Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/899 E. 2019/1138 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/899 Esas
KARAR NO : 2019/1138

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
K. YAZIM TARİHİ : 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki ve sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı araç 04/12/2018 tarihinde %100 Kusurlu olarak müvekkili şirkete … no’lu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …. Beton İletişim Nakl.Gayrimenkul Yapı San.ve Tic. Ltd.Şti.’ye ait … plaka sayılı araca arkadan çarparak zarar verdiğini, kaza dolayısı ile si- gortalının başvurusu üzerine eksper görevlendirildiğini, eksperce gerekli inceleme yapılarak ekspertiz raporu tutulduğunu, aracın onarımının uygun olmadığı düşünülerek aracın perte ayrıldığını, sigortalı ile 180.000.00 TL araç bedeli üzerinde mutabık kalındığını, söz konusu araç 123.250,00 TL bedel üzerinden ihale ile ….’ya satıldığını, söz konusu bedel alıcı tarafından sigortalıya öden- diğini, müvekkili şirket tarafından da bakiye araç bedeli olarak olarak sigortalıya 26/12/2018 tari- hinde 51.900,00 TL,15/01/2019 tarihinde ise 4.750,00 TL olmak üzere toplam 56.650,00 TL öden- diğini, işbu ödenen bedelden ; davalılara ait aracın sigortasını temin etmiş bulunan sigorta şirketinden 36.000,00 TL tahsil edildiğini, bakiye 20.650,00 TL’nin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Ba- kırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, dava- lının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ile vekalet masrafının davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Her ne kadar iş bu dava mahkememizde ikame edilmiş ise de;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlen- dikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki- nin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayıl- mıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işlet- mesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda;uyuşmazlığın kasko sözleşmesinden kaynaklandığı ve haksız fiil hükümlerine dayandığı , kazaya uğrayan aracın “hususi” olduğu, ticari davalardan sayılmayan iş bu uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olmadığı , iş bu ihtilafın hallinde Bakırköy Asliye Hukuk Mah- kemesi’nin görevli olduğu, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın görevsizliğine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVA- NIN USULDEN REDDİNE, (Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahke- memize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 md gereğince kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
5- Yargılama gideri, vekalet ücretive harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2019Katip …

Hakim …