Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/918 E. 2021/372 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/918
KARAR NO : 2021/372

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Dava dışı …. NAKL. TAAH. TİC. LTD. ŞTİ.’nin müvekkil şirket nezdinde “…” numaralı Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, ….’ten …/….’a gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 15.000 KG Antep Fıstığı emtiası … nolu sevk irsaliyesi kapsamında … nolu ve … nolu taşıma faturasına istinaden … / … plakalı araç ile davalıların sorumluluğu altında taşındığını, davalı taşıyıcılara eksiksiz ve hasarsız olarak teslim edilen emtiaların bir kısmının taşıma işlemleri esnasında meydana gelen 14.12.2017 tarihli hırsızlık hadisesi sonucu çalındığını, davalı taşıyıcıların sorumluluğu altında yapılan ve kusurlu olarak sebebiyet verilen hırsızlık hadisesi sonucu emtialarda meydana gelen eksikliğe/hasara istinaden gerekli tüm araştırmalar yapıldığını, poliçe teminat kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı … Gıda San. Tic. A.Ş. firması tarafından dava dışı sigortalı firma …. Nak. Taah. Tic. Ltd. Şti. firmasına … nolu hasar yansıtma faturası tanzim edildiğini, Müvekkil şirket tarafından da dava dışı sigortalı firmaya 23.02.2018 tarihinde 32.689,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, yapılan hasar ödemesi ve karşılığında sigortalıdan alınan ibraname (temlikname) ile müvekkil şirketin hem halefiyet (TTK.m.1472 hükümleri) kapsamında hem de alacağın temliki (TBK.m.183 vd hükümleri) kapsamında işbu davada dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsiline ilişkin sigortalının haklarına halef olduğunun, bu nedenle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalıların haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, takip konusu asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılara yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının 32.545,67 TL asıl alacak 2.479,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.168,89 TL üzerinden davalılar …. ve … aleyhine icra takibi başlattığı, davalı …’a ödeme emrinin 19/12/2018 tarihinde, diğer davalı …’a 20/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların borçlu olmadıkları iddiası ile borca, faize, faiz miktarına ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, icra dairesince İİK’nın 66. maddesince takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Davalıların tacir olup olmadıklarının tespiti için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış; gelen yazı cevabında davalıların 2. sınıf tacir olduklarının bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça hasar dosyası ve ödeme belgeleri mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
Dosyaya sunulan 22/06/2020 tarihli bilirkişiler …, … ve … tarafından heyet olarak düzenlenen raporda; .. plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı yarı römork şoförü …..’un ortalama dikkat ve özeni göstermemesi sebebi ile hırsızlık olayının gerçekleştiği; hırsızlık olayının meydana gelmesinde tamamen ve asli olarak kusurlu olduğu; sigortalı firma tarafından düzenlenen talepnamenin tetkikinden 750 kg fıstığa ilişkin 33.187,50 TL talep edildiği, … Gıda San. Tic. A.Ş. İsimli firma tarafından sigortalı işletmeye kesilen hasar faturasının incelenmesinden fıstık kg birim fiyatının 44,25 TL olarak belirtildiği, talep edilen bedelin uygun olduğunun tespit edildiği; çalınan 750 kg fıstığın sigorta şirketi eksperi tarafından düzenlenen 06/02/2018 tarihli ekspertiz raporuna göre ve 2017 yılı sonlarında kavrulmuş natürel 32-34 antep fıstığının ortalama birim fiyatının 44,25 TL’den toplamda 33.187,50 TL(%1 KDV hariç) davacının alacaklı olduğu; …. nolu 33.519,38 TL’lik (%1 KDV dahil) hasar faturası kapsamında %1,5 muafiyet uygulaması sonrasında hasar talep miktarının 32.689,69 TL olarak belirlendiği sonuç ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Dava, TTK’nın 1472. maddesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
TTK’nın 1472. maddesi; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
“Taşıma sözleşmesinin uygulanması” başlıklı TTK’nın 856. maddesi; “(1) Taşıma senedi taraflardan birinin istemi üzerine düzenlenir. Senet üç özgün nüsha olarak hazırlanır ve gönderen tarafından imzalanır. Gönderen, taşıyıcının da taşıma senedini imzalamasını isteyebilir. El yazısı ile imzalanmış taşıma senetlerinin suretlerindeki imza, damga veya mühür şeklinde ya da basılı olabilir. Bir nüsha gönderene aittir, diğeri eşyaya eşlik eder, üçüncüsü taşıyıcıda kalır.(2) Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.” şeklindedir.
“Ziya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk” başlıklı TTK’nın 875. maddesi; ” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” şeklindedir.
“Yardımcıların kusuru” başlıklı TTK’nın 879. maddesi; “Taşıyıcı; a) Kendi adamlarının, b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.” şeklindedir.
“Tazminatta esas alınacak değer” başlıklı TTK’nın 880. maddesi “Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.(2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir.(3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır” şeklindedir.
“Sorumluluk sınırları” başlıklı TTK’nın 882. maddesi; “(1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (3) Taşıyıcının, taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır. (4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.” şeklindedir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı firma …. Nak. Taah. Tic. Ltd. Şti. Firmasına ait bir kısım malların ….’ten …’a … / … plakalı araç ile davalıların sorumluluğu altında taşınması sırasında çalındığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Huzurda görülen davada uyuşmazlık konularının davalıların taşıma nedeni ile oluşan zarardan sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır. Bu kapsamda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda; davalılardan …. / …. plakalı araç sürücüsü olan …..’un, hırsızlık olayının alıcı firmaya ait fabrikanın önünde park halindeyken gerçekleştiği, park edilen mahalde herhangi bir koruma tedbirinin bulunmadığı, kapalı park alanı düzeni, güvenlik görevlisi, kamera, alarm tertibatı gibi güvenlik tedbirlerinin alınmadığının görüldüğü, hırsızlık eyleminin bir süre devam ettiğinin kabulü halinde davalı şoförün aracı terk etmiş ya da uyumuş olması durumunda hırsızlık esnasında oluşan gürültüyü duymamasının mümkün olduğu, davalının içinde yük olan tırı güvenlik tedbiri olmayan bir sokağa park ederek aracı terk etmesi ya da uykuya geçilmesinin önemli bir risk oluşturduğu, bu durumun tır şoförü tarafından öngörülebilir olduğu, açıklanan nedenlerle de şoförün meydana gelen hırsızlık olayında asli ve tamamen kusurlu olduğu tespit edilmiştir. TTK’nın 879. maddesi uyarınca … / … plakalı araç maliki olan davalı …’in sürücünün fiilinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu, bu nedenle müştereken ve müteselsilen zarardan sorumlu olduğu, açıklanan nedenlerle hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın her iki davalı bakımından da kabulü ile 32.689,00 TL’nin sigortalıya ödeme tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar rapor ile takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılmamış ise de asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanarak mahkememizce faiz hesabı yapılmış; davacının talep ettiği takip öncesi faiz miktarının uygun olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E. 2019/2056, K. 2021/277, 21/01/2020 tarihli kararına göre;
“Dava, leasing paket poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, sigortalısına ödediği bedeli davalıdan talep etmiş ise de, özü itibariyle tazminat istemine yönelik olan bu davada alacağın saptanması tazminat açısından incelemeyi gerektirmekte olup, tazminat alacağı likit değildir. Nitekim mahkemece, davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi tarafından sigortalıya ödenen miktarın kadrimaruf olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan..”
Açılan davanın tazminat davası olması ve yargılamayı gerektiğinden alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalıların Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın taleple bağlı kalınarak 32.689,00 TL asıl alacak ve 2.479,89 TL faiz olmak üzere toplam 35.168,89 TL üzerinden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.402,39 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 424,76 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.977,63 TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (2.400,00 TL bilirkişi ücreti + 237,55 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 2.637,55 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 424,76 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.275,33 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne; davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.