirleme olanağının bulunmadığı, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere Tespit Raporuna uyulabileceği; davacının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (24.07.2019) itibariyle davacının davalıdan 25.368,04 TL alacaklı olduğu; Davalının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (24.07.2019) itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı, takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki farkın 25.368,04 TL olduğu, bu farkın davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 28.02.2019 tarihli …… nolu “Kur Farkı” açıklamalı 25.368,04 TL tutarlı faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, Taraf ticari defterleri arasındaki farkı oluşturan kur farkı faturasına ilişkin olarak dayanak olabilecek sözleşme veya taraflar arasında teamül olup olmadığı yönünden yapılan inceleme neticesinde; taraflar arasındaki dava konusu iş ile ilgili yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve davalı şirket tarafından yapılan ödemenin de TL cinsinden yapıldığı anlaşılmakla birlikte ticari ilişkinin döviz cinsinden yapıldığına ilişkin dosyaya mübrez bilgi ve belge de bulunmadığından mezkur kur farkı faturasının davalının ispatına muhtaç olduğu; neticeten; yapılan teknik ve mali incelemeye göre davacının davalıdan 25.368,04 TL -10.000,00TL = 15.368,04 TL alacaklı olduğu sonucuna varıldığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Taraflar arasında davalının sahibi olduğu fabrika binasının idari bina kısmında dış cephe imalatları, fotoselli kapı, rüzgarlık çatısı gibi imalatlar ile ilgili sözlü anlaşma yapıldığı, sözleşmenin tutarının 271.014,00 TL + KDV olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre, işin ayıplı olup olmamasından bağımsız olarak davacının davalıdan 25.368,04 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcunun olmadığı; tarafların kayıtları arasındaki farklılık ihtilaf konusu olan ve davalı tarafından davacı taraf adına düzenlenen 28.02.2019 tarih, ….. sıra numaralı 25.368,04 TL tutarındaki kur farkı faturasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından davacı adına kur farkı faturası düzenlenmiş ise de söz konusu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmaması; taraflar arasındaki dava konusu iş ile ilgili yazılı bir sözleşmenin bulunmaması; davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin TL cinsinden yapılmış olması ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden yapıldığına ilişkin dosyaya mübrez bilgi ve belge bulunmaması hususları bir arada değerlendirildiğinde mezkur kur farkı faturasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalı tarafından davacının dava konusu işi eksik ve ayıplı olarak yaptığı iddia edildiğinden mahkememizce söz konusu iddia ile Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….. D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesi için içerisinde inşaat mühendisinin de olduğu bir bilirkişi heyeti oluşturulmuştur. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda tarafların tespit dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilerek eksik ve ayıplı işler bakımından bir değerlendirme yapılmıştır. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen 11/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda mahkememizce davacı tarafça dava konusu işin eksik ve ayıplı yapıldığı kabul edilerek eksik ve ayıplı işlerin düzeltilmesi için gereken 10.000,00 TL’nin davacı alacağından mahsup edilerek bakiye tutar olan 15.368,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 15.368,04 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.049,79 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 306,39 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 743,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (5.200,00 TL bilirkişi ücreti + 159,90 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 5.359,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%60,58 kabul oranı) hesaplanan 3.247,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 306,39 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 520,34 TL’sinin davacıdan; 799,66 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …. .
¸

Hakim ……
¸